DİYARBAKIR - Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırma ve Uygulama Merkezi`nin, Diyarbakır halkının kürtaj konusundaki görüş ve düşüncelerini yansıtan ve 1200 kişi üzerinde uygulanan anket çalışmasının sonuçları, kamuoyuyla paylaşıldı

Düzenlenen basın toplantısında anketin sonucunu değerlendiren Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, bu çalışmanın; son 4 yıl içinde gerçekleştirdikleri 7. Kamuoyu araştırması olduğunu söyledi.

Halkın kürtaja karşı olup olmadığı, gayri meşru çocuğa olan bakış açılarının ne olduğunu ortaya koyan çalışma, \"tecavüze uğrayan kadın masum mu, değil mi? Tecavüz sonucu dünyaya gelen bir bebekle ilgili düşüncelerin tecavüz sonrası dünyaya gelen çocuğu tasvip eder misiniz gibi soruların cevaplarını içeriyor.

Araştırmaya katılanların %63`ünün kürtajı \"Bebeğin Yaşam Hakkı\" olarak değerlendirdiğini belirten Sabri Eyigün, Kürtaja karşı olan bölge insanının büyük bir kısmının görüşlerini dini inançlarıyla temellendirdiğine dikkat çekti.

Tecavüz durumunun, kürtaj yaptırmanın öncelikli nedenleri arasında görüldüğünü kaydeden Eyigün, bölgede tecavüz sonrası hamileliği devam ettirmenin sosyolojik olarak imkânsız olduğunu belirtti.
Elde edilen sonuçları maddeler halinde değerlendiren Eyigün, şunları söyledi:

1- Araştırmaya Katılanların Yaklaşık 4/3`ü Temelde Kürtaja Karşı, Ancak Bölgede Kürtaj Oranı Yüksek
Katılımcılar arsında kürtaj yaptırmaya karşı çok belirgin bir tutumun varlığı açıkça gözlenmektedir. Bulgulara göre katılımcıların 4/3`ü gibi büyük bir çoğunluğu (%72,4`ü) henüz dünyaya gelmemiş bir çocuğun hayatına kürtajla son vermenin doğru olmadığı görüşünü belirtmişlerdir.

2- Tecavüz Durumu, Kürtaj Yaptırmanın Öncelikli Nedenleri Arasında İlk Sırada Yer Almaktadır
Bulgulara göre tecavüz durumu, kürtaj yaptırmanın öncelikli nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Kürtajın yapılmasına taraftar olanların %36,4`ü gibi bir çoğunluğu \"Tecavüz durumuna bağlı olarak çocuğun dünyaya gelmesini doğru bulmadığı\" için yanıtını vermiştir. Bunu %31,7 ile \"Bireyin tercih hakkı\" seçeneği izlemektedir.

3- \"Dini Hassasiyet\" Kürtaja Karşı Olmanın En Büyük Gerekçesi
Araştırmaya katılanlar arasında en önemli farklılaşmanın inanç ve geleneklere bağlılık düzeyine göre ortaya çıktığı görülmektedir. Dindarlık düzeyi arttıkça kürtaja karşı olan tutum da artmaktadır.

4- Eğitim Seviyesi Yükseldikçe Kürtaja Bakışta Bir Değişim Söz Konusu
Bu kapsamda çalışmanın sonuçlarında en çok dikkat çekici noktalardan birini, eğitim ve gelir düzeyi daha yüksek olanların gerek tecavüze uğrayan bayana gerekse tecavüzden sonra dünyaya gelen çocuğa bakış açısının diğer gruplara göre daha hoşgörüsüz olması oluşturmaktadır. Aynı durum geleneklere ve dine bağlılık durumunda da ortaya çıkmıştır. Geleneklerine ve dinlerine daha çok bağlı olduğunu ifade edenlerin gerek tecavüze uğrayanbayanı gerek tecavüzden sonra dünyaya gelen çocuğu masum kabul etme oranı daha yüksektir. Bu göstergeler bize bölgedeki gerek siyasal davranış biçimde gerekse diğer tutum ve tavır almalarda ekonomik durum ve eğitimden çok; geleneklerin ve dinin etkili olduğunu göstermektedir.

5- Erkekler kadınlara Oranla Kürtajın Yasaklanmasına (yüzde 5-6 gibi bir oranda) Daha Çok Taraftar
Kadınlar, kürtajın yapılma gerekçeleri içinde tecavüz durumunu erkeklere oranla daha çok önemsemektedirler.

6- Yüksek Gelir Grubunda Olanlar, Düşük Gelir grubunda Olanlara Oranla Kürtajın yapılmasına Daha Çok Taraftar
Yüksek gelir grubuna dahil olanlarda kürtaj eğiliminin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Örneğin, Bir çocuğun hayatına kürtajla son vermek doğru mu? sorusuna yüksek gelir düzeyine sahip olanların %26si \"evet\" yanıtını verirken, düşük gelir düzeyine sahip olanlarda bu oran %14,4te kalmıştır.

7- AK Parti Seçmeninin %76,6 sı Kürtajın Yasaklanmasına Taraftar
Kürtajın yasaklanması konusunda partililer arasında da bir fark dikkat çekmektedir. BDP seçmeninin %56`sı kürtajın yasaklanmasına taraftarken, AK Parti seçmeninin %76,6 sı taraftar. CHP seçmeninin ise %52,6 sı kürtajın yasaklanmasına taraftar olduğunu belirtmiştir. Ak Parti seçmeninin %15,2 si ise kürtajın yasaklanmasına karşı bir tutum içinde görülmektedir.
Toplantı, basın mensuplarının sorularının cevaplandırılması ile sona erdi. (Emrullah Aras - İLKHA)