Yeşilay Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" dolayısıyla kentte bir farkındalık oluşturmak amacıyla stant açıldı. Sigaranın zararlarının anlatıldığı stantta halka, sigaranın zararları ile alakalı bilgilerin bulunduğu broşürler ve çeşitli hediyeler verildi.

100'üncü Yıl Kültür Parkı'nın girişine açılan stantta sigara içen bütün vatandaşlar, sigarayı bırakmaya davet edildi.

Halkı, sigaranın zararları konusunda bilgilendirmek amaçlı açtıkları stant ve "Dünya Sigarayı Bırakma Günü" ile ilgili İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Yeşilay Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Fatih Tamer, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan sigaranın, dünya üzerinde insan hayatını hedef alan ancak bunu yavaş gerçekleştiren en önemli araç olduğunu belirtti.

Sigara içenlerin kendilerine ve başkalarına verdikleri zararı gözden geçirerek sigara bağımlılığından bir an önce vazgeçmenin yollarını araması gerektiğini belirten Tamer, başta sigara olmak üzere bağımlılık yapan maddelerle ilgili daha güçlü mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

Tamer, "9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü" dolayısıyla Yeşilay Gaziantep Şubesi olarak açtıkları stantta vatandaşlara sigarının zararları ile ilgili bilgi verdiklerini belirterek, "Bu tür özel günlerin olması belki bazen eleştiriliyor ama sonuç itibariyle dikkati artırmak noktasında önem arz ediyor. Biz de bugün özellikle sigara konusunda duyarlılığı artırmak için vatandaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz." dedi.

"Her yıl 6 milyon insan sigaradan ölüyor"

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı rakamlara göre yılda 6 milyona yakın insanın sigaradan kaynaklı hastalıklardan dolayı hayatını kaybettiğine işaret eden Tamer, "Bu hayatını kaybeden insanların yaklaşık yüzde 10'u yani 500 bin kadarı da pasif içici. Hiçbir şekilde sigara kullanmayan ama etrafında sigara kullananların dumanlarına maruz kalan insanlar. Dolayısıyla dünya üzerindeki bütün savaşlardan, terör saldırılarından çok daha fazla insanın ölümüne sebep olan sigaradan bahsediyoruz. Bu maalesef üretiliyor, satılıyor. Dünya üzerinde ciddi bir pazarı var. Kaçak olanı da var. Maalesef su ekmek gibi normalleştirilmiş. Bu anlamda bu durumun değişmesi gerektiğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"18 yaş altındaki uyuşturucu kullanan çocukların ilk adımı sigaradır"

Sigarının dünyanın en büyük bağımlılıklarından bir tanesi olduğunu belirten Tamer, "Sadece sigaranın kendisinin bir bağımlılık yapmasından ziyade diğer madde bağımlılıklarına da yol açtığı, onun öncü bağımlılığı olduğu için bu noktada karşı çıkıyoruz. Örneğin küçük yaşta sigaraya başlayan çocukların çoğunlukla uyuşturucuya geçme oranı da çok yüksek. Yani 18 yaş altındaki uyuşturucu kullanan çocukların neredeyse tamamında ilk adım sigaradır. Dolayısıyla sigara bu mücadele edilmesi gereken ve karşı durulması gereken bir meseledir. Buradaki konuyu da aslında doğru anlamak lazım. Sigaranın hiç içilmemesi gerekiyor. İçenlerin de mümkünse bırakması gerekiyor. Eğer bırakamıyorlarsa bile gerçekten sigaranın zararının farkındaysalar mümkün mertebe kendileri dışındaki insanlara zarar vermeden içmeye çalışmaları gerekiyor. Aksi halde otobüs durağında, yolda, bir binanın kapısında evde veya arabada sigara içtiğinizde sadece kendinize değil etrafınızdaki herkese başta çocuğunuza ve ailenize zarar vermiş oluyorsunuz. Bu noktada ciddi bir duyarlılık eksikliğimiz var. Bunun giderilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Kapalı alanlarda sigara içme yasağının iyi uygulandığını söyleyemeyiz"

Kapalı alanlarda sigara yasağının çok daha sıkı bir şekilde takip edilmesi ve denetimlerin daha sıklıkla yapılması gerektiğini belirten Tamer, "Kapalı alanlarda sigara içme yasağı var. Bu yasağın henüz yeteri kadar iyi uygulandığını söyleyemeyiz. Ama bunların uygulanması gerekiyor. Uygulamanın yanında da ciddi denetimin yapılması gerekiyor. Denetim konusunda da vatandaşımızın meseleyi örneğin bir trafik cezası gibi düşünmesinde fayda var. Trafikte hata yaptığınızda nasıl ceza alıyorsanız sigara kullanmayı da bu şekilde algılamak gerekiyor. Bu keyfi bir uygulama değildir. Bu hem sadece içen için değil içmeyenlerin de sağlığını korumak açısından çok önemlidir. Bunun bu şekilde algılanması gerekiyor. Bu noktada denetimlerin daha da artırılması gerekiyor." diye konuştu.

