VAN- Doğu Anadolu Sivil Toplum Derneği (DASİDER) son 3 yıldır geleneksel hale getirdiği iftar yemeğini özel bir otelde verdi. İftar programına Van Valisi Münir Karaloğlu, Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Fatih Çiftçi, Mustafa Bilici, Van Belediye Başkan Vekili Sabri Abi, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Vali Yardımcıları, Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mirza Nadiroğlu, Gazeteci-Yazar Ahmet Taşgetiren, kurum müdürleri, sivil toplum örgüt temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Program, yenilen yemeğin ardından Kenan Göral`ın okuduğu Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını yapan DASİDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öner, Dernek faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

\"İrademize Hiçbir Şekilde Şiddeti Ve Kanı Bulaştırmayalım.\"
Daha sonra kürsüye çıkan Van Valisi Münir Karaloğlu, rahmet, bereket ve paylaşım ayı olan Ramazanda kendilerini iftar sofrası etrafında buluşturan DASİDER ve emeği geçenlere teşekkür etti. Van`ın 2011 yılında iki büyük felaket yaşadığını anımsatan Karaloğlu, yaşanılan iki büyük depremde çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını ancak birlikte yaşama iradesinin en büyük sınavını da o depremde verdiklerini aktaran Karaloğlu: \"Van`da yaşanan depremden sonra Son 10 yılda ülke ve toplum olarak yaşadığımız sorunların çözülmesi adına yapılan çalışmalara baktığımızda da önemli mesafelerin alındığını görüyoruz. Tüm sorunlarımız çözülmüş müdür? Elbette hayır. Ancak bugüne kadar yapılan çalışmalar, bundan sonra da devam edecek ve diğer sorunlarımız da yakın zamanda mutlaka çözüme kavuşacaktır. Yeter ki, bu diyalog ortamını, aynı masa etrafında toplanıp konuşabilme iradesini sürdürebilelim. İrademize hiçbir şekilde şiddeti ve kanı bulaştırmayalım.\" dedi.

Van Belediye Başkan Vekili Sabri Abi de yaptığı konuşmada; hoşgörüye ve birlikte yaşamaya en çok ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, farklı kesimlerle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Abi sözlerini şöyle sürdürdü: \"İster İslami, ister hukuki, ister yasal ne açıdan bakarsanız bakın Kürtlerin haklarını alması gerekiyor. İşte bu yapıldığı takdirde barış, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürü gelişebilir. Bu kültürün tüm dünyaya yerleşmesini ve acıların dinmesini temenni ediyorum.\" ifadelerine yer verdi.

\"Temel Problem, İnsanın İnsana Vermemesi Problemidir.\"
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil de, Ramazanın insanın kendini her yönüyle hesaba çektiği zaman dilimi olduğunu söyledi. \"Temel problem, Allah`ın insana verdiği değeri (insanın insana) vermemesi problemidir.\" diyen Yeşil, \"Unutmamak lazım ki Kuran`da `Biz Adem oğlunu aziz ve kıymetli yarattık` deniliyor.` Allah`ın insanoğluna verdiği bu kıymet ve değer hiçbir canlı ve fani tarafından onun elinden alınma hakkı ve yetkisi kimseye ait değildir. Hz. Ömer`in ifadesiyle insanlar hür olarak doğar, onların haklarını ellerinden almaya hiç kimsenin yetkisi yoktur. Problemlerin başı Allahın insana tevdi ettiği bu hakların ona tevdi edilmeyişindedir. Bunun hiçbir mazereti ve gerekçesi olamaz. diye konuştu.

\"Her Ramazana Bir Acı Denk Düşüyor\"
Gazeteci-Yazar Ahmet Taşgetiren ise İslam coğrafyasında ciddi bir hareketlilik yaşandığını hatırlattı. Hareketliliğin yer yer sancılı, yer yer de umut vaat eden gelişmeler olduğunu aktaran Taşgetiren: \"Bazen baktığımızda hüzünsüz bir Ramazan özlemi yaşıyoruz. Her ramazana bir acı denk düşüyor. Bir ramazanda Irak`ı yaşıyoruz. Bir ramazanda Bosna`yı yaşıyoruz. Bir ramazanda Suriye`yi yaşıyoruz. Dileriz daha mutlu Ramazanlar yaşar bu coğrafya. Bunun için kendimizi toparlamamız ve sürece doğru bakmamız, doğru yerlerde durmamız gerekir diye düşünüyorum. Belki Ramazan bize bu fırsatı da verecek. Coğrafyamız hareketli bir değişim yaşamak istiyor ve yaşaması da gerekiyor. Bu değişimin bizi mutluluğa götürmesini temenni ediyoruz.\" ifadelerini kullandı. (Murat Dalgın-İLKHA)