ADANA - Hiçbir somut delil olmamasına rağmen sadece İslami kimliklerinden onlarca kişiye ceza yağdıran Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi yine bildiği okuyarak 6 kişiye El Kaide`ye üye olmak suçlamasıyla 37,5 yıl hapis cezası verdi.

2 yıl önce El Kaide`ye üye oldukları iddiasıyla gözaltına alına 22 kişiden 16`sı yaklaşık 16 ay cezaevinde tutulduktan sonra geçtiğimiz mayıs ayında tahliye edilmişlerdi. Tutuksuz olarak yargılanan 16 kişiden 6`sına ise El Kaide`ye üye olmak suçlamasıyla 37,5 yıl hapis cezası verdi.

Mahkeme Yanlı Karar Verdi
Örgüt üyeliği cezası alan Eyüp Işık, yaşadıklarını İlke Haber Ajansı`na anlattı. Mahkemenin yanlı karar verdiğini söyleyen Işık, "Ağabeyin, Müslümanlara yapılan zulme sessiz kalmamak adına Afganistan`a gitmişti. 2007 yılında şehadet haberi geldi. O günden sonra Adana polisi peşimizi bırakmadı. Defalarca evimize gelerek bizleri taciz ettiler.
 
Ağabeyimin şehit olduğunu bildikleri halde sürekli bana sürekli `ağabeyin ne zaman gelecek` diyorlardı. Bende ağabeyimin Afganistan`da şehit olduğunu ve inanmazlarsa kendilerine hayatını kaybederken çekilmiş videoyu gösterebileceğimi söyledim ve videoyu CD`ye atıp kendilerine verdim. Buna rağmen sanki bizimle dalga geçer gibi ısrarla gelmeye devam ettiler" dedi.

Bandrollü Kitaplara Örgütsel Doküman Süsü Verildi
Kendisinin 2009 yılında fiziki takibe alındığını söyleyen Işık, "Fiziki takiple kalmayıp fotoğraflarımı çekiyorlardı, beni tahrik etmeye çalışıyorlardı. 18 Ocak 2010 tarihinde sabah vakti bir terör yuvası basar gibi elleri silahlı terörle mücadele ekipleri evime geldiler. Balyozla demir kapımı kırıp içeri girdiler beni yere yatırıp ellerimi arkadan kelepçelediler.
 
Evde arama yaparken çekyatımı kırdılar, üzerinde kültür bakanlığının bandrollü olan kitaplarıma örgütsel doküman süsü vererek el koydular. Daha sonra beni evden apar topar götürdüler.
 
Eşim evde tek olduğu halde evimde çizmeleriyle dolaşıp arama yapmışlar. Ve ne bulurlarsa örgütsel doküman diyerek çuvallara doldurup götürmüşler ve basına da hücre evi bastık süsü vermişler" dedi.

Şifreler: Soğan, Maydanoz, Marul!
4 gün gözaltında kaldığını ifade eden Işık, " daha sonra savcılığa çıkarıldım ve polisler savcının önüne benim döner tezgâhımda çekilmiş elimde döner bıçağıyla döner kestiğim anların fotoğraflarını koydu. Savcı duruma sinirlenerek `bu kadar da olmaz, bu resimleri kaldırın` dedi.
 
O kadar komik dinlemeler yapmışlardı ki, mesleğim gereği salata yapımında kullanılmak üzere soğan, maydanoz, marul gibi ihtiyaçları telefonla istiyordum. Bunları da şifreli konuşmalar diyerekten savcının önüne koymuşlardı.
 
Aslında savcı da suçsuz olduğumuzu biliyordu ama artık nerden talimat almışsa onu uyguluyordu diye düşünüyorum. Zaten savcı fazla soru sormadı 15- 20 dakika süren sorgumun ardından mahkemeye çıktım ve aynı şekilde çok kısa süren mahkemeden sonra tutuklanarak kürkçülerde bulunan Adana F Tipi Cezaevine gönderildim.
 
16 ay cezaevinde kaldım bu süre içerisinde davaya bakan mahkemede 2 hâkim 3 savcı değişikliği yaşandı. Artık gerisini siz düşünün ne kadar sağlıklı bir karar çıkabilir bu mahkemeden" ifadelerini kullandı.

Hâkim ve Savcıları Allah`a Havale Ediyorum
Tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak tahliye edildiklerini söyleyen Işık, "28 Mayıs`ta tahliye edildik ve tutuksuz yargılanmaya başladık. Mahkememiz geçenlerde yapıldı ve ben dâhil toplam 6 arkadaşım El Kaide`ye üye olmaktan 6 yıl 3 ay hapis cezası aldık.
 
Bu durumu Yargıtay`a taşıdık şu an temyiz aşamasında bakalım hayırlısı Allah`tan biz ona iman etmişiz o ne buyurursa o. Ben ve ailem çok mağdur edildik, maddi ve manevi olarak sıkıntılar çekiyorduk, zaten bir de bu ceza evi süreci bizleri daha çok sıkıntıya sokacak.
 
Ben Müslümanları böyle yalan yanlış şeylerle fişleyen onlara iftiralar atan Adana polisini ve onların önlerine getirdiği her şeye iman edercesine imza atan hâkim ve savcıları âlemlerin rabbi olan Allah`a havale ediyorum" dedi.
(Mustafa Çiçek-İLKHA)