ŞANLIURFA - Beşar Esed`in zulmünden kaçıp Türkiye`ye geçiş yapan Suriyeli mültecilerle görüştük. Ülkelerindeki iç karışıklığın başladığı günden bugüne yaşadıklarını anlatan mülteciler, burada olmalarına rağmen akıllarının her an ülkelerinde, oradaki akrabalarında olduğunu ifade etti.
Olayların başlamasının ardından Sehhara kasabasından Türkiye`ye gelen mültecilerden 32 yaşındaki Mustafa Şiyab, ülkesindeki karışıklar başlamadan önce imamlık yaptığını söylüyor. Hiçbir zaman ülkesindeki zalim yönetimi kabul etmediğini dile getiren Şiyab, bundan dolayı da çoğu zaman Esad yanlıları tarafından dışlandığını anlattı.
İmamlık yaparken halka bütün nizam ve sistemlerin bozuk olduğunu sadece ilahi hükmün gerçekliği ve güzelliğini anlattığını belirten Şiyab, "İmamlık yaptığım yerlerde halk korktuğu için beni pek kabul de etmiyordu diyebilirim. En son kendi köyümde imamlık yapmaya başladım. Allah`a şükür köylüm de benim gibi düşünüyordu. Şimdi ise Türkiye`ye geldik" dedi.
Çocuklar İşkenceden Geçirildi
Olayların nasıl başladığını da anlatan Şiyab, "Halk artık zulümden bıktı. İlk önce Dera ve çevre bölgelerde ayaklanma başladı. Dera`da halkın çocukları Beşar gitsin sloganları atmaya başladı. O çocuklar ve aileleri işkenceden geçirildi ve ateş öyle büyüdü. Benim geldiğim köy tamamen harap oldu her gece füzelerle vuruluyor. Şehitler verdik komşularım hepsi şehit oldu biz de çaresizlikten Türkiye`ye sığındık. Biz özgür Suriye ordusu gözetiminde Cilvegözü Kapısına getirildik şimdi geride kalan aile ve akrabaları bekliyoruz" diye konuştu.
Ne Ev Kaldı, Ne Komşu Hepsi Şehit Oldu
İdlib kentinden annesi, babası ve dört kız kardeşiyle Türkiye`ye gelen 15 yaşındaki Muhammed Ali Yusuf ise, Bizler okulumuzu evimizi sevdiklerimiz bıraktık artık orası yaşanmaz oldu. Her gece füze sesleri geliyordu. Korkuyoruz şimdi buradayız. Bazen gece buradaki oturduğumuz meskende kedi sesi gelse 9 yaşındaki kardeşim Musab, füze geldi diye korkup ağlamaya başlıyor. Geldik çünkü ne ev kaldı, ne komşu hepsi şehit oldu. Arkadaşlarım, komşular, komşuların evi füzelerden yıkıldı" sözleriyle yaşadığı dehşeti anlattı.
Muhammed`in Yaşı Küçük Olmasaydı Orada Bırakırdım
Muhammed`in babası ise şunları anlattı: "Muhammed`in yaşı biraz daha büyük olsaydı onu getirmezdim cihada gönderirdim şehit olsun. Ancak yaşı daha 15, kız kardeşleri yalnız. Ben gidecektim ama silah eskilliğimiz var. Allah`a şükür ordumuz kalabalık eli silah tutan herkes cihada katılıyor. Sadece Suriye`den değil Irak, Türkiye, Afganistan`dan gelenler var benim akrabalarım hepsi savaşıyor. Biz yıllarca zulüm gördük Suriye`de."
Esad`ın Tesettür Düşmanlığı
Suriye`deki tesettür düşmanlığına da değinen Suriyeli baba, kızlarının peçeli olduğu için okullarına alınmadığını söyledi.
Son olarak Esad`a karşı savaşın sadece İhvani Müslümin tarafından yürütüldüğünü ifade eden Suriyeli Muhammed, Esad rejiminin devrilmesi için dualarda bulundu. (İbrahim Yılmaz - İLKHA)