Bir değişiklik olmazsa LYS’ler 18-26 Haziran tarihleri arasında yapılacak. Süre daraldı. Eminim ki pek çoğumuzu ezber telaşı sardı.
LYS, içeriği itibariyle bazı ezberleri gerektirir. Ancak ezberlemenin bir hastalık hâline gelmesi sorundur.
Ezber hastalığı mı olur, diyeceksiniz, ne yazık ki var.
Bu konuda daha önce de yazılar yazdık. Onlara da başvurabilirsiniz. Özellikle sözel öğrencileri ezberlemeden öğrenemediğini sanıyor. Oysa öğrenmek için ezberlemek gerekmiyor. Özellikle test tekniğinde ezberlemek son çözümdür.
Öğrenme durumunuzu ölçmenin, birbiriyle ilgili üç yolu vardır:
1. Konuyla ilgili sayfa testlerini çözebiliyor musunuz?
2. Soru bankalarındaki soruları çözebiliyor musunuz?
3. Deneme sınavlarındaki soruları çözebiliyor musunuz?
Sayfa testlerinde bir iki yanlışın çıkması, soru bankalarında bu yanlışların üçü dördü bulması aynı başlıkla ilgili olmaması şartıyla önemli değildir. Denemelerde ise bütün soruları çözmenizi bekliyoruz. Bunun için çoğu zaman ezbere ihtiyaç yok.
Ben hiçbir zaman Namık Kemal’le ilgili bir bilgiyi ezberlemedim. Ama bana Namık Kemal’i sorsanız size saatlerce anlatırım. Dahası onunla ilgili hangi konuda olursa olsun hiçbir soruyu da kaçırmayacağımı düşünüyorum. Halbuki bana Namık Kemal’in tiyatrolarını söyler misiniz, deseniz en iyimser ihtimalle biraz takılırım.
Benim çok bilinmeyen bir eser adını test üzerinde gördüğümde hatırlamam bana yetiyor, size de yeter.
Ne Yapmalıyız?
Öğrenmenin yolu konu anlatımını öncelikle mutlaka derste dinlemektir. En sözlü bilgi bile sınıfta anlatıldığında kişinin kendi kendisine okumasına göre birkaç kat daha kalıcıdır.
Öğretmenin konuyu anlatırken jest ve mimikleri, arkadaşlarınıza yönelik soru ve hatta esprileri, arkadaşlarınızın ve sizin ona soru yöneltmeniz hepsi hatırlamanızı kolaylaştıran unsurlardır.
Dinlerken çok basit de olsa mutlaka not alınız ve konu anlatımına dergilerle kitapların yanında eksik bile olsa notlarınızdan da çalışınız.
Notlarınız sizi sınıf ortamına taşır ve öğretmenin anlattıklarını hatırlamanıza katkıda bulunur.
Gerekirse arkadaşlarınızla karşılıklı oturup birbirinize konuyu anlatınız. Böyle bir ortamınız yoksa kendi kendinize yüksek sesle konuyu tekrarlayınız.
Bundan sonraysa eksiklerinizi çok soru çözerek gidermeye bakınız. Ezberleyeceğiniz bilgiler, azın azı olsun.
Özellikle sayısal derslerde kimi formüllerin ezberlenmesi gerekebiliyor. Ancak sözelde çok önemli bilgiler dışında artık doğrudan ezber bilgi sorulmuyor.
Ezberlemek zaman kaybettirir.
Ezberlemek, zihni yorar.
Ezberlenen bilgi, heyecan durumunda genellikle hatırlanmaz.
Her yeni bilgi karşısında ezberlenen bilgilerin bir kısmı hafızadan silinir. Bu da özellikle sözel öğrencilerinde “Öğrenemiyorum” sorununa yol açar ve özgüven kaybına neden olur.
Bu konudaki tavsiyeleri dinlemeniz sizi bu sorunlardan kurtarır, diye düşünüyoruz.
Allah (cc)’a emanet olunuz…