Ömür boyu nafaka ödeme uygulaması binlerce erkeği mağdur ederken, nafakanın oluşturduğu tahribat ise tepkilere neden oluyor. Türkiye'de nafakasını ödeyemediği için 25 bini aşkın erkeğin cezaevinde olduğu belirtilirken, ömür boyu nafakanın bir zulüm olduğu ifade ediliyor. Bir hafta, 10 günlük evlilik sonrası boşandıkları eşlerine ömür boyu nafaka ödemeye mahkûm edilen mağdurlar, kısa süreli evlilik sonucu boşanmalarda nafaka süresinin en fazla bir yıl, uzun süreli evlilik sonucu boşanmalarda nafaka süresinin ise en fazla 3 yıl olması gerektiğini belirtiyorlar.
Süresiz nafakanın oluşturduğu mağduriyetlere ilişkin İLKHA'ya konuşan Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Yusuf Tanrıseven, süresiz nafakanın toplumun kanayan bir yarası haline geldiğini söyledi.
Süresiz nafakanın birçok sorunu beraberinde getirdiğini, boşanmayı teşvik edip ailelerin dağılmasına sebep olmasıyla birlikte çok sayıda mağduriyet oluşturduğunu aktaran Tanrıseven, bu tür sorunları engellemek adına nafakaya bir süre sınırlaması getirilmesi gerektiğini, aksi halde mağduriyetlerin devam edeceğini kaydetti.
Öte yandan nafaka ödeyemedikleri için insanların cezaevine konulduğuna ve bunun mağduriyeti daha da fazla artırdığına işaret eden Tanrıseven, nafaka borçlarında cezaevinin ortadan kalkması gerektiğine vurgu yaptı.
"Süresiz nafaka toplumumuzun kanayan bir yarasıdır"
1988 yılından önce nafakanın süreli olduğunu belirten Tanrıseven, "Süresiz nafaka, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafa ödenmesi gereken bir nafaka olarak kabul ediliyor. Nafakayı hem kadın hem de erkek ödeyebiliyor ama ülkemizde daha çok erkeklerin verdiği bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Yargıtay'ın kadınların nafaka vermesine dair kararları var. Ama daha çok, erkekler bundan etkileniyor. Süresiz nafaka, toplumumuzun kanayan bir yarası olarak karşımıza çıkıyor. Kanunlara baktığımız zaman 743 Sayılı Medeni Kanununda yapılan değişiklikten önce 1988 yılından önce nafaka süresi bir yıl olarak kabul ediliyordu. Bir yıldan sonra nafaka alınamıyordu. Ancak 1988'de bu kanun değiştirildi ve artık süresiz hale geldi." dedi.
"10 yıl evli kaldım, 20 yıldır nafaka ödüyorum diyenler var"
Süresiz nafaka mağdurlarının en fazla erkekler olduğunu söyleyen Tanrıseven, "Uygulamada, zaman zaman sıkıntılara sebep olunabiliyor. Elbette boşanma yüzünden yoksulluğa düşen tarafa bir miktar yardım etmek gerekiyor. Birçok kadın bu yüzden mağdur olabiliyor ama özellikle erkekler tarafından çok fazla mağdur olanlar da var. Televizyonlarda görüyoruz; '10 yıl evli kaldım, 20 yıldır nafaka ödüyorum.' diyor. Bakıyoruz ki kadın evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış ama resmi evlilik yaptığı için nafaka kesilmiyor. Bu da bir takım sıkıntılara sebep olabiliyor." ifadelerini kullandı.
"Kanunun değişmesi gerekir"
Tanrıseven, "Daha önce 2011 yılında bu konu Anayasa Mahkemesinin gündemine de geldi. Mahkeme, yaptığı incelemede bir kısım insanların bu konuda mağdur olduğunu göz önüne almasına rağmen iptal kararı vermedi ve bu hükmü Anayasa'ya aykırı bulmadı. Fakat Anayasa'ya aykırı bulunmaması bu kanunun değişmeyeceği anlamına gelmiyor. Madem toplumda bir talep var, bu kanunun değişmesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
"Nafakasını ödeyemeyen bir insanın cezaevinde olmaması gerekir"
Nafakasını ödeyemeyenlerin cezaevine girmesinin haksızlık olduğunu dile getiren Tanrıseven, sözlerine şöyle devam etti:
"Süresiz Nafaka Platformu da kuruldu, zaman zaman seslerini, haklı taleplerini duyurmaya çalışıyorlar. Bir kere insanlar nafakasını ödeyemedi diye cezaevine girmemesi gerekir. Sonuçta o insanın bir geliri yoksa gidip hırsızlık yapıp ödeme yapması durumundan da söz edemeyiz. Bu insanların cezaevinde olmaması lazım. Daha fazla mağdur edilmemeleri gerekiyor. Adamın nafaka gücü olmadığı için ödeyemiyor, olsa ödeyecek. Bu yüzden kimse cezaevine girmek istemez. Ama nafakasını ödeyemeyen bir insanın cezaevinde olmaması gerekir. Nafaka borçlarında cezaevinin ortadan kalkması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Bu sorunun çözümü çok basit"
Kanunun çok basit bir düzenlemeyle değiştirilebileceğini belirten Tanrıseven, "Aslında bu sorunun çözümü çok basit. Kanuna basit bir madde veya cümle ekleyerek bu sorun çok daha rahat çözülebilir. Eski kanun gibi bir yılla, 5 yılla, 10 yılla sınırlandırabilir. Farklı bir şekilde düzenlemeyle bunun sınırlaması yapılabilir. Ama bu sınırlama olmadığı müddetçe insanlar mağdur olmaya devam edecektir. Kadın veya erkek fark etmiyor, nafaka alan kişi eğer nafakasının kesileceğini bilirse buna göre hareket edip buna yönelik önlem almaya çalışır." şeklinde konuştu.
"Süresiz nafaka ailelerin dağılmasına neden oluyor"
Nafakaya süre sınırlaması getirilmesi gerektiğinin altını çizen Tanrıseven, son olarak şunları kaydetti: "Ama süresiz nafaka alacağını bilen insan ister istemez tembelleşiyor, bir şey yapma isteği hissetmiyor. Kişi, 'Çalışırsam bu nafakayı ancak kazanacağım, en iyisi hiç çalışmayayım daha iyi.' diyor. İcabında evleniyor, resmi evlilik yerine gayr-i resmi evlilik yapıyor bu sefer veya farklı ilişkiler içerisine girebiliyor. O yüzden bu tür şeyleri engellemek adına nafakaya bir süre sınırlaması getirmek gerekiyor. Süresiz nafakanın bir diğer sıkıntısı da insanları daha çok boşanmaya teşvik etmesidir. Bir konu çok daha rahat çözülebilecekken 'Ben boşanırım, nafakamı da alırım.' deyip çok rahat boşanma yoluna gidebiliyorlar. Bu da ister istemez ailelerin dağılması, çocukların parçalanması sürecini ortaya çıkarabiliyor. Bu nedenle de nafakanın ayrı bir sakıncası var." (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)