Yaşanan nafaka mağduriyetine dikkat çekmek, sorunlarını kamuoyu ile paylaşmak için Yenikapı Meydanı'nda toplanarak basın açıklaması yapan ve daha sonra İLKHA'ya konuşan süresiz nafaka mağdurları, yetkililerin bir an önce çözüm üretmeleri gerektiğini belirttiler.

Süresiz nafaka kanunda, "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan tarafın geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında sürekli olarak istenebilen ödemeye verilen isimdir. Yoksulluğa düşecek olan eşe nafaka bağlanmasında nafaka yükümlüsünün kusurlu olup olmadığına bakılmamakla birlikte nafaka alacak olan eşin boşanmada daha ağır kusurlu olup olmadığına bakılır.” Şeklinde ifade ediliyor.

Bu ifadelere göre erkeklerin de boşanmadaki kusur durumuna göre nafaka alabileceği belirtilirken, pratikte nafaka ödeyen taraf her zaman erkekler oluyor.

Nafaka mağduru Hüseyin Basri Bülbül, “Aile mahkemesinde boşanıyorsunuz ama bu sefer devlet sizi zincire vuruyor. Doğal kölelik, ömür boyu kölelik yaptırıyor. Ayrılmışım iş bitmiş, başkasını beslemek zorunda değilim. İnsanların alın terinden, haktan hukuktan bahsedenler bu işten ellerini çeksinler. Kadın cinayetlerinden bahsediyorlar ama bunlar artık bana normal geliyor. İnsanların ellerinden ekmeklerini alıp başkalarını besliyorlar. Sizi vuracak kurşunun parasını size ödetiyorlar. Böyle devlet olmaz!” diyerek süresiz nafakaya karşı olduğunu söyledi.

"Şantiyede kalan kardeşim nafaka ödüyor"

Kardeşinin mağduriyetinin giderilmesini isteyen nafaka mağduru Hüseyin Basri Bülbül’ün ablası Güldane Barış, “Ben kardeşimin mağduriyetinin giderilmesini istiyorum. 3 çocuğunu da okutup üniversiteden mezun ettirdi. Kaynanasının evinde kaldığı sürede onlara çok yardımcı oldu. Hanımı tarafından çok mağdur edildi. Kardeşimin evi barkı yok, şantiyelerde kalıyor buna rağmen nafaka ödemek zorunda kalıyor.” dedi.

2012 yılında başlayan boşanma davasından bu yana nafaka ödediğini söyleyen Zülfikar Pekcan, Adalet Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bu işe adil bir düzenleme getirmelerini istedi.

Engelliye 100 bin TL maddi manevi ceza

Yüzde 45 engelli olmasına rağmen 50 bin lira maddi, 50 bin TL de manevi cezaya çarptırıldığını söyleyen Alişan Altuntaş, mağduriyetini şu şekilde anlattı:

“Antalya’dan buraya geldim. Üç ay evli kaldım. Yüzde 45 engelliyim. Boşandıktan sonra 50 bin lira maddi, 50 bin lira manevi cezaya çarptırıldım. Nafaka cezamı ödeyemedim. Bunun için 19 Mart’ta icra davam görülecek ve cezaevine gideceğim. 480 lira engelli maaşı ve 250 lira sosyal yardımlaşmadan aldığım para ile geçiniyorum. Antalya’da hiç kimse yardımcı olmadığı için buraya geldim. Cumhurbaşkanı ve yetkililerden bu konuyla ilgili çalışmalarını bekliyorum.” (Nizamettin Aşkın-İLKHA)