Bakan Ergün, Gebze`de düzenlenen Nanoteknoloji Çalıştayı`na katıldı. Ergün, burada yaptığı konuşmada, çalıştayda geleceği şekillendirecek en önemli teknolojilerden biri olan nanoteknoloji alanındaki gelişmeleri ve bu alandaki uygulamaları ele alacaklarını söyledi. Ergün, nanoteknolojinin dünyadaki ve Türkiye`deki durumunu, bu teknolojiyi ve uygulamalarını geliştirmek için üniversiteler ve reel sektör bünyesinde atılması gereken adımları tespit etmeye çalışacaklarını ifade etti.
Ergün, bakanlık olarak sorumluluk alanında olan konularla ilgili politika oluştururken, konunun tüm taraflarını dinlemeye büyük önem verdiklerini ifade etti. Ergün, gerçekleştirilecek çalıştay sonuçlarının yollarını aydınlatacağına vurgu yaptı. Ergün, beyin fırtınaları ne kadar özgür ve rahat bir ortamda gerçekleşirse o kadar faydalı olacağını, bu nedenle herkesin zihinlerindeki olumlu olumsuz bütün düşünceleri dile getirmesi gerektiğini kaydetti.
"KISA SÜRELİ BİR DURAKLAMA EVRESİ ÇOK ŞEY KAYBETTİRİR"
Bakan Ergün, Türkiye`nin 2023 yılında, 2 trilyon dolarlık milli gelir rakamıyla dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğini dile getirdi. Nihat Ergün, şöyle devam etti: ``Son yıllarda başardıklarımız, bu büyük hedefi de başarabileceğimize işaret etmektedir. Türkiye, bugün her açıdan geçmişe göre farklı, gelişmiş ve yenilenmiş bir ülkedir. Bu değişim ve yenilenme irademizi korumamız, eksik yönlerimizi geliştirmemiz, yeni özellikler kazanmamız gerekir. O kadar hızlı değişen bir dünyada yaşıyoruz ki kısa süreli bir duraklama evresi bize çok şey kaybettirebilir, çok uzun zamanda birikmiş kazanımları kaybettirebilir. Hiç durmadan pedal çevirmeliyiz. Sürekli pedal çevirmeliyiz ki hem ayakta duralım hem ilerleyebilelim. Biz bu gerçeğin farkındayız, zaten 2023 hedeflerini ortaya koyarken de işte bu dinamizmi korumak adına hareket ettik."
Bakan Ergün, ülkedeki yazılım sektörünün gelişmesi için de bir fırsat olarak gördüklerini ifade ederek, geçen yıl bu düşüncelerden hareket ederek bakanlıklarını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yeniden yapılandırdıklarını kaydetti. Bakanlık olarak temel meselelerini, bilgi üretimi ve üretilen bilginin nihai ürünlere dönüşümü olarak belirlediklerini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
ARTIK AR-GE, TEKNOLOJİ, MARKALAŞMA, ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ, TASARIM VAR
``Artık Ar-Ge, teknoloji, markalaşma, üniversite-sanayi işbirliği, tasarım gibi konulara özel bir motivasyonla yaklaşıyor, mesaimizi çok büyük oranda bu alanların gelişmesi için harcıyoruz. Bazı köşe yazarları, toplanmışlar bilim adamlarıyla teknolojiyi konuşuyorlar. Temel bilimleri de konuşacağımız toplantı yaparız. O günkü konumuz teknolojiydi. Ben kiminle konuşacağım teknolojiyi. Bilim adamlarıyla konuşacağız. Dünyada çok sayıda bilim adamımız var. Bunları davet etmişiz. Başlıklar konulmuş, o günkü başlıklar teknoloji odaklı başlıklardı. Başka bir toplantı yaparız. Temel bilimler odaklı bir çalışma yaparız. Ben teknolojiyi bilim adamlarıyla konuşmayacağım da kiminle konuşacağım. Sadece sanayici ile sadece tasarımcı ile konuşsam olmaz ki.``
NANOTEKNOLOJİ, BAKANLIĞIN EN ÇOK ÖNEM VERDİĞİ ALANLARIN BAŞINDA
Bakan Ergün, insanlığa, eşyanın derinliklerine nüfuz etme imkanı veren nanoteknolojinin, bakanlığın en çok önem verdiği alanların başında geldiğini kaydetti. Ergün, şöyle devam etti: ``Nanoteknoloji ile eşyaları dönüştürmek, eşyaya yeni nitelikler kazandırmak ve hatta eşyanın temel niteliklerini değiştirmek mümkün olabiliyor. Artık sert olan bir madde yumuşak, yanıcı olan söndürücü, az olan çok, sıvı olan katı, yalıtkan olan ise iletken olabiliyor, adeta yeni ve farklı bir dünya inşa ediliyor. Nanoteknoloji alanındaki çalışmalar, tıptan elektroniğe, enerjiden tarıma hemen her alanda uygulanabilmesi açısından büyük bir değer taşıyor. Yapılan araştırmalara göre, 2004 yılında nanoteknoloji ürünlerinin pazar payı 13 milyar dolar iken, bu rakam 2014 yılında 2.5 trilyon dolara ulaşacaktır. Nanoteknoloji alanında çalışan müstakil şirketler kadar, farklı sektörlerde faaliyet gösteren büyük firmaların nanoteknoloji departmanlarının oluşmaya başladığını da görüyoruz. Mesela geleceğin dünyasında, nanoteknolojik ürünler neticesinde, özel hayatın güvenliğiyle ilgili ciddi gelişmeler olması bekleniyor. Yine özellikle enerji üretimi ve depolanması, alternatif enerji kaynaklarının oluşması, su arıtma sistemleri gibi alanlarda, nanoteknoloji çok belirleyici bir alan olacaktır.``
CİHAN