Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde bulunan özel bir hastaneye, doğuştan yemek borusunun bir ucunun tıkalı, diğer ucununsa soluk borusuna bağlı olması (özofagus atrezisi) şikâyetiyle yeni doğan kız çocuğu getirildi.
Gerekli tetkikleri yapılan Hümeyra isimli bebek, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. M. Şerif Aslan ve ekibinin başarılı müdahalesi sonrası sağlığına kavuştu. Hümeyra bebek, artık rahat bir şekilde anne sütü emip beslenebiliyor.
Özofagus atrezisi tanısı konan bebeklerin beslenme için zorlanmamaları gerektiğini belirten Aslan, hemen uzman doktora başvurulmasının önemli olduğunu söyledi.
Aslan, "Bebek, Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde doğuyor. Anne karnındaki sıvının, polihidraminos dediğimiz amniyos sıvısının fazlalığı şikâyetinden dolayı acil sezaryenle doğurtuluyor. Erken doğum olduğundan dolayı bizim yeni doğan ünitemiz, bebeği kabul ediyor. Yoğun bakımdaki arkadaşlar, bebeğin ağzının içerisinde yoğun tükürük sekresyonu olduğundan ve beslenemediğinden dolayı bize danıştılar. Hastanın ağzından ilerlettiğimiz kateterin midesinden geçmediğini gördük. Tanı amaçlı grafik çektik ve bebeğimizin, özofagus aktivis olduğunu gördük. Sonrasında cerrahisini planladık." dedi.
"En yakın sağlık birimine başvurulması lazım"
Bu hastalığın, doğuştan görülen bozukluklardan olduğunu bildiren Aslan, şunları söyledi: "400-550 canlının doğumunda bir görülebilir. 5 tipi var ama en sık görülen tip, bizim bebekte de olan tipti. Özofagus dediğimiz yemek borusu, 2 parça halinde gelişiyor. Bu hastalarda özofagusun üst kısmı kör bir çuval gibi sonlanıyor. Alttaki ikinci kısım ise soluk borusuna bağlı olarak gelişiyor. Bunun belli bir sebebi yok ama beraber olduğu bazı hastalıklar var. Tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Çocuk tükürüğünü yutamıyor, yuttuğu tükürük mideye geçmiyor ve beslenemiyor. Aileler bu şikâyetin farkına varıp bize geliyorlar. Bebeği beslemek için aşırı bir şekilde zorlamamaları lazım. Çünkü aşırı beslenmeye zorlandığı zaman çocuğun bunu akciğerine kaçırma ihtimali var. Bu da bizim cerrahinin başarısını etkiler. Böyle bir durum varsa en yakın sağlık birimine başvurulması lazım ki çoğunlukla bunlar hastanede fark edilirler."
"Ameliyat ettiğimiz bebekle ilgili hiçbir sıkıntı yok"
Ameliyat ettikleri bebekte herhangi bir sıkıntının olmadığını ve operasyonun başarılı geçtiğini dile getiren Aslan, "Başarılı bir operasyon için cerrahi hekim, operasyon boyunca anestezi ekibi ve ekipman ile yoğun bakım takibinin iyi olması lazım. Bunların üçü de bizim hastanemizde mevcut. Biz, hastanemizde tanıyı koyduktan sonra aynı gün hastayı cerrahiye aldık. Göğüs boşluğunu açarak yemek borusuna ulaşıyoruz. Yemek borusunun iki ucunu ortaya koyup anastomoz dediğimiz dikişlerle uç uca birleştiriyoruz. Sonrasında hastayı mekanik ventilatör dediğimiz solunum destek ünitesine bağlayıp bir veya 2 gün takip ediyoruz. Eğer solunum desteğe ihtiyacı yoksa makinadan ayırıp hortumla burnundan gönderdiğimiz nazogastrik besleme tüpüyle besliyoruz. Her şey yolunda giderse ameliyatın 5-7 gün sonrasında hastayı annesine verip sonradan taburcu edebiliyoruz. Ameliyat ettiğimiz bebekle ilgili hiçbir sıkıntı yok. Annesini rahatlıkla emiyor. Yutması ve yuttuklarının mideye gitmesiyle ilgili sıkıntımız yok." ifadelerini kullandı.
"Allah bana bağışladı"
Kızının sağlığına kavuşması dolayısıyla büyük sevinç yaşayan Rahime Akman ise "Hamilelikte suyum çok fazlaydı. Son 3 ay boyunca hastanede kontrol altındaydım. Çocuğum 35 haftalık doğdu. Acil sezaryene almak zorunda kaldılar. Çocuk karnımda boğulmak üzereydi. Çocuğum doğduktan sonra yanıma getirdiler, beslemeye başladık. Bu sırada çok kötü bir şekilde köpürmeye başladı. Hemşireler baktıktan sonra çocuğu buraya gönderdiler. Doktorlar ameliyata karar verdiler. Kızım özofagus ameliyatı geçirdi. Ameliyatı çok iyi geçti. Aslında kızım da güçlüydü hocamız da çok iyiydi. Çok şükür, kızım şu an yanımda. Şerif Bey'e minnet borçluyum. Gerçekten kızım, önce Allah'ın sonra da onun sayesinde kucağımdadır. Allah bana bağışladı." şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman - İLKHA)