Yeşilay ve Sağlık Bakanlığının iş birliğiyle tütün yasaklarına yönelik ihlallerin bildirilmesi amacıyla 2008 yılında hayata geçirilen "Yeşil Dedektör" mobil uygulamasını hatırlatan Tamer, bu uygulamayla sigara yasağının çiğnendiği görüldüğü anda vatandaşların bu uygulama başvuru yapabileceklerini belirtti.

"26 bin insanımız sigara bırakma merkezlerine başvurdu"

Tamer, sigaranın her ne kadar etkileri uzun soluklu gözükse de ortaya çıkan sonuç itibariyle dünyadaki en öldürücü bağımlılık olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bu noktada sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımız varsa ‘Alo 171’ sigarayı bıraktırma hatları var. Yine Yeşilay'ın ‘bırakabilirsin.org’ diye bir web sitesi var. Vatandaşlarımız bu siteden de faydalanabilir. Özellikle ‘Alo 171'in artık destek merkezleri daha da güçleniyor. Gaziantep'teki merkez sayısı artmaya başladı. Başvurusu sayısı artıyor, sigarayı bırakanların sayısı da artıyor. Şu ana kadar açıldığından beri yaklaşık 26 bin insanımızı bu sigara bırakma merkezlerine başvurmuş. Dolayısıyla ciddi bir artış var. Ama vatandaşımızın daha duyarlı olması gerekiyor. Yani ilk gittiğimizde belki de sigarayı bırakamıyor olabilirsiniz ama ısrarcı olmak gerekiyor. Şu anda zaten ilaç konusunda da Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre artık ilaç eksikliği yaşanmayacak. Daha önce ilaç ile ilgili sıkıntı olduğu söyleniyordu. Şu anda bu sıkıntı da giderilmiş oldu. Yeter ki vatandaşımız sigarayı bırakmak istesin. Bu noktada gerçekten sigarayı bırakmak istediğimizde çaresiz değiliz. Bir kişinin sigarayı bırakması sadece sağlığı açısından değil evdekilerin ve birlikte yaşadıklarından sağlığı açısından ve aynı zamanda ekonomik açıdan çok ciddi bir değişiklik olması anlamına geliyor. Yine hayatında çok ciddi değişiklikler olacak. Kimsenin bunu kendisinden, ailesinden veya yaşadığı ülkesinden esirgememesi gerekiyor. Sigara içmekle kişi kendisine, çocuklarına, çevresine ve topluma zarar veriyor. Artık bu maddeden bir an önce uzaklaşmamız en azından daha kurallara uyan bir şekilde bu durumun ilerlemesi gerekiyor. Biz biliyoruz ki bazı ülkelerde sokakta bile sigara içilmiyor, ciddi yasaklar var."

"Uyuşturucuyu önlemek istiyorsak sigaraya daha fazla yüklenmeliyiz"

Diyanet İşleri Başkanının sigaranın haramlığı ile ilgili açıklamasının çok önemli ve yerinde bir açıklama olduğunu belirten Tamer, "Yani bizim yıllardır ‘acaba neden böyle bir açıklama yapılmıyor?’ dediğimiz bir açıklama oldu. Gerçekten bu kadar zararlı bir maddenin zaten dinen de kabul edilmesi mümkün değil. İnsanların biraz da alkolle ilgili ilgili ya da domuz etinin haramlığıyla ilgili ne kadar bir tereddüt yaşıyorsa sigara konusunda bu konuyu artık ciddi ciddi düşünmek lazım. Yani geçmişten gelen bazı algılar var ama tekrar düşünmek lazım. Bu kadar çok kişiyi öldüren, ekonomik anlamda israf olan, çok uluslararası bazı şirketlerin vahşi kapitalist şirketlerin cebini doldurduğumuz bu sigara sürecinin ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Bu problemden de kurtulmamız gerekiyor. Sigaradan ne kadar çabuk ve hızlı bir şekilde kurtulabilirsek uyuşturucu meselesinde de çok ciddi adımlar atılacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bizim yaptığımız tüm çalışmalarda karşımıza çıkan temel durum; ‘uyuşturucuyu önlemek istiyorsanız, sigaraya daha fazla yüklenmeniz gerekiyor.’ Çünkü özellikle çocuklar ve gençler maalesef sigaradan uyuşturucuya geçiyorlar. İşin bir de böyle tehlikeli tarafı var." dedi.

"Elektronik sigaranın bağımlılığı artırma özelliği var"

Elektronik sigaranın normal sigaradan hiçbir farkının olmadığının altını çizen Tamer, "Bu araçlar, sigara kullanımını devam ettiren araçlar. Bu işin artık bir endüstrisi var, bunlar bu pazarlama mantığıyla işin devam etmesi için her türlü yolu deneyebilirler ve her türlü şeytanlığı da yapabilirler. Elektronik sigara aslında sigarayı devam ettiren bir araçtır. Birçok kişinin elektronik sigaraya başladığını biliyorum ama tekrar sigaraya başladı. İçinde ne olduğu belli değil. Şu anda Türkiye girişi ve satılması yasaktır. Bu bir dijital teknoloji oyunudur. Hatta ileri ki zamanlarda dumandan rahatsız olduğumuz için de ‘dumansız elektronik sigara’ gibi bir projeleri var. Buna aldanmamak gerekiyor. Bu bir pazarlama oyunu. Birileri pazar kazanacak, siz sağlığınızı kaybedeceksiniz. İçerisinde ne olduğunu bilmediğiniz bir şeyi almak, üflemek gerçekten çok akla ve mantığa uygun değil. Elektronik sigara; bu anlamda zaten geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamalarda kesinlikle bağımlılığı artıran, şiddetlendiren bir özelliği var. Kesinlikle kullanılmaması gerekiyor. Sigarayı bırakmayı isteyenlerin bırakması çok güzel ve uygun bir davranış olacaktır." şeklinde konuştu.

Standı ziyaret edenlerden Muaf Avcı, 18 yıl boyunca sigara içtiğini ve zararlarını gördüğü için 10 yıldır sigarayı bıraktığını belirterek, sigara içen herkesi sigarayı bırakmaya davet etti

"Bir taneyle bir şey olmaz’ demek tekrar sigaraya başlama sebebidir"

Avcı, "Sigaranın zararları nefes darlığı, KOAH gibi her türlü zararı var. Ben sigarayı 18 yıl içtim. Ama 10 yıldır sigara içmiyorum. 2009 yılında sigarayı bıraktım. Her yönden kendimi çok rahat hissediyorum ve nefes almam, uyumam değişti. Sigarayı bırakmamda önce Allah'ın sonra eşimin katkısı oldu. Sigarayı bırakan arkadaşlar 2-3 ay bırakıyorlar ama tekrar başlıyorlar. Dayanamıyorlar, bu bir bahane değildir. Sigarayı bırakmak beyinde biter. Sigarayı bırakmak için çeşitli ilaçlar kullanmak da mazerettir. Hiçbir katkı maddesi almadan sigarayı bıraktım. Bir de en kötü etken; sigara ikramıdır. ‘Bir taneyle bir şey olmaz’ demek tekrar sigaraya başlama sebebidir. Ben bu teklifleri reddettim ve ‘beni seven kişi bana sigara ikram etmesin’ dedim. Sigara içenlere de sigarayı bırakmalarını tavsiye ediyorum." dedi.

"Sigara içmeyenler daha sağlıklıdır"

Hiç sigara içmediğini, çok sağlıklı ve mutlu olduğunu belirten Yakup Karabağ ise "Sigaranın ne kadar zararlı olduğunu içen de içmeyen de biliyor. Sigara içmek akciğer hastalıklarından başlar ve damar tıkanıklığı, dişlerin çürümesi ve ağız kokusu yapar. Sigaranın birçok zararları vardır. Ben hiç sigara kullanmadım. Sigara içenler ile içmeyenler arasında sağlık açısından faydası vardır. Sigara içmeyenler daha sağlıklıdır. Sigaranın zararları ile ilgili doktorların tavsiyeleri de var." ifadelerini kullandı.

"Sigara sağlığa zararlıdır"

Çevresinde sigara içenlerin çok olduğunu ancak kendisinin hiç sigara kullanmadığını ifade eden Hasan Hüseyin Kaplı da şöyle konuştu:

"Ben buradan sigara içen arkadaşlara sesleniyorum; sigara içerek insanları rahatsız ediyorlar. Sigara içenlerin dumanlarından biz de etkileniyoruz. Sigara içmelerini istemiyoruz ve sigara içiyorlarsa bile kuralına göre içsinler. Sigara sağlığa zararlıdır. Bunu bilmelerini istiyoruz. Umarım sigara içenler sigarayı bırakır yeni bir hayata, yeni bir dünyaya başlarlar." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)