DİYARBAKIR- İstanbul Barosunun Adliyelerde ki bazı birimlere astığı yasa dışı ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan yazılarda: "Baro odaları, icra müdürlükleri, mahkeme kalemleri ile cumhuriyet savcılıkları nezdinde görevin kamusal niteliği sebebiyle keşif ve haciz mahallerinde de türban takılmaması gerekmektedir." Uygulamasına tepki ve protestolar gittikçe artıyor. Merkezi Diyarbakır`da bulunan Tesettüre Çağrı Platformu (Tes-Çağ) yaptığı yazılı açıklamada, Cumhuriyetin ilanı ile başlayan ve hala günümüze kadar devam edegelen İslam düşmanlığı aralıksız olarak aynı zihniyetin zürriyetleri tarafından sürdürüldüğüne dikkat çekildi.
 
Tes-Çağ Mehmet Duyu adına yaptığı yazılı açıklamada, yüz yıla aşkın bir süredir halkın imanı ile savaşan ve bu savaşta akıl almaz zulümler işleyen Allah düşmanı güruhun, devletin tüm imkânlarını kullanarak salyalarını özelde Müslüman kadının tesettürüne genelde ise bütün Müslümanların üzerine akıtmaya devam ettiği ifadelerine yer verdi.
 
Müslüman Bayanların Hakları Verilmiyor
Duyu açıklamada, Müslüman bayanların bu ülkenin öz evlatları olduğunu, Rablerinin emri olan tesettür farizasını yerine getirdikleri için binlerce Müslüman bayanın, kanunların ve evrensel hukuk ilkelerinin kendilerine tanımış olduğu haklardan istifade edemediğini belirterek, Carrefoursa ve Aras Kargo`nun yasakçı zihniyetini hatırlattıktan sonra şöyle devam etti: "Daha önce Staj Eğitim Merkezi`ne başörtülü girdiğini tespit ettiği stajyer avukatlara uyarı yazısı gönderen İstanbul Barosunun, yasağı şimdi de mahkeme dışına taşımış bulunmaktadır. Baro, adliyelerde ki bazı birimlere astığı yasa dışı ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan yazılarda: `Baro odaları, icra müdürlükleri, mahkeme kalemleri ile cumhuriyet savcılıkları nezdinde görevin kamusal niteliği sebebiyle keşif ve haciz mahallerinde de türban takılmaması gerekmektedir` gibi ucube ifadeler yer almaktadır."
 
Uygulamalar Faşist, Laik ve Dinsiz Uygulamalardır
Duyu, İstanbul Barosuna daha sonra şöyle seslendi: "Söz konusu madde de sadece mahkemeye çıkarken resmi kıyafet aranmasına rağmen siz neye dayanarak ve kime güvenerek bu dinsiz yasağı savunuyor ve kapsamını bu kadar genişletebiliyorsunuz? Hadi diyelim ki tesettürlü avukatlar mahkeme salonlarında görevlerini ayrımcı, faşist ve laik dinsiz uygulamaların sonucu olarak yerine getirmekte zorluklar ile karşılaşıyorlar. Peki, mahkeme kalemlerinde, İcra dairelerinde dahası, baro odasında, tesettür yasağı da nerden çıktı? Bari hiçbir tesettürlü baroya giremez deseydiniz; Şayet bu da içinizdeki kin ateşini söndürmeye yetmeyecek ise tüm sokaklarda deseydiniz!"
 
Uygulama Ahlaksızlık ve Teröristliktir
İstanbul Barosu`nun bu tavrını ahlaksızlık ve teröristlik olarak nitelendiren Duyu, yoksa siz maddi çıkar ve makamınızın daha iyi olmasını ve üst makamlara çıkmanın yolunu T.TC`nin kuruluşundan bu yana yapmış olduğu İslam - Kur`an düşmanlığında mı arıyorsunuz diye sorudu.
 
Duyu yaptığı yazılı açıklamada, Aras Kargo, CarrefourSa ve İstanbul Barosu`nun Tesettür düşmanlığını şiddetle kınadıktan sonra, son olarak AKP hükümetine seslendi: "Başörtüsü meselesi çok önemli bir meseledir. Ertelenemez bir haktır. Cunta sever din düşmanlarını cesaretlendirip rahatlıkla tesettür yasağını sürdürebilmelerini sağlayan var olan yasal boşluklardır. Bu tür olumsuzlukların ortadan kaldırılması bu alanda yapılacak yasal değişiklerle mümkündür. Hükümet, acil olarak tesettürün her alanda serbest olması için engelleri ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler gerçekleştirmeli ve tesettürün her alanda serbest olması için anayasal düzenlemeler yapmalıdır."
(Osman İçli-İLKHA)