BD Dışişleri Bakanlığı 2011 yılı Terör Raporu`nda, Türkiye`deki terör yasalarının, terörizmi, `Türk vatandaşlarına ve Türk devletine saldırılar` olarak tanımlamasının, uluslararası çapta terörle mücadele çabalarını aksattığı, operasyonel ve yasal işbirliğine yönelik kaygılar yarattığı ifade edilerek, TBMM`deki Terör Finansmanın Önlenmesi Hakkında kanun tasarısının bu tanımlamayı da ele aldığı ama Mali Eylem Görev Gücü`ne (Financial Action Task Force-FATF) göre, bu tasarının bu konuda yetersiz kaldığı belirtildi.
 
Raporun, `Yabancı Terörist Örgütler` bölümündeki PKK/Kongra-Gel bölümünde de `PKK`nın Türkiye`nin güneydoğusunda bağımsız bir Kürt devleti kurmayı arzuladığı ancak son yıllarda daha çok Kürt kültürel ve dilsel hakları teminat altına alan Türk devleti içinde bir özerklikten bahsettiği` belirtildi.
 
Hapisteki Abdullah Öcalan`ın hala örgütün `sembolik lideri` olmayı sürdürdüğü ifade edilen raporda, PKK`lıların toplam sayısının 4 bin ile 5 bin arasında olduğu, bunların 3 bin ile 3 bin 500`ünün kuzey Irak`ta bulunduğu kaydedildi.
Raporda, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında PKK şiddetinin yüzlerce Türk`ün hayatına mal olduğu, örgütün faaliyetinin 2011 yılında da aktif kalmaya devam ettiği ve yaklaşık 61 saldırı düzenlediği belirtilerek, bu saldırılar sonucunda da en az 88 kişinin hayatını kaybettiği ve 216 kişinin yaralandığı hatırlatıldı.
 
PKK`nın öncelikle Türkiye, Irak ve Avrupa`da faaliyet gösterdiğine işaret edilen raporda, geçmişte PKK`nın Suriye, Irak ve İran`dan barınma olanakları ve yardım aldığı ancak 1999`dan itibaren İran`ın sınırlı da olsa PKK`ya karşı Türkiye ile işbirliği yaptığına değinildi.

Raporda, PKK`nın, Avrupa`daki Kürt diasporasından ve oradaki kriminal faaliyetlerinden önemli mali destek almaya devam ettiği de ifade edildi.