Hüseyin Kaya / doğruhaber
Suriye diktatörü Beşar Esad, düşürdükleri Türk uçağı için “Uçak İsrail uçaklarının daha önce üç kez kullandığı koridoru kullanıyordu. Radarlarımızda görmediğimiz ve bilgi de verilmediği için askerler düşürdü. Türkiye’ye ait olduğunu düşürdükten sonra öğrendik. Yüzde yüz ‘Keşke düşürmeseydik’ diyorum” diye konuşmuş.

Esad, bu açıklamaları Cumhuriyet Gazetesine yapmış.
Söyleşi yapmak ya da mesajlarını iletmek için Esad’ın özellikle Cumhuriyet Gazetesini seçtiği söyleniyor. Tabi Esad’ın Türkiye’de adamı çok, hangi basın kuruluşunun bu işe uygun olduğunu da iyi biliyorlar.

Tabii sadece uçaktan söz etmemişler. Birçok konuda konuşmuş ve görüşlerini açıklıkla ortaya dökmüş Esad.
Söyleşiden kısa bir bölümü  alıyorum buraya:

“- Genel anlamda reform dediniz, ama spesifik olarak ne istiyordu Başbakan?

- Onun ve ekibinin kafasındaki proje daha büyük bir proje. Suriye’den daha büyük. Hatta benim pozisyonumu da kapsayan bir proje. Kendi özel ajandası var. Teröristlerin Suriye’de özgür olmasını, onlara baskı yapılmamasını, tutuklanmamalarını, kendimizi onlara karşı savunmamamızı istiyordu. Bunları yapsak çok da mutlu olacaktı.

- Kimden bahsediyorsunuz? İhvan (Müslüman Kardeşler) hareketi mi?

- İhvan bunlardan bir bölümü. İlk görüşmelerimizden beri Suriye’deki Müslüman Kardeşler hareketi konusunda hep çok heyecanlıydı. Onlarla o kadar çok ilgiliydi ki, Türkiye-Suriye ilişkilerinin gelişmesine onların sorunlarına verdiği önemi göstermezdi. Müslüman Kardeşler’e yardım etme ve onları savunma içgüdüsü, Erdoğan’ın izlediği Suriye politikasının gerçek çıkış ve dayanak noktasını oluşturmuştur. Elbette biz bu konuda ne Erdoğan’a ne de başka birine izin verdik, vermeyeceğiz.”

Bir uçak düşürdükleri için Türkiye ile ilişkileri bozulan Esad bunun için “Keşke düşürmeseydik” diyor.

Ama başka konularda “Keşke yapmasaydık” demiyor.

Mesela Hama katliamı için pişmanlık ifadesi kullanmıyor.

Zulüm, genlerine kadar işlemiş demek ki.

Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler için iyileştirmeler istemesi kanla beslenmiş olan zalimin hoşuna gitmiyor.

Bu dünyada söyleyemediği “keşke”ler ahrette ona hiç fayda sağlamayacaktır.