Bir ezginin mısraları tazeliği,bir haberin ok gibi saplanan yankısı,yaramıza tuz basan bir sözcük,bir şiir,belki kalbe ilham perisi tozlarının serpiştirilmesi,bir kağıt parçası,bir video,bir basın açıklaması,bir radyo duyurusu,bir gazete yazısı...
Saymaya kalksam ne de çokmuş sebepler,ama ne de içi boş,ne de üzücü sebepler...
Ah yüreğim nasıl bu hale geldik,nasıl da uzak sebeplere bağladık sevgimizi,umudumuzu,kardeşliğimizi...
Ah gönlümün hangi beldesine sakladım Filistin`i,Keşmir`i,Çeçenistan`ı,Afganistan`ı,Irak`ı,Bosna`yı,daha adını yeni öğrendiğim kardeş ülkelerimi,ve daha bilmediğimm nicelerini...
Nerede duruyor gönlüm, söylesene kardeşlerin,kalbinin hangi unutulmuş yöresinde,hangi uç noktasında,hangi harabe bölgesinde,hangi tozlu sayfalarında...
Aç ve susuz mu bıraktın yoksa gönlündeki kardeşlik ülkesini ?...
Çorak mı bıraktın,her an sulaman gereken, yemyeşil görmen gereken o nadide beldeyi?...
Fakirliğe,kimsesizliğe,yalnızlığa mı terkettin ?...
Aklına geldikçe sadece çalınacak bir kapı hükmünde mi o güzelim vefa kokan ,aşk
kokan,sevgi kokan,umut kokan bahçe?...
Sadece aklına geldikçe beslediğin bir şey! mi kardeşliğin?...
Sadece kardeşlik ülkene çomak sokulduğunda mı rahatsız oldun ? Söylesene yüreğim !...
Sadece içi boş sebepler mi sana hatırlatıyor yüreğindeki kardeşlik sevgisini...
Arşın gölgesinde ,rabbimizin gölgesinde gölgeleneceğimiz müjdesine ne derece layığız...
Hani kardeşimin ayağına batacaksa bir diken,batsın benim gözlerime mısralarının gerçekliği nerde?...
Gerçeklere kapadık gözlerimizi,kapadık yüreklerimizin kapısını...
Gerçekler sadece size ait kardeşlerim...Bombalar sizin,mayınlar sizin,dikenler sizin,annesizlik sizin,babasızlık sizin,delik deşik bedenler sizin,açlık sizin,susuzluk sizin...
Yalanlar bizim... Vefasızlıklar bizim, unutulmuşluklar bizim...Sadece hatırladıkça ağlayan gözler bizim, içimize sızan buruk ve anlık acılar bizim, uyuyan devin bir anda parlayıp, bir anda saman alevi misali sönmesi bizim...
Başka ne bizim sorusunun kocaman booooşşşş cevabı bizim... !!!
Bitmeye yakın yazımın son sedaları benim...Haydi yine uyumaya devam et içimdeki dev (kardeşlik)...Sadece hatırlandıkça gözlerime hücum eden gözyaşımdan, fışkırmak sana düşen...Peki ya bir gözyaşında bile saklı olmayan vefa ?....
Ağlamayan gözden sana sığınırım nidasını haykırmak isterdim tüm müslümanlara,sessiz sedasız ama parça parça dağılan,yüreklere kor gibi düşen bir nidayla...
Kalbimin en nadide pınarlarında biriktirdiğim,soğuk,rahatlatıcı,taptaze,sevgi kokan inci damlalarımı gönderiyorum size kardeşlerim...
Sadece şimdilik...Kimbilir bir gün umudun ve duanın birleşimiyle ,elimden fazlası gelir belkide...
FİLİSTİN,IRAK,AFRİKA,ARAKAN
HER TARAF ACI, HER TARAF KAN
KEŞMİR,AFGANİSTAN,ÇEÇENİSTAN
YÜREĞİM DİKENLERLE DOLU BİR KABRİSTAN...
Ümmü Gülsüm Turan /Diyarbakır-Çermik / Yaş:21