Riyad Makayev / Araştırma
Çeçenistan diğer İslam ülkeleri gibi Ramazan’ı coşkuyla yaşıyor. Bu sene, Allah’ın (c.c.) rahmetiyle olsa gerek, Ramazan’a diğer İslam ülkeleri gibi aynı anda başlayan Çeçenistan, bunun mutluluğunu yaşamaktadır. Çeçenistan genelde bir gün önce veya bir gün sonra Ramazan’a başlardı. Dolayısıyla Çeçen Müslümanlar ülkenin dışında olan yakınlarıyla ve dostlarıyla aynı günde bayramı yaşamadıklarından hep şikâyetçiydiler. Bu sene galiba Çeçenistan’da müftülük buna bir çözüm getirmiş gözükmektedir.
ÇEÇENLER EHLİSÜNNET OLUP ŞAFİİDİRLER
Çeçenler, yaklaşık 600 senedir İslam’la tanışmışlar. Tüm Çeçenler ehlisünnet ve mezhep olarak Şafii mezhebini benimsemişlerdir. Diğer mezheplerden olan Müslümanlar hemen hemen hiç yoktur. Son 20 senedir yaşanan savaş dönemlerinde ümmetin diğer coğrafyalarından gelen bazı Muhacir kardeşleriyle tanışmalarından sonra diğer üç mezheple tanışıp da o mezheplere tabi olanlar da yok değildir. Çeçenlerden diğer dinlere tabi olan hemen hemen hiç yoktur. Ama tüm dini merasimleri ve ibadetleri İmam Şafii fıkhına göre uygulanmaktadır.
SOVYET DÖNEMİNDE İSLAM YASAKLIYDI
Sovyet Birliği’nin dağılmasıyla birlikte diğer İslam bölgelerinin din konusunda elde ettikleri özgürlüğü, Çeçenler de elde ettiler. Sovyet Birliği ve Komünizm döneminde kısıtlı olan din eğitimi daha doğrusu yasak olan İslam dini, Sovyetlerin dağılmasıyla Müslümanların candan sarıldıkları ve değişim için de bir umut kapısı oldu. İslam fıkhına rahatça ulaşmayı elde ettiklerinde İslam konusunda ne kadar geri kaldıklarını da öğrenmiş oldular.
Sovyet Birliği döneminde Ramazan ayında oruç tutmak yasaktı ve tutanlara da bir nevi ceza verilirdi. Çoğu zaman Ramazan’ın başlangıcı bilinmezdi. Bilen din adamları ve büyükler ise bunu duyurmaktan korkarlardı. Bazen, Ramazan ayında yerel televizyon kanalında “Ramazan’ın zararları” konusunda ateistlerin yaptığı programlardan dolayı, halk Ramazan ayının başladığını öğrenmiş olurdu. Okullarda çocuklara şeker ve çikolata dağıtırlardı. Şeker ve çikolatayı yemek istemeyen çocukların ebeveynleri sorguya çekilirdi. Çalışan birileri ise, ebeveynlere maaşlarını keserek ceza verirlerdi. Çocukları da ilerleyen hayat boyunca mimlenmiş olurlardı. Eğitimde ve iş hayatında engeller söz konusu olurdu...
BUGÜN ÇEÇEN HALKI MÜSLÜMAN KİMLİĞİYLE ÖN PLANDA
Bugün bu durum Allah’ın rahmetiyle tamamen değişmiş ve Çeçenler rahatça Ramazan ayında oruç tutabilmektedir. Diğer İslam âlemi gibi camilerde teravihler kılınmaktadır. Eskiden teravihlerden haberi bile olmayan Çeçenler, artık Ramazan ayında camileri doldurmaktalar. Tabi şuan Kur’an hatmiyle teravih kıldıran cami yok, ama o da Allah’ın izniyle ilerleyen yıllarda olacaktır diye ümitle bekleniyor. Çeçenler Şafii mezhebine tabi olduklarından teravihleri sekiz rekat kılmaktadırlar. Sahurda Türkiye’deki gibi davul çalanlar yoktur. Ancak, sahurda oruç tutmak isteyen Müslümanları uyandırmak için camilerde üç defa “Sela” getirilir. Müslümanlar için belediyeler iftar çadırları kurmak gibi bir kültür oluşmamışsa da yine camilere yemekler getirilir ve fakir fukaraya dağıtılır.
Yine Çeçenler senelik zekâtlarını da Ramazan ayında camiye getirerek fakir fukaraya dağıtılmak üzere her camide kurulan komisyona verirler. Fıtır sadakalarını Ramazan Bayramının bir gün öncesinde verirler ve genelde fıtırları üç sa’ buğdayın bedeli tekabül olan parayı verirler.
RAMAZAN, KURBAN BAYRAMINDAN DAHA COŞKULU KUTLANIR
Çeçenlerin eskiden beri edindikleri adetlerden bir tanesi, Ramazan Bayramı için para biriktirmektir. Çeçenler Ramazan Bayramını, Kurban Bayramından daha coşkulu kutlarlar. Bayramın üç günü evlerde her çeşit yemekler, günler boyunca gelen misafirler ve akrabalar için hazır bulunur. Çeçenler büyük küçük herkes, köylerde ve kasabalarda ev ev gezerek bayramlaşırlar ve şeker toplarlar. Büyüklere daha pahalı hediyeler verilirken, çocuklara genelde şeker ve çikolata verilir. Herkes, akraba olsun olmasın başka bir eve bayramlaşmaya gidince rahatça yemek yiyebilir ve ikram görür.
Ramazan ayında eğer küs veya kavgalı olan birileri varsa barıştırılır. Köylerde ve kasabalarda camilerde ilahiler söylenir ve Kur’an okunur. Oruç tutan veya tutmayan eğer sigara içiyorsa, Ramazan boyunca içmez. Çeçenistan’ın genelinde her Ramazan ayında içki satışları yasaklanır ve bu adet hala devam etmektedir. Bayram namazı sonrası halk yakınlarının mezar ziyaretine gider, dualar edilir. Daha sonra en yakın akrabalardan büyüklerin öncülüğünde bayramlaşmaya gidilir.
Ramazan’da doğan erkek çocuklara genelde Ramazan ismi verilir. Kız çocuklara ise Marha (Çeçence Oruç anlamı taşımaktadır) ismi verilir. Bayramda giyilmek için herkes yeni elbiseler alır. Ramazanı Çeçenistan’da yaşamak apayrı bir coşku. Allah, tüm İslam ümmetine böyle coşkulu Ramazanlar yaşamayı nasip etsin. Şimdi Çeçenlere gereken, Rus işgalinden azade kendilerine ait bir ülkedir. Hayırlı Ramazanlar, diyelim!