“Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (Bakara 186)
Siz böyle bir Allah’ı bırakıp da sahte ilahlardan mı Yardım istiyorsunuz?
Evet öyle yapıyorsunuz.
Siz kendinizi İlah ilan ediyor Allah’a akıl verme cüretinde bulunuyorsunuz.
Durun siz!
Biz bu ölülerden de yardım isteyebiliriz.
Bize hiçbir fayda veya zarar veremeyecek yatır ve türbelerden de yardım isteyebiliriz.
Biz liderlerimizden! de yardım isteyebilir hatta onlardan senden daha fazla korkarız…dersiniz.
Evet siz Allah’a inanıyor ama güvenmiyorsunuz. Rızkı o verir ama hakkı söylersem işimden rızkımdan olurum dersiniz.
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”(Zümer-53)
Siz günah işlediğinizde direk Allah’tan değil de kullarından, ölmüşlerden, kendisine bile faydası olmayandan! istiyor sonra da Allah’ım sen dualarımızı kabul buyur diyorsunuz.
Yahu sahi siz nasıl bir Allah’a inanıyorsunuz?
Sizi tanımayan bir Allah mı hayal ediyorsunuz kafanızda?
Sizin ihtiyaçlarınıza cevap vermeyecek kadar Allah’ı aciz mi görüyorsunuz?
Hem Allah’tan hem kullardan aynı anda nasıl isteyebiliyorsunuz?
Hani “sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz” diye günde en az on yedi sefer söz veriyorsunuz?
Bu yaptığınız yetmiyor da verdiğiniz sözü de tutmuyor yalancı duruma düşüyorsunuz.
Tebrikler…
Siz hem Allaha güveniyor sizi koruyacak diye… Hem birilerinden ayrılırken veya vedalaşırken başkalarına da onu korumak için dua ediyorsunuz.
Hakikaten sizi anlamakta güçlük çekmemek elde değil.
Hiçbir noksanlığı olmayanı, nasılda aciz bir varlığa tercih edebiliyorsunuz?
Size bir Allah yetmiyor da, sahte ilahlarınız mı olsun istiyorsunuz?
Siz isteyince Allah’a bir noksanlık atfedeceğinizi mi zannediyorsunuz?
Allah (c.c) her noksanlıktan münezzehtir.
“Ve sen yine denendiğinde Ve yine kalbin daraldığında Ve yine bütün kapılar kapandığında Ve yine ne yapmam gerektiğini bilmediğinde Uzun uzun düşün Ve Hatırla Yaradan Allah kuluna kafi değil mi?”(zümer 36)
Sahi kafi olduğuna yoksa inanıyor musunuz?
Yani inanıyorsanız da sıkıştığınızda niye öncelikle Allah(c.c) geliyor aklınıza?
Sahi musibetlerle kim sizi imtihan ediyor? Sahte ilahlarınız mı?
Yüreğinizi bir sıkıntı bastığında ve kapılar kapandığında sahi hangi ilahınızı çağıracaksınız? Defetmek için sıkıntıyı, kapıları açmak için…
Ne yapmanız gerektiğini bilmediğiniz de hangi ilahın kapısını çalacaksınız?
Sahi sizin ilahınız yiyip içiyor öyle mi?
Uyuyor, unutuyor da mı?
Kendisini bile koruyacak gücüde yok.
Ölüyormuş da sizin ilahınız?
Hele bir sorsanıza o ilahınıza ölüyü diriltebilir mi?
Bir kuru daldan gül yeşertebilir mi?
Sahi bir nokta sudan insan yaratabilir mi?
Ya insanları bir araya toplama gücüne sahip mi? Hayır elbette.
Biz böyle ilah tanımıyor…
Biz böyle ilaha iman etmiyoruz.
Biz böyle ilahları tanıyanları, böyle ilahlara iman edenleri de tanımıyoruz.
Yeri göğü ve içindekileri bir oyun olsun diye yarattığını mı zannediyorsunuz? Ey Allah`tan hakkıyla haberdar olmayanlar...
Siz parayı ilah edindiniz…
Siz mallarınızı ilah edindiniz…
Siz zevklerinizi ilah edindiniz…
Siz liderlerinizi!..ilah edindiniz…
Liderlerinizi zikretmekten, Allah’ı (c.c), Muhammed (s.a.s)’i zikretmeyi unuttunuz…
Biz her şeye kadir olan Allah’a iman ettik… Budur bizim sevdamız.
Hafzullah Sevim / Ankara – Yaş: 24
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfadan az olsun. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.