BATMAN - Ramazan orucunun beşinci ve son Cumasında da Batman`da camiler cemaatin yoğun katılımıyla dolup taştı. Bu hafta hutbelerde "Fitre ve Zekâtın Önemi" konusu ele alındı.
Hutbede zekatın tanımı yapılarak "Kelime anlamıyla zekât; temizlik, artmak, bereketli olmak, iyi ve düzgün olmak manasına gelir. Dini anlamıyla ise; Allah`ın, belirli yerlere sarf edilmek üzere dince zengin sayılan kişilerin mallarından belli bir payın alınması işlemini ifade eder. Veren kimseyi cimrilik kirlerinden ve günahlardan temizlediği ve malında berekete vesile olduğu için, kelime manası ile dini manası arasında bir bağ vardır." denildi.
Hicretin ikinci yılında, Ramazan orucundan sonra farz kılınan zekâtın İslam`ın beş şartından birisi olduğu ve Kur`an`ı Kerim`de zekâtı emreden pek çok ayet olduğu vurgulanan hutbede, "İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler" -Bakara:2/ 277- mealindeki ayeti zikredildi. Bu ayette beraber zikredilen namaz ve zekât kelimelerinin Kur`an`ı Kerim`de aynı ifade ile birlikte birçok yerde daha tekrarlandığı ifade edildi.
Fıtır sadakasının Ramazan ayı`nın sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı mala sahip bulunan her Müslümanın vermesi gereken farz bir sadaka olduğu dile getirilen hutbede, "Buna yalnız `fıtra` da denir. Bu kelime halk arasında "fitre" şeklini almıştır. Fıtır sadakası, insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevap kazanmak kastıyla verilen sadaka demektir" denildi.
Fitrenin, orucun kabulüne, ölüm sekeratından ve kabir azabından kurtuluşa bir vesile Yoksulların ihtiyaçlarını gidermek ve bayram gününün neşesinden onların da istifade etmeleri için bir yardım olduğu belirtilen hutbede, "Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve medeni bir vazifedir. Zekât ve fıtır sadakası, aynı zamanda günahlardan temizlenme ve arınma vesilesidir" ifadeleri kullanıldı.
Mali bir ibadet olan zekât ve fıtır sadakasının, muhatabı incitmeden, insan onuruna yakışır şekilde verilmesi gerektiğine dikkat çekilen hutbede, "Gösteriş amacıyla, fakirin onurunu zedeleyecek şekilde yapılan yardımlardan sevap elde edilemeyeceği, hatta bunun büyük bir vebal olacağı iyi bilinmelidir. Yüce Allah`ın bizlere emanet olarak lütfettiği malın ve mülkün sorumluluğunu bilelim. Bizim için bir arınma ve yücelme vesilesi olduğu bilinciyle zekât ve fıtır sadakası ibadetini en güzel şekilde yerine getirelim. Yüce Rabbimizin rızasını gözeterek vereceğimiz zekâtın, fitrenin ve yapacağımız diğer güzel amellerin sevaplarımızı çoğaltacağının ve malımıza bereket, hayatımıza huzur getireceğinin bilincinde olalım. Zekât vermemenin de büyük bir vebal olduğunu unutmayalım" şeklinde uyarıda bulunuldu. (Veysi Demir-İLKHA)