VAN - Ramazan ayına has olan ibadetlerden biride Fıtır sadakasıdır. Her Müslümanın vermek zorunda olduğu Sadaka-i Fıtır nedir? Kimler verir? Kimlere verilmelidir? Bu ibadeti ifa ederken nelere dikkat edilmelidir. Gibi soruları Yüzücü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr Abdulcelil Candan Hocaya sorduk.


Zekât Eşyadan, Fıtır Kişilerden Alınır
Ramazan`da yapılması gereken bazı özel ibadetlerin olduğunu ve Fıtır sadakasının da bunlardan biri olduğuna dikkat çeken Candan, "Ramazan`a özel bazı ibadetler vardır. Bunlardan bir tanesi hatta en önemlilerinden biri Sadaka-i Fıtır`dır. Zekât maldan çıkarılan bir vecibe iken Sadaka-i Fıtır ise şahıslardan alınan sadaka ve yardımdır. Zekâttan farkı şudur. Zekât eşyadan alınır, Fıtır Sadakası ise kişilerden alınır. Burada dikkat edilmesi gereken bir konu var. Yaş farkı yoktur. Hatta mali durum farkı da yoktur. Fakir zengin, kadın erkek, yaşlı küçük yani Ramazan ayında olan herkese farz olan bir vecibedir" dedi.

Burada Şafiilerle Hanefiler arasında ufak bir fark olduğunu aktaran Candan Hoca, "Hanefilere göre vaciptir. Diğer 3 mezhep be göre ise farzdır. Yani herkesin yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Resulullah (as) hadisiyle tespit edilmiş, İcma ile de sabittir. Ki mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Yerine Getirmeyen günahkâr olur" dedi.

Allah, Bayrama Tertemiz Girmemizi İstemiş
Sadaka-i Fıtır`ın hikmetlerini anlatan Candan Hoca, sözlerini şu şekilde devam ettirdi, "Hikmetini iki yönden ele alabiliriz. Bir Sadaka-i Fıtır çıkarana yönelik olan boyutudur. Bu şu demektir bir kişi Ramazan esnasında yapmış olduğu hataları temizlemek gayesiyle bunu çıkarır. Yani sahibi için manevi bir banyodur. Bir ay boyunca insan hata yapar bu hatalarında Sadaka-i Fıtır banyosuyla temizlenir. Namaz için secdei sehiv vardır. Namazda hata yapan o hatayı secdei sehiv yaparak gidermeye çalışır. Ramazan`da da yapılan hataya da Allahu Teâlâ böyle bir emir vermiş. Bununla o hatalarımızı affetmek ister. Yani Cenabı Allah bayrama tertemiz bir biçimde girmemizi istemiştir. Toplum açısından faydasına gelince Ramazan ayında önemli bir hikmeti bireyler arasındaki kardeşliği merhameti şefkati artırmasıdır. İlahi bir davettir. 2 milyar insan düşünelim. İslam âleminde 2 milyar Müslüman vardır. Herkese vacip olduğunu düşünürsek 2 milyara yakın yardım manasındadır. Düşünelim, 2 milyar paket 2 milyar yemek, 2 milyar yardım çıkarıldığını bunun ne kadar etkili ve faydalı bir yardım olacağını görebiliriz" dedi.


Fıtır Sadakası Büyük Bir Çağrıdır
Fıtır sadakasının büyük bir çağrı olduğunu aktaran Candan "Bir Müslüman bu ibadeti yerine getirirken şöyle demek ister. Ben 365 günü kendi aileme ayırdım bir günü de Müslüman kardeşlerime ayırayım. Şu mesajı da verir. Benim çocuklarım nasıl yardıma muhtaç ise benim kardeşimin, benim komşumun benim Müslüman kardeşlerimin çocukları ve ailesi buna muhtaçtır. Buna katkıda bulunayım. Dolayısıyla büyük bir çağrıdır sadakayı fıtır. Bu açıdan özellikle Şafii mezhebi fakir de olsan bu yardıma bu seferberliğe katkıda bulun demiştir" İfadelerini kullandı.


Para Vermek Daha İsabetlidir
Candan Hoca sözlerini şöyle sürdürdü; "İslam bize şunu öğretiyor. Neyi yiyorsan onu yedir. Neyi giyiyorsan onu giydir. Neyi seviyorsan ondan ver. Un, hurma kuru üzüm, pirinç, bal, peynir gibi gıda maddelerinden çıkarılabilir. Bir insan sofrasında ne yiyorsa ondan verebilir. Bir fakir ne ile seviniyorsa onu tercih edebiliriz. Bir fakir mesela hurmayı almaktan hoşnut kalıyorsa onu tercih edebiliriz. Ama bizim kanaatimize göre her şeyini anahtarı paradır. Dolayısıyla nakit olarak verilmesi fakiri daha çok sevindirecektir. Fakirin eline verilecek 2-3 kilo buğday belki onun ihtiyacını karşılayamaz. Ama 10 lira onun ihtiyacını karşılayabilir. Dolayısıyla günümüzde bu saydığımız besin ve gıda maddeleri yerine para olarak çıkarılması daha isabetli olacaktır."

Yaşayan her Müslüman`ın Fıtır sadakası vermesi gerektiğini söyleyen Candan Hoca, şu hatırlatmada bulundu. "Ölüye sadakayı Fıtır farz değildir. Ancak bir kişi ben anne ve babamı sevindirmek istiyorum derse onlara Sadaka-i Fıtır gönderse onların ruhunu şad etmiş olur. Çünkü ölü devamlı mezarda akrabalarının yardımını beklemektedir. Farz olmamakla beraber güzel bir harekettir. Bu şekilde yardım yaparak topluma katkıda bulunmuş olur" dedi.


Sevdiğiniz Şeylerden Vermedikçe İyiliğe Kavuşmuş Olmazsınız
"Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe iyiliğe kavuşmuş olmazsınız" şeklindeki ayeti kerimesini hatırlatan Candan Hoca, son olarak şunları söyledi, "Ramazan`da kaç gönül aldığımızı, kaç kişiyi sevindirdiğimizi iyi bilmemiz lazım. Şunu bilmemiz lazım ki Ramazan bir medresedir, ondan nasıl mezun olduğumuzu bilmemiz gerekir. Bir kişi zengin olsa da yine oruç tutmak zorundadır. Bunun manası şudur Allahu Teâlâ her vesileyle bizi fakirlerin halini hatırlamaya, düşünmeye ve katkıda bulunmaya davet ediyor. Onun için her kardeşimiz Ramazan`da bir liste ile dolaşmalıdır. Benim komşularımdan kim fakir? Sofraya oturduğumuz zaman acaba onun sofrasında da bu yiyecekler var mıdır? Biliyoruz ki Ramazan da bile ocağı yanmayan çok fakir aileler var oruç açacağımız zaman böyle kardeşlerimizi de mutlaka düşünmemiz lazım." (Murat Dalgın-İLKHA)