BATMAN - Batman Baro Başkanı Av. Yusuf Tanrıseven, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 1973 yılında kurulan DGM`lerin, 2004 yılında yetkilerinin arttırılması neticesinde kurulan Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması hukuk sisteminin gelişmesine fayda sağlayacağını belirten Tanrıseven, "Mecliste hem iktidar hem de muhalefet partilerinin şikâyetçi olduğu ve kaldırılması gerektiğini söylediği ÖYM`lerin ülkemizde bu şekilde devam etmesi mümkün değildi. Batman Barosu olarak ÖYM`lerin kaldırılması kararını destekliyor ve ÖYM`lerin yerine kurulan Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri`nin ÖYM`lerin tabela değiştirmiş hali olmamasını diliyoruz" dedi.
Sorun Mahkemelerin İsmi Değil, Sistem Sorunudur
Ülkemizde yargılama açısından esas sorunun DGM`ler, ÖYM`ler veya yerine yeni kurulan BAC (Bölge Ağır Ceza) Mahkemeleri olmadığını dile getiren Tanrıseven, sorunun bir sistem sorunu olduğunu söyledi. Tanrıseven, "Davalara hangi mahkemeler bakarsa baksın önemli olan hukuki bakış açısının egemen olabilmesi ve niyet okumalardan ziyade, somut delillerden yola çıkarak suç işleyen kişiye sadece hak ettiği kadar cezanın verilmesidir" diye konuştu.
TMK ve TCK`nın da Değişmesi Gerekir
ÖYM`lerin kaldırılması sembolik değeri ve hukuk sisteminin normalleşme sürecine etkisi yüksek olsa da bunun tek başına yeterli olmayacağına dikkat çeken Tanrıseven, "Bunun yanında Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu`nda, işlenen fiile karşılık orantısız bir ceza içeren maddelerde de gerekli değişikliklerin yapılması gerekir" dedi.
Dünyada Terörden Ceza Alanların Üçte Biri Ülkemizde Yaşıyor
İstatistiklere göre tüm dünyada terörden dolayı ceza alanların yaklaşık üçte birinin ülkemizde yaşadığını ifade eden Tanrıseven, "Oysa gerçekte dünyadaki teröristlerin üçte biri ülkemizde değil. Ülkemizde terörle bağlantılı suçlardan dolayı yargılanan sadece öğrencilerin sayısı bile pek çok büyük ülkenin toplam terör suçlularının çok üzerinde yer alıyor. Sadece bu durum bile ülkemizde terör tanımının yeniden yapılması gerektiğinin göstergesidir" dedi.
ÖYM`lerin Mevcut Davalara Bakması Kaos Oluşturur
"Doktrinde, ceza yargılamasına ilişkin düzenlemelerin hep daha iyiye gitmesi beklenir. Bu nedenle hukukta ceza yargılamasına ilişkin yeni hükümlerin tüm davalarda derhal uygulanması gerekir" diyen Tanrıseven, "ÖYM`lerin kaldırılmasından sonra da devam eden davalara bakmayı sürdürmesi bu açıdan hukuka uygun değildir. Ülkede aynı anda iki farklı hukuk sisteminin uygulanması karışıklığa neden olacak ve sırf farklı tarihlerde davaları açıldığı için aynı suçtan dolayı yargılanan kişiler arasında adaletsizliğe sebep olacaktır. Öte yandan devam eden mahkemelerin ne zaman sonuçlanacağı da belli olmadığından sonu belirsiz bir hukuki kaos oluşacaktır. Nihayetinde yargının tekliği ilkesi gereği bu davalara farklı mahkemelerin bakması uygulamasından eninde sonunda vazgeçilmek zorunda kalınacaktır" uyarısında bulundu.
Sorun Mahkemelerin İsmi Değil, Sistem Sorunudur
Ülkemizde yargılama açısından esas sorunun DGM`ler, ÖYM`ler veya yerine yeni kurulan BAC (Bölge Ağır Ceza) Mahkemeleri olmadığını dile getiren Tanrıseven, sorunun bir sistem sorunu olduğunu söyledi. Tanrıseven, "Davalara hangi mahkemeler bakarsa baksın önemli olan hukuki bakış açısının egemen olabilmesi ve niyet okumalardan ziyade, somut delillerden yola çıkarak suç işleyen kişiye sadece hak ettiği kadar cezanın verilmesidir" diye konuştu.
TMK ve TCK`nın da Değişmesi Gerekir
ÖYM`lerin kaldırılması sembolik değeri ve hukuk sisteminin normalleşme sürecine etkisi yüksek olsa da bunun tek başına yeterli olmayacağına dikkat çeken Tanrıseven, "Bunun yanında Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu`nda, işlenen fiile karşılık orantısız bir ceza içeren maddelerde de gerekli değişikliklerin yapılması gerekir" dedi.
Dünyada Terörden Ceza Alanların Üçte Biri Ülkemizde Yaşıyor
İstatistiklere göre tüm dünyada terörden dolayı ceza alanların yaklaşık üçte birinin ülkemizde yaşadığını ifade eden Tanrıseven, "Oysa gerçekte dünyadaki teröristlerin üçte biri ülkemizde değil. Ülkemizde terörle bağlantılı suçlardan dolayı yargılanan sadece öğrencilerin sayısı bile pek çok büyük ülkenin toplam terör suçlularının çok üzerinde yer alıyor. Sadece bu durum bile ülkemizde terör tanımının yeniden yapılması gerektiğinin göstergesidir" dedi.
ÖYM`lerin Mevcut Davalara Bakması Kaos Oluşturur
"Doktrinde, ceza yargılamasına ilişkin düzenlemelerin hep daha iyiye gitmesi beklenir. Bu nedenle hukukta ceza yargılamasına ilişkin yeni hükümlerin tüm davalarda derhal uygulanması gerekir" diyen Tanrıseven, "ÖYM`lerin kaldırılmasından sonra da devam eden davalara bakmayı sürdürmesi bu açıdan hukuka uygun değildir. Ülkede aynı anda iki farklı hukuk sisteminin uygulanması karışıklığa neden olacak ve sırf farklı tarihlerde davaları açıldığı için aynı suçtan dolayı yargılanan kişiler arasında adaletsizliğe sebep olacaktır. Öte yandan devam eden mahkemelerin ne zaman sonuçlanacağı da belli olmadığından sonu belirsiz bir hukuki kaos oluşacaktır. Nihayetinde yargının tekliği ilkesi gereği bu davalara farklı mahkemelerin bakması uygulamasından eninde sonunda vazgeçilmek zorunda kalınacaktır" uyarısında bulundu.
(Veysi Demir-İLKHA)