Abdusselam Güneş / Doğruhaber
İstanbul Barosu yaklaşan baro seçimlerinde laiklik hassasiyeti olan avukatlardan oy devşirme amacı güderek, insan hak ve hürriyetlerine tamamen aykırı bir şekilde uygulanan "Başörtülü Avukatlık Yapma Yasağı" nın sınırlarını adliyelere astığı yazılarla, baro odalarına, mahkeme kalemlerine, icra müdürlüklerine kadar genişletti.
 
Taksim Meydanı’ndan baroya cübbeleriyle yürüyen hukukçular, yaklaşan seçimler nedeniyle İstanbul Barosu yönetiminin başörtülü avukatlık yapma yasağının sınırlarını adliyelere astığı yazılarla, baro odalarına, mahkeme kalemlerine, icra müdürlüklerine kadar genişlettiğini açıkladı.

Hukukçular Derneği üyesi yaklaşık 100 avukat, İstanbul Barosunu başörtülü avukatların mesleklerini icra etmek için uyguladığı yasakları protesto etmek için Taksim Meydanı’nda toplandı. ‘Yasak değil hukuk üret’ , ‘Katil avukat olur, başörtülü olamaz’ , Baroya rağmen insan haklarını savunacağız’ , ‘Ey baro söyle, avukat için ne yaptın’ yazılı dövizler taşıyan avukatlar, İstiklal Caddesi üzerinden İstanbul Barosu’na kadar sesiz bir şekilde yürüdü.

Hukukçular Derneği hukuka, akla ve vicdana aykırı yasağa dur demek için avukatların İstanbul Barosu önünde eylem yaptı. Burada yapılan basın açıklamasında “Bu hukuksuz yasağın bir an önce kaldırılması için her platformda Hukukçular Derneği olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.

KATİL AVUKAT OLUR, BAŞÖRTÜLÜ OLMAZ
İstanbul Barosu önünde okunan basın açıklamasında “İstanbul Barosu Yönetim Kurulu; hiçbir yasal engel olmamasına rağmen, kadın avukatların mesleklerini inançları doğrultusunda başörtülü olarak icra etmek istemelerinin karşısında, faşist Hitler yönetimini andıran Berlin Duvarı gibi geçit vermez bir set şekline bürünmektedir.
 
Bugüne kadar duruşmalara girmeleri hukuka aykırı olarak kısıtlanan, fakat mahkeme kalemlerinde, savcılıklarda, icra dairelerinde görevlerini ifa etmeye çalışan başörtülü avukatların, bütün hakları Baro Yönetimince kabul edilemez bir şekilde ellerinden alınmaya çalışılmakta, adliyelere başörtülü olarak girmelerinin yasaklanması hedeflenmektedir” denildi.

Birlikte yaşadığı kadını tabanca ile öldürüp katil olan kişinin avukatlık yapmasında bir mani görmeyen İstanbul Barosu Yönetiminin diğer meslektaşlarından hiçbir farkı olmayan başörtülü avukatları mesleğe yakıştıramamaktadır” denilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “ Başörtülü olarak mesleklerine devam eden avukatlara derhal soruşturmalar başlatılıp, cezalar verilmektedir.
 
Her baro seçimi zamanında olduğu gibi, bu baro seçimlerinde de İstanbul Barosu Yönetim Kurulu; seçim propagandasını yasaklar üzerinden ilerletme, sözde “cumhuriyet savunucusu” rolünü oynamak gibi hukukçuya yakışmayan, ahlaksız bir yolu seçerek sürdürmektedir. Kendi menfaatleri için cumhuriyeti, laikliği bahane edip; tahrik, ayrımcılık ve bölücülük üzerinden siyaset yapan Baro Yönetimi bilmelidir ki; sevgi ve sadakatinde başörtülü avukatlarla kıyaslanamayacak kadar aşağıdadır”

Basın açıklamasının sonunda “İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nu yapmış oldukları hukuksuz, faşizan uygulamalardan vazgeçmesi konusunda bir kez daha uyarırız” ifadelerine yer verildi.