ŞANLIURFA - Kısa adı İNHAP olan İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu, başörtülülere yapılan zulme dur demek için bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını merkezi Hilvan`da bulunan Platform üyesi Selam-Der yaptı.
``Ey peygamber hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında kendilerini baştan aşağı örten dış elbiselerini üzerlerine alıp örtünsünler. (Ahzap-59) ayetiyle başlayan açıklamada, tesettürün namaz, zekat ve oruç gibi farzlardan olduğu belirtildi.
Başörtüsü Sürekli Tehdit Olarak Görüldü
Allah`ın emri gereği örtünmeye çalışanların sistem tarafından sürekli bir tehdit olarak algılandığına dikkat çekilen açıklamada; "Bu algı neticesinde keyfi zorba ve kanunsuz olarak verilen kararlarla insanlar mağdur edilmiş tesettür (örtünme) yıllardır Müslümanların kanayan yarası haline getirilmiştir. yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede Müslüman bacılarımızın en tabii ve en doğal bir hakkı olan inancından dolayı örtünme, Müslüman bacılarımıza çok görülmüş, baskı, tehdit, dışlama, tecrit gayri ahlaki yollarla Müslümanlar sindirilmeye çalışılmıştır.
Ayrıca dönem dönem bu sindirmenin dozajı arttırılmış, birçok bacımız bu baskıcı ve dayatmacı tavır neticesinde işinden, okulundan olmuş ikna odalarıyla bacılarımız başlarını açtırılmaya zorlanmıştır." denildi.
Başörtülü Öğrencilerine Destek Veren Veliler Mahkum Edildi
Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu gün de tesettür mağduriyetinin devam ettiği ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Bu gün de öğrenciler okul kapılarında bekletilmekte, sınıflara alınmamakta ve eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. İlköğretimde örtünerek eğitim hakkını devam ettirmenin önünde hiçbir yasak ve engelin olmamasına rağmen öğrenciler günlerce hatta aylarca okul kapılarından içeriye alınmamıştır. Kısmi bazı yerlerde öğrencileri alan okullarda ise öğrenciler tecrit edilmiş, okullarından sürgün edilmiş, kanunsuz, haksız ve keyfi uygulamalarla öğrencilerin psikolojileri altüst edilmiştir. Öğrencilerine destek olmak ve haklarını savunmak için bu keyfi uygulamalara karşı çıkan öğrenci velileri de mağdur edilmiş, haksız gözaltılar ve mahkeme süreçlerinden sonra Türkiye`nin hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecek olan mahkûmiyet kararları verilebilmiştir.
Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu gün de tesettür mağduriyetinin devam ettiği ifade edilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Bu gün de öğrenciler okul kapılarında bekletilmekte, sınıflara alınmamakta ve eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. İlköğretimde örtünerek eğitim hakkını devam ettirmenin önünde hiçbir yasak ve engelin olmamasına rağmen öğrenciler günlerce hatta aylarca okul kapılarından içeriye alınmamıştır. Kısmi bazı yerlerde öğrencileri alan okullarda ise öğrenciler tecrit edilmiş, okullarından sürgün edilmiş, kanunsuz, haksız ve keyfi uygulamalarla öğrencilerin psikolojileri altüst edilmiştir. Öğrencilerine destek olmak ve haklarını savunmak için bu keyfi uygulamalara karşı çıkan öğrenci velileri de mağdur edilmiş, haksız gözaltılar ve mahkeme süreçlerinden sonra Türkiye`nin hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecek olan mahkûmiyet kararları verilebilmiştir.
Açıklamanın devamında iktidara seslenilerek, "Geçmiş dönemlerde bizzat bu işin mağduru olmuş ve bu mağduriyetlerini her defasında dile getiren iktidar sahiplerine Allah`u Teala`nın örtünme emrini yerine getirmeye çalışan bu insanlara karşı provokatörlük yaftasını yapıştırıp bu konudaki sorumluluk ve mükellefiyetlerinden sıyrılacaklarını sanıyorlarsa kendilerine yanlış bir düşüncede olduklarını hatırlatmak istiyoruz. Kaynağı ilahi bir emir olan örtüye karşı böylesine bir söylemin mazlum ve mustazaf olan Müslüman halkımızın gönlüne derin yaralar açtığını iktidar sahiplerine hatırlatmak istiyoruz.
Tesettürün Önündeki Engellerin Kaldırılması İçin Gerekli Adımlar Atılsın
Hükümetten isteğimiz; bir an önce tesettürün önündeki bütün engellerin kaldırılması, toplumun her alanında serbest olması için gerekli adımların ve örtünün anayasal bir güvenceye kavuşturulmasıdır. Yine bir dayatma olan ve eğitim seviyesini düşürdüğü bilinen karma eğitimin bir an önce sonlandırılması ya da tercihe bırakılması, ilköğretimde öğrencilere her gün okutulan ``andımız`` uygulamasına bir an önce son verilmesi, Kur`an`ı Kerim ve Hz. Muhammed`in Hayatının zorunlu ders haline getirilmesi sağduyu sahibi her insanın beklentisidir." denildi.
Hükümetten isteğimiz; bir an önce tesettürün önündeki bütün engellerin kaldırılması, toplumun her alanında serbest olması için gerekli adımların ve örtünün anayasal bir güvenceye kavuşturulmasıdır. Yine bir dayatma olan ve eğitim seviyesini düşürdüğü bilinen karma eğitimin bir an önce sonlandırılması ya da tercihe bırakılması, ilköğretimde öğrencilere her gün okutulan ``andımız`` uygulamasına bir an önce son verilmesi, Kur`an`ı Kerim ve Hz. Muhammed`in Hayatının zorunlu ders haline getirilmesi sağduyu sahibi her insanın beklentisidir." denildi.
(Mustafa Kaynak - İLKHA)