Hamza Çetin / Dogruhaber

Bolivya, Güney Amerika’da yer alan bir ülkedir. Şili, Peru, Brezilya, Paraguay ve Arjantin ile komşudur. Toplam nüfusu 8 milyon ve bu nüfusun % 64’ü Hint asıllıdır. En önemli tarım ürünleri; pirinç, buğday, şeker kamışı, süt, kakao ve mısırdır. Aynı zamanda büyükbaş hayvancılık da yapılmaktadır. Bazı bölgelerinden doğalgaz ve petrol çıkmaktadır. Bolivya’nın yasal başkenti Sucre olmakla beraber, hükümet, çalışmalarını La Paz’da sürdürmektedir.

Bolivya’da yaşayan Müslümanların sadece bir tane camileri bulunmaktadır. İslâmi merkez içinde yer alan bu camide Cuma günleri Müslümanlar Cuma namazı kılmaktadır.

Bolivya’da İslâmiyet’in tarihi epey eskilere dayanmaktadır. Endülüs’ün düşmesiyle beraber, büyük zulme maruz kalan Müslümanlar oradan sürüldü. 400 sene sonra ülkeye tekrar geri döndüler. Bugün sayıları ancak 1000’i bulan, farklı ülkelerden, farklı ırklardan meydana gelen Müslüman toplum, elinden geldiğince dinini yaşamaya çalıştığı gibi, Bolivya halkını da İslâmiyet’e davet ediyor.

Bolivya Müslümanları, sayıları pek de fazla olmamasına rağmen, İslâmiyet’i yaşamaya, öğretmeye gayret ediyor. Ülkede varlığı görülen ilk Müslümanlar, İspanya’nın işgaliyle silinip gitmiş olsa da başkent Sucre duvarları, kapıları, pencereleri bir zamanlar bu şehirde Müslümanların yaşadığına şahitlik ediyor. Ülkede, davetçiler vesilesiyle İslâmiyet’e giren Bolivya asıllılar ise yoğun davet çalışmalarına girişiyorlar; öyle ki yerli Müslümanlar göçmen Müslümanları bile geçiyorlar.
Birçok Latin Amerika devleti, Murseke Kavmi’nin İslâmiyet’e girdiğini, ancak bunu sakladığına dair kesin deliller sunar. Mursekeler, İspanya Endülüsleri’nin kurbanı, kendilerine korkunç zulümlerin yapıldığı Müslüman kavimlerden sadece bir tanesiydi. Bolivya, İspanya’nın 1538’deki işgalinden önce Anka İmparatorluğu’nun bir parçasıydı. Mursekeler, nakil arabalarının sahipleri olarak biliniyorlardı. İşgalci zalim İspanya’nın zulümlerine sebat gösterdiler, sabrettiler. İspanyollar, onlara menfaatleri doğrultusunda istedikleri gibi kötü davranıyorlardı. Bu zayıf mü’min topluluk, sömürü olayları esnasında kaybolup gitti. Geride kalanlar da zorbalıