Çocuk Eğitiminde Kur’an ve Sünnete Müracaatın Önemi

İyinin ve kötünün ayırt edilebilmesi güç olduğu, helalin haramlaştırıldığı, haramın helalleştirildiği, her türlü münkeratın kol gezdiği şu günümüzde, aile efradımızı cehennemi ateşten uzaklaştırmak ve bu uğurda çaba sarf etmek, bir hayli zorlaşmış vaziyettedir. Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakındırmakla emr olunmuş her anne-baba, bu ilahi emre kulak asmalı; sorumlulukları altında bulunan yavrularını her türlü kötülüklerden korumalı, kendi nefislerini de rıza-i ilahi doğrultusunda eğitmeli ve geliştirmelidirler.

“Çocukları en sağlıklı ve en doğru şekilde nasıl eğitmeli?” “Onları kötü çevrelere karşı nasıl korumalı?” “İyi bir anne-baba nasıl olmalı?” gibi çocuk eğitimine dair akla gelebilecek türlü türlü sorularla, haklı olarak zihnini meşgul eden nice ebeveynler; sorularının ardına düşmek için çalınmadık kapı, başvurulmadık pedagog/psikolog, okunmadık rehber kitapları, izlenmedik program bırakmamıştır. Hâlbuki her konuya ışık tutan ve terbiye hususunda da birçok nasları içeren Kur’an ve sünnete başvurmak, konuya dair araştırmalar yapmak, bu perspektiften olaylara yaklaşmak ve sorulara cevap bulmak, pek az ebeveynin akıllarına gelen yaklaşımlardan biridir.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’in hayatını, pak ahlakını ve insanları İslam’a davet ederken ki tutum ve davranışlarını mercek altına alan, öğrenen, öğrendiklerini pratiğe döken ve ebeveynlik hayatlarına uyarlayan her anne-baba, çocuklarını en sağlam yollarla yetiştirmenin sırrına vakıf olacaktır.

Peygamber Efendimiz (SAV)’in ahlaki özellikleri -yumuşak huyluluğu, şefkatli ve merhametli oluşu, çocuklarına ve Müslümanların çocuklarına şefkat, sevgi ve ilgi gösterip aralarında adaleti gözetmesi, kendi nefsi için asla öfkelenmemesi, şakacılığı, sabrı, Allah’a tevekkülü, kendi nefsini hesaba çekmesi, dilini koruması, iyiyi emredip kötülükten sakındırma usulü gibi birçok ahlaki meziyetleri- başlı başına “İyi anne-baba nasıl olmalı?” sorusuna mükemmel cevap niteliği taşımaktadır. Çünkü bugün iyi bir anne-babada olması gereken, olmazsa olmaz özelliklerinden sayılan davranış ve tutumların hepsi, 1400 küsur yıl önce peygamberlik vazifesini yürüten Peygamber Efendimiz (SAV)’in ahlakında zaten mevcuttu. Bu özellikleri bilmek, öğrenmek ve eğitimde pratiğe dökmek için kapı kapı dolaşılmasını ve “bilimsel” olarak açıklanmasını beklemeyi gerektirecek bir durum yoktu.

Hz. Aişe (R. Anha) validemizin tanımıyla ‘Kur’an ahlakıyla ahlaklanmış’ Resulullah (SAV)’ın çocuk eğitimine dair elzem olan ve bugün “bilimsel” olarak doğrulanan yaklaşımlarını birkaç örnekleriyle arz etmek istiyorum. Maksadım çocuk eğitimi ve bunun gibi daha başka hayati meselelerde ilk etapta Kur’an ve sünnet hazinesinden istifade etmeye ve sorunları bu kaynaklar doğrultusunda çözüme kavuşturmaya teşvik etmektir.

ADALET:

Evlatlar arasındaki eşitsizliğin doğuracağı kötü sonuçlar herkesçe bilinmektedir. Adaletsizliğin; kardeş kıskançlığı ve hasetten tutun, kibir, riya, kendi gibi olmaktan çıkıp başkasına kendini ispat etme çabaları ve insanın içini kemiren hırs ve öfke ateşine kadar birçok olumsuz etkileri vardır. Ve kişiyi davranış bozukluklarına iten önemli faktörler arasında yer alır. Bu konuya dair hassasiyetlerini, Peygamber Efendimiz (SAV) nasıl dillendirmiş bakalım.

“Bir kişi Hz. Peygamber’le birlikte oturuyordu. Bir ara adamın oğlu da oraya geldi. Adam onu öperek dizlerinin üzerine oturttu. Daha sonra da kızı geldi. Ancak adam onu öpmediği gibi dizine de değil önüne oturttu. Bunun üzerine Hz. Peygamber ona “Niçin onların arasında eşitlik yapmadın?” buyurdular.” (1)

OYUNA VERİLEN ÖNEM:

Oyunun çocuk gelişimine olağanüstü katkısı ve etkisi, bugün bilimsel olarak ispatlanmış durumdadır. Bu bağlamda uzmanlar, anne-babaların çocuklarıyla oyun oynamalarının ve şakalaşmalarının önemle üzerinde durmalarını öğütlemişlerdir. 14 asır öncesine gidelim ve Peygamber Efendimiz (SAV)’in uygulamalarının bu konuya ışık tuttuğunu bariz bir şekilde görelim:

“Hz. Peygamber, Abbas’ın çocukları Abdullah, Ubeydullah ve Kesir’i yan yana dizer ve sonra da karşılarına geçerek ‘Kim yanıma daha önce gelirse ona şunu şunu vereceğim!’ derdi. Onlar da koşarak gelir Hz. Peygamber’in sırtına tırmanır ve göğsünün üzerine çıkarlardı. Hz. Peygamber de onları öpüp bağrına basardı.” (2)

Ebu Sufyan rivayet ediyor:

Muaviye sırtı üzerine uzanmış bir vaziyetteyken yanına girdim. Sırtında da kendisiyle oynayan bir çocuk vardı. Ben kendisine “Ey emiru’l müminin, üzerinizden çocuğu alsanız!” deyince Muaviye: “Ben Hz. Peygamber’i şöyle derken duydum; “Çocuğu olan, onunla çocuklaşsın.” (3)

KÖTÜLÜKLERDEN KORUMA YOLLARI:

Ahlaksızlığın, hayâsızlığın, iffetsizliğin, istismarların ve aleni fuhşun kol gezdiği şu günümüzde ailelerin çocuklarını hassas bir eğitim ve terbiyeden geçirmesi elzemdir. Öze, fıtrata, ilahi kanunlara dönüş gerçekleşmeden bu sorunların önü alınacak gibi de görünmüyor. İşte bu noktada tüm eğiticilere ciddi görevler düşüyor. Ki bu görevin ne kadar hassas olduğunu Kur’an ve sünnette görüyoruz:

“Ey iman edenler! Aile efradınızı, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz!” (Tahrim /6)

“Adam, evindeki kişilerin koruyup gözeticisidir ve koruyup gözettiği kimselerden sorumludur.” (4)

Dolayısıyla çocuklarımızı kötülüklerden koruma gayesiyle ahlaki yozlaşmaya sebebiyet verecek, zihinlerini bulandıracak her türlü etkenden onları uzak tutmak için var gücümüzle çalışmak zorundayız. Bu bağlamda çocuklarımıza izlettiğimiz/onların yanında izlediğimiz TV film ve programlarından tutun, onlara okutacağımız her kitap, dergi, hatta yedikleri içtiklerine varıncaya kadar her şeyi ince eleyip sık dokuduktan sonra onların istifadesine sunmamız gerekmektedir.

Çocuklarımızda en ufak bir ahlaksızlığa meyil hemen teşhis edilmeli, gereken ihtar yapılmalı, tedbirler alınmalıdır. Hadis-i şerifte geçen ‘koruyup gözetme’ kanaatimce işte tam bu tür dikkat, gözlem ve kötülüğe karşı nöbette olmayı kapsar.

Örnekler hiç şüphe yok ki çoğaltılabilir. Fakat meramımı ifade etmek için bu kadarının yeterli olduğunu ümit ederim.

…………………

1- Hayatü’s Sahabe-Hz. Muhammed ve Ashabının yaşadığı İslami Hayat: Muhammed Yusuf Kandehlevi (Mütercim Ali Arslan). Akçağ Yayınları. Ankara 1997. 3.Cit s.37

2- Hayatü’s Sahabe-Hz. Muhammed ve Ashabının yaşadığı İslami Hayat: Muhammed Yusuf Kandehlevi (Mütercim Ali Arslan). Akçağ Yayınları. Ankara 1997. 3.Cit s.249f

3- Çocuk Eğitiminde Peygamberimizin Metodu: Abduülbasit Muhammed Seyyid. Beka Yayınları Ocak 2017. S.72f

4- İslam’da Aile Ve Çocuk Eğitimi: Prof. Dr. Abdullah Nasıh Ulvan (Mütercim Celal Yıldırım). Uysal Yayınları İstanbul 2012. S.108

Kaynak, Nisanur Dergisi / Pedagog Meliha Timur