DİYARBAKIR- Huzur, bereket, sabretme, şükür ve tok insanın aç olan insanı anlama ayı olan Ramazan`ın gelmesiyle Müslümanları da tatlı bir heyecan sardı. Günlük hayatın karmaşasında unutulan manevi değerler, Ramazan ayıyla birlikte hatırlanırken, eski Ramazanlara da özlem gittikçe artıyor.
 
Özellikle toplumdaki yaşlı Müslümanlar, dostluk, bütünleşme, yardımlaşma, paylaşma ve sevgi ayı olan Ramazan aylarına daha çok bir özlem duymaya ve anmaya başladı.
 
Ramazan Birlik Beraberlik ve Yardımlaşma Ayıdır
 
Diyarbakır`da yaşı ilerlemiş olan Müslümanlar ile konuştuğumuzda sanki hepsi ağızbirliği edercesine eski Ramazanların birlik beraberlik ve yardımlaşma ayı olduğunu söyleyerek o günlere olan özlemlerini dile getirdiler.
 
Eski ve yeni Ramazanların bir mukayesesini yapan 75 yaşındaki emekli Fadıl amca, 15 yaşında bu yana oruç tutuğunu belirterek, o dönemde Ramazanların daha heyecanla karşıladığını söyledi. Fadıl amca, Ramazan gelmeden önce köyümüzde apayrı manevi bir heyecan vardı diyerek şöyle devam etti: " Şimdikiler sadece yemeğe ağırlık veriyor, şimdiki Müslümanlara göre Ramazan ayı bir israf ay olmuş. Oysa bizler o dönemde hem iftarda hem de sahurda sadece ekmek ayran ve mehir çorbasını yiyor ve içiyorduk. O dönemde ki Müslümanlar kanaat sahibi idiler. Kanaat sahibi olmalıyız ki Allah bizlere yardımcı olsun Aksi takdirde bu konuda Allah bizlere yardım etmeyeceğinden dolayı çok çok sıkıntı çekeceğiz."
 
Bir Ekmeğimiz Olsaydı Onu İkiye Bölerdik
Eski Ramazanlarda toplumda birlik beraberlik ve yardımlaşmanın daha fazla olduğunu söyleyen Fadıl amca, bir ekmekleri olduğunda o ekmeği de ikiye bölerek arkadaş veya komşularına verdiğinin altını çizerek bir ah çekerek, maalesef bugün bu tür erdemli davranışları toplumda görmediğini, şayet bugünkü zenginlerin toplumda ki fakir fukaraya yardım elini uzatırsa kesinlikle toplumda mağdur insanların kalmayacağını dile getirdi.
 
Bugün Oruç Tutmayanlara Nasihat Bile Yapamıyoruz
Daha önce ki Ramazan`larda bütün Müslümanların oruç tuttuğunu söyleyen Fadıl amca, ancak bugün oruç tutmayanlara bir nasihat bile yapamadığına dikkat çekerek son olarak şu örneği verdi: "Eski Ramazanlarda şayet biri oruç tutmamış ise, oruç tutanın yanında saygısızlık yapıp açıkta bir şeyler içmez ve yemezdi en azın da nasihat babında kendilerine bir şeyler söylediğimizde, bir uyarı yaptığımızda bizleri dinlerlerdi. Ama şimdi bu konuda bir şeyler söyleyemiyoruz."


Şaşaalı Sofralar İsraftır
81 yaşındaki Camisab Özbek ise, Ramazan ayının yaz sıcaklarına denk gelmesiyle tutulan oruçların Allah katında daha fazla makul olacağını söyleyerek, eski Ramazanların iftar sofralarında sadece çorba bulgur, kuru soğan ve su bulunduğuna, şimdiki gibi meyvelerin de olmadığına dikkat çekerek şimdiki iftarlarda kurulan şaşaalı sofraların israf olduğunu bundan dolayı israfta hayır olmadığını belirterek şöyle dedi: "Ben şahsen kıtlık günlerini görmüş biriyim. Ama o kıtlık günlerinde bile yardımlaşma ve dayanışma daha fazlaydı. Bundan dolayı bizler o günleri görmüşler olarak özellikle Ramazan`da israf yapanlara diyoruz ki, iftar sofralarına 5-6 çeşit yemek getirerek israf yapmayınız. Bu konuda her zengin kendi etrafına bakmalı ve çevresindeki fakir fukaranın yüzünü güldürmeye çalışmalıdır bu Ramazanda."


Bizim Dönemde Hemen Hemen Oruç Tutmayan Genç Yoktu
Mazeret dışında oruç tutmayanlara Hz. Muhammed`in şefaatçi olmayacağının altını çizen molla Camisab, oruç tutmayan gençlere de şu uyarılarda bulundu: "Bizim dönemde oruç tutmayan hemen hemen hiçbir genç yoktu. Ben 13-14 yaşında bu yana oruç tutuyorum. Şayet sıcaklıklardan dolayı oruç tutulmuyorsa, elhamdülillah bak ben 81 yaşına geldim, demek sıcaklıklardan dolayı oruç tutmamak mazeret olmadığı gibi bir tehlike de arz etmiyor. Ben nice yaz mevsimlerinde ve sıcaklıklarda oruç tutum. Kesinlikle geçici olan arzu ve isteklerinize uymayınız ve orucunuzu tam ve eksiksiz bir şekilde tuttun ki Allah sizleri de bizleri de affetsin."

Şimdiki Zenginler Sadece Kendilerini Düşünüyor
Eski Ramazanlarda yani 40-50 yıl önce Müslümanlarda yardımlaşma, dayanışma ve rahmet duygularının daha fazla olduğuna vurgu yapan Molla Camisab, şimdi ki zenginlerin sadece kendilerini düşündüğünü ne kadar zengin olursa o kadar bencil oluyorlar ve şimdiki zenginlerden kesinlikle cömertlikten izler kalmadığını söyledi.

Şimdiki Ramazan Eğlencelerinin İslam`da Yeri Yoktur
Ramazan eğlencelerinde de değinen molla Camisab, bu tür eğlencelerin İslam kültürü ile bağdaşmadığını, bu ayın mübarek Kur`an ayı olduğu ifadelerini dile getirerek şöyle devam etti: "Bu mübarek ayda sazlı ve cazlı eğlence düzenlemek, kesinlikle haramdır ve İslam da böyle bir kültürün yeri asla yoktur. Şayet kim derse ki bu İslam kültürüdür kesinlikle yalan söylüyor. Eğer, Ramazan`ı karşılamak ve kutlamak istiyor isek o zaman bu ayı oruç ile nafile ve kaza namazları ile ve en önemlisi de Kur`an okuyarak geçirelim. "
 
Seyda Camisab son olarak eski Ramazanlara özlem duyduğunu ve tüm İslam Âlemi`nin Ramazan`ını tebrik etti.
 
Huzurumuz Bile Birdi
Şimdiki Ramazanlar ile eski Ramazanlar arasında çok çok güzellikler olduğunu söyleyen esnaf Yaşar Usn (70) ise, eski Ramazanlarda sevginin saygının ve birlik beraberliğin var olduğuna vurgu yaptı. İftar zamanında bütün komşuların ortak sofra kurarak 5-6 çeşit yemeğin meydana geldiğini söyleyen Yaşar Usn daha sonra Eski Ramazanlar ile şimdiki Ramazanlar arasında ki güzellikleri şöyle sıraladı: " Ramazan`da soframız birdi duamız birdi yardımlaşmamız birdi, duvarlarımız birdi. Bundan dolayı huzurumuz da çok çok ve bir idi. Koskoca mahalle olmuştu bir parça. Şimdi ise bu koca koca binalara haps edilmişiz. Bundan dolayı kimse kimseyi sormaz oldu. Bayram gelince de Yeni Kapı`dan ta Bahçebaşı`na kadar bayram tebriki yapardık. Hangi eve gitseydik az da olsa bayram yemeği hazırdı. Bundan daha başka güzellik var mı acaba? İşte bundan dolayı o Ramazanları çok çok özledim."
 
O Eski Güzel Günler Bir Rüya Gibi Geçti
Çeşit çeşit yemeklerin iftar sofralarına getirildiği bir dönemde buna rağmen kanaat sahiplerinin çok azaldığını vurgulayan Yaşar Usn, eski Ramazanlara özlem duyduğunu ama artık o günlerin de bir rüya gibi geçtiğini kaydetti.
 
66 yaşındaki bağkur emeklisi Fahrettin Uğurlu ise geçmiş Ramazanlar ile şimdiki Ramazanlar arasında bir değerlendirme yaparak, eskiden Müslümanların hal ve hareketlerinin doğru olduğunu, bundan dolayı onların Ramazanlarından da bir güzellik ve bir manevi havanın olduğunu belirtti.
 
Eskiden Birbirimize Daha Samimi ve İçten İdik
Orucun sadece Allah için tutulduğunu ifade eden Fahrettin Uğurlu, şimdiki gibi maddi anlamında değil de manevi bir hava içinde ve şeklinde Ramazan`ı karşıladıklarını söyleyerek duygusal ve ağlamaklı bir şekilde daha sonra şöyle dedi: " Ailemizde 12 kişi vardı. Annemiz her birimize birer şeker verip şerbet yapıyorduk ve o şekilde sahurumuzu yapıyorduk. Ama bunu anlatırken bile şimdi, o dönemde yokluklar içinde yaşadığımız o manevi havayı soluyor gibiyim. O dönemde köylüler bir araya gelip iftarımızı birlikte açıyorduk. Gündüz ise camiye gelip cüzlerimizi takip ediyorduk. Tabi şimdi de cüzler takip ediliyor. Ama o zaman birimize karşı sanki daha samimi ve içten idik. Ama her şeye rağmen o dönemi çok özledik." (Osman İçli-İLKHA)