VAN - Mustazaflar Haftası dolayısıyla İkra Eğitim Der Van Şubesi bir etkinlik düzenledi. Etkinlik kapsamında bir konuşma yapan Levent Dalgın Hoca konuşmasında, dünya üzerinde Mustazaf duruma düşürülmüş Müslüman milletin haline dikkat çekti.
Son yüzyılda özellikle İslam coğrafyalarında, malları başta olmak üzere canlarına ve hatta mukaddesatlarına el uzatılan Müslümanların bu içler acısı halinin dünya tarafından görülmek istenmediğini ve yok edilmeye çalışılan İslami direnişlere karşı yürütülen çirkin savaşla Müslümanların izzeti ve onuruyla oynandığını dile getiren konuşmacı Levent Dalgın, Müslümanların sözde bu medeni dünyanın gerçek yüzünü görmesi gerektiğine dikkat çekti.
İzzet, Şeref ve Azadeliğimizi İslam İle Elde Edeceğiz
Dalgın, " bu gün dünya üzerinde yaşayan Müslümanların yaşama hakkı bile gasp edilmiş ve onlara şerefli bir yaşam hakkı bile çok görülmüştür. Daha ne zamana kadar bizler Müslümanlar olarak bu hakikatlere karşı kör ve sağır duracağız. İyi bilmemiz gerekiyor ki bizler inançlarımızdan taviz vermeden yaşamak istediğimiz sürece bu zalim despot güçlerin hedefi olmaktan kurtulamayacağız. Ama tüm bunlara rağmen şunu diyoruz ki; İnşallah bizler izzet ve şerefimizi ve yeryüzünün azadeliğini İslam`ın hakikatini hayatımıza hakim kılarak ve bu hakikatleri yaşayarak elde edeceğiz. Buna da bütün dünya şahit olacaktır" dedi.
Necaset Necasetle Giderilmez
Müslümanların dünya üzerinde yaşadığı mazlumiyetin temelinde yatan asıl nedenin, Alemlerin Rabbine olan teslimiyette gevşeklik gösterilmesi olduğuna değinen Dalgın, " bizleri İslam dışı mercilere yönlendiren ve bizleri oradan medet umar vaziyete getirmeye çalışanlar vardır. Bizim insanlarımız da onların bu kokuşmuş reçetelerine bel bağlamakta ve yıllardır yaşadıkları zulmü başka bir zulüm ile temizlemeye çalışmaktadır. Hayır, necaset necasetle giderilmez. Bu gün dünya üzerinde zulmün yaşandığı coğrafyalara bakalım. Zulmü yapanların bizatihi, bu sözde insan haklarını icat eden ve sözüm ona icra noktasında en ileri olan toplumlar değiller mi? Bu oyunların farkına varmalı ve bu zulme dur dememizin ancak ve ancak bizi yaratan rabbimizin bizler için iyi gördüğünü iyi görmek, kötü gördüğünden de sakınmakla olacağını bilmeliyiz" dedi. (Fikret Özkan - İLKHA)