Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüt üyesi olma ve örgüt adına suç işleme gibi eylemlerin Türk Ceza Kanunu`nun 220. maddesi ile ceza yaptırımına bağlandığı hatırlatılan açıklamada, 5 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa öncesinde, örgüt üyesi olmayıp, örgütün hiyerarşik yapısı içinde de yer almamalarına rağmen örgüt adına suç işleyenler ile yardım ve yataklıkta bulunan faillerin örgüt üyesi gibi cezalandırıldığı, bu durumun fiil/ceza orantısını bozduğundan eleştiri konusu olduğu belirtildi.

6352 sayılı yasanın 85`inci maddesi ile bu eleştiriler dikkate alınarak Türk Ceza Kanunu`nun 220. maddesinin 6. ve 7. fıkralarının değiştirildiği, sözü edilen eylemlere bağlanan yaptırımlar aynen korunurken, olayın özelliklerine göre belli bir indirim yapılabilmesi imkanı getirildiği ifade edilen açıklamada, ``örgüte üye olmayan ve örgütün hiyerarşik yapısına da dahil olmayanlar yönünden getirilen bu lehe düzenlemenin örgüt kurucu ve yöneticileri ile örgüt üyelerini kapsamadığının çok açık olduğu`` vurgulandı.

-``İddialar gerçek dışıdır``-

Kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber infaz aşmasında bulunan mahkumiyet kararlarının, bahsedilen lehe düzenlemeler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemelerce bu kapsama girebileceği düşünülen dosyaların resen incelemeye alındığına işaret edilen açıklamada, bu kapsamda Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 130 infaz dosyasının talep üzerine ve resen incelemeye alındığı bildirildi.

Mahkemenin yaptığı inceleme sonucu, verdiği infazın durdurulması kararına bağlı olarak 13 Temmuz 2012 tarihine kadar 21 kişinin tahliyesine ve 25 kişinin yakalamalı olarak aranması hükmünün kaldırılmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

``Tahliye edilen 21 kişi arasında Hizbüttahrir Cemaati ile ilişkisi bulunan sadece bir hükümlü bulunmaktadır. Bu kişi örgüt adına bildiri dağıtmak suçundan hüküm giymiş olduğu için tahliye edilmiştir. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi`nce infazı durdurulan ve tahliye olan diğer kişilerin tümü sol örgütlerle ilişkili hükümlülerden oluşmaktadır. Yakalamalı olarak aranması hükmü kaldırılan 25 kişinin tümü sol örgütlerden aranan kişilerden oluşmaktadır.

13 Temmuz 2012 tarihi itibarıyla tüm cezaevlerinde Hizbüttahrir Cemaati ile ilişkili hükümlü sayısı 12 kişidir.

Bu bilgiler dikkate alındığında `120 şeriatçıya tahliye` ve `Bu filmi görmüştük` başlıklarıyla verilen haberlerde dile getirilen iddiaların gerçek dışı olduğu görülecektir.``

aa