Yeni anayasa, parti kapatmayı zorlaştıracak. AK Parti`nin, Uzlaşma Komisyonu`na sunduğu öneride, "Kapatma kararı verilebilmesi için partinin bu fillerin odağı haline gelmesi şarttır. Odak haline gelmenin esasları demokrasi amacı gözetilerek kanunla düzenlenir." deniliyor. AK Parti`nin önerisine göre siyasi partileri kapatmaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`nın talebi ve TBMM`nin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun vereceği izne bağlı olarak açılan dava üzerine Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının üçte ikisi tarafından karar verilebiliyor. AK Parti mevcut Anayasa`daki, "Anayasa Mahkemesi dava konusu fiillerin ağırlığına göre kapatma yerine devlet yardımından kısmen veya tamamen mahrum bırakma kararı verebilir." ifadesine `uyarma kararı`nı ilave etmek istiyor. AK Parti`nin önerisinde kapatılan partinin başkan veya milletvekillerine 5 yıl gibi siyasi yasak getirilmesi cezası bulunmuyor. AK Parti halen Anayasa Mahkemesi`nce yapılan siyasi parti denetimlerinin ise Sayıştay tarafından yapılmasını istiyor.

CHP ise parti kapatma kriterlerini `çoğulcu demokrasi ile lâik cumhuriyet ilkelerine aykırılık, şiddet, ırkçılık ve suç işlenmesine destek ve teşvik` olarak belirliyor. Bir sayfadan fazla bir metinle parti kapatmayı düzenlemek isteyen CHP, Anayasa Mahkemesi`nin bu hükümlere aykırı faaliyet yapan siyasi partiye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`nın talebi üzerine önce ihtar vermesini istiyor. Öneriye göre ihtarı yerine getirmediğinin tespit edilmesi durumunda, Anayasa Mahkemesi ilgili siyasal parti aleyhine idari para cezasına hükmedecek. Mahkeme, siyasal partinin idari para cezasına neden olan aykırılığı gidermediğini tespit ettiği takdirde, o partinin gelecek genel ve ara seçimleri ile yerel yönetimler seçimlerine katılmasını yasaklayabilecek. CHP bir siyasal partinin kapatılmasına sebep olanlara ise 3 yıl siyasi yasak istiyor.

MHP ise komisyona sunduğu öneride yürürlükteki Anayasa`nın aynı maddesi kopyalandı. Partisi en fazla kapatılan siyasi gelenekten gelen BDP ise siyasi partilerin `demokratik anayasal düzeni yıkmak, savaş kışkırtıcılığı, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık veya kin ve nefret savunuculuğu` gerekçesiyle kapatılabilmesini istiyor. Bir siyasî partinin bu hükümlere aykırı eylemleri `bilinçli, kararlı ve sürekli bir şekilde` işlediğinin tespit edilmesi halinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı`nın talebi üzerine, Anayasa Mahkemesi`nce partiye ihtarda bulunulmasını öngörüyor. BDP`nin önerisine göre ihtarı izleyen iki ay içinde tüzük veya programdaki aykırılık giderilmediği, aykırı eylemlere devam edildiği takdirde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ilgili parti hakkında dava açılması talebini TBMM`ye iletecek. Meclis ise, TBMM`de grubu bulunan her bir siyasî partinin beşer üye ile temsil edileceği ve Meclis başkanının başkanlık edeceği bir komisyon oluşturacak. Komisyonun üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla vereceği karar üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından dava açılabilecek.

MHP `eğitim` teklifini değiştirdi

MHP`nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu`na sunduğu öneriler içinde yer alan ve `MHP Kürtçe`ye kapıyı açtı` şeklinde nitelenen ifade partide rahatsızlığa neden oldu. MHP`nin eğitim hakkıyla ilgili önerisinde, "Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile Türkçeden başka dille yapılacak derslerin bağlı olacağı esaslar kanunla düzenlenir." ifadesi yer alıyor. `Türkçe`den başka dille yapılacak dersler` ifadesi, `Kürtçe tarih, Kürtçe coğrafya` dersine vize anlamına geliyor. Ancak MHP yetkilileri `maksatlarının bu olmadığını, uluslararası yabancı dilleri kastettiklerini` belirterek komisyona sundukları öneriyi yeniledi. MHP`nin yeni önerisinde `Türkçeden başka dille yapılacak dersler` ifadesi çıkarılarak mevcut Anayasa`daki gibi `yabancı dille yapılacak dersler` ifadesi konuldu.