Dünyanın en kalabalık başkenti Tokyo`nun 40 milyonluk nüfusunu, 60 kadar raylı sistem hattı taşıyor. Her gün 20 milyon kişi bu hatları kullanıyor. Metro ve trenlerde Japon bayanlar için de vagon ayrılmış durumda.

Ülkede en yaygın ağa sahip olan ve hızlı tren ağında da büyük bir yere sahip Japan Railways (JR) önceden devletin olan ancak daha sonra özerk bir yapıya kavuşan bir kamu iktisadi teşebbüsü durumunda.

Japonya`nın ulaşım ağının görüntüsü ve yoğunluğundaki karmaşa kadar finansal yapısı da bir o kadar karışık. Zira Tokyo metrosunda 6 hat yerel hükümete aitken, 9`u özel şirketlerin.

Sadece Tokyo Metropol bölgesinde 60 civarında hat bulunmasına rağmen, birçok hat birbirinin alternatifi ve ayrıca raylı sistemin yanında aynı istikametlerde çalışan girift ve yoğun bir otobüs ağı da mevcut.

-Günde 4 milyon kişi bir durağı ziyaret ediyor-

Kentte en düşük metro ve raylı sistem ulaşım ücreti 160 yen (yaklaşık 3,6 TL) olarak belirlenmiş. Ancak bu bedelle ulaşımdan faydalananların çok az olduğu belirtiliyor. Çünkü aynı istikamette hat değişirken ücret artıyor, aynı hatta şirket değişince ayrı bir ücretlendirme daha devreye giriyor ve ulaşım daha da pahalı hale geliyor. Gidilen durak ve istikamete göre fiyatlar arasında büyük değişiklikler mevcut.

Tokyo`da günde ortalama 20 milyon kişinin seyahat ettiği ifade ediliyor. Çok sayıda kişinin birden fazla hat kullanıdığı hesap edilirse seyahat sayısı bu rakamın oldukça üzerine çıkıyor.

Dev başkentte bir günde 4 milyondan fazla kişinin kullandığı istasyonlar bulunuyor. Tokyo`nun en yoğun istasyonu olduğu belirtilen Şincuku istasyonunda özellikle mesai başlangıcı ve bitiminde milyonlarca kişi yeryüzüne hiç çıkmadan yer altında hareket ediyor ve sadece bu istasyon günde 4 milyon 358 bin kişiyi ağırlıyor.

Ancak kentte bu yoğunluk sadece bir istasyonla sınırlı değil. Zira İkebukuro istasyonu 3 milyon 447 bin, Tokyo istasyonu 2 milyon 195 bin, Şibuya istasyonu 2 milyon 187 bin kişi kullanıyor.

-Sistemin temeli 1927`de atıldı-

Ülkede raylı sistem ve metro sistemi 1927`de kurulmuş. Mevcut ağa göre ilk başlangıç tarihi göz önüne alındığında bu ağ çok hızlı gelişmiş.

Kentte birçok yeni hattın bir öncekinin altına inşa edildiği kaydediliyor. Dolayısıyla örümcek ağı gibi olan bu ağların en yenileri yerin en altında olanlar. Kentte yerin altındaki peronlara ulaşılması 10 dakikadan fazla süren metro hatları var ve hepsi de inşa edilirken mevcut şehir yoğunluğuna ve deprem risklerine göre yapılmış. Birçok yeni hattın inşası ise sürüyor.

Şehir merkezindeki nüfus ve yapı yoğunluğuna rağmen çok sayıda hattın hizmet verebilmesi, hatların yerin oldukça derin noktalarından geçirilebilmesi ile mümkün olabilmiş.

-Düzen ve kaos birarada-

Düzen ve kaosun birlikte yaşandığı Tokyo`da, uydu kentlerden, merkeze bağlı köy ve ilçelere kadar ülkenin dev iş gücünü taşıması nedeniyle, raylı sistem ağları metropolün can damarlarına benzetiliyor.

Raylı sistemlerden nasıl faydalanacağının bilinmesi Japonya`da adeta bir uzmanlık alanı. Ağı doğru kullanmak için yıllarca yaşamak yeterli değil. Zira bunun için yüzlerce sayfadan oluşan metro kitapları bulunuyor ve hatların güzergahlarını, bağlantılarını ve alternatiflerini görsel olarak anlatıyor.

Ayrıca raylı sistem kullanımında akıllı telefonlar için geliştirilen uygulamalar ile halkın işi kolaylaştırılmaya çalışılıyor. Bu uygulamalar sıcağı sıcağına, trenlerin içindeki yolcu yoğunluğundan, aktarmalı seferlerin o an en kolay nasıl olabileceğine kadar birçok veriyi kullanıcılarla paylaşıyor.Ağın en ilginç yanı ise bu hatlarda çalışan yüzlerce trenin dakik olması. Bir tren ulaşacağı istikamete verilen dakikada ulaşıyor ve gideceği istikametteki aktarma hattına da saatinde yetişip, diğer trene yetiştiriyor.

Küreselleşen dünyada, rekabetin arttığı Asya coğrafyasında zamanı iyi değerlendiren Japonlar, böylece dakika hesabıyla seferleri şaşırmadan bu düzenin bir parçası haline gelmiş.

-Bayanlar vagonu-

Japonya`da en yakın mesafe kat eden Japonlar bile gününün en az bir saatini yolda geçiriyor.

Sekreter olarak çalışan Şimizu Akiko, işe gitmek için günde iki hat değiştirdiğini belirterek, sabah ve akşam toplam 1 saat civarında vaktinin yolda geçtiğini anlattı.

Bu arada, Japonya`da ulaşım ağının dakikliğinin önemi sık sık vurgulanıyor ve bu durum Japonlar için adeta "gurur kaynağı".

Şimizu, metrolarda intihar ya da benzeri bir olağanüstü durumda seferlerde bir dakikalık bir gecikmenin bile insanların çok sinirlendiğini aktarıyor. Zira bir dakikalık bir gecikmenin diğer hatlara geçiş ve diğer trenleri zamanında yakalama konusunda aksaklıklara neden olduğu biliniyor.

Bir resmi kurumda çalıştığını belirten Uneoka da günde ortalama 1,5 saatinin yolda geçtiğini belirtiyor ve işe gidebilmek için 3 hat değiştirdiğini kaydediyor.

Tokyo`da ulaşım genel olarak kolay ama pahalı. Ancak Japonlar bu ciddi yoğunluk ve kalabalıktan ötürü pek memnun olmadıklarını da ifade ediyor.

Uneoka, Japonya`da metro ve trenlerdeki bir diğer ilginç uygulamanın "Bayanlar Vagonu" olduğunu anlatıyor.

"Bayanlar vagonunun" tacizi engellemek için yapıldığını kaydeden Uneoka, bu vagonun sadece bayanlara özel olduğunu ve yolculardan rağbet gördüğünü ekliyor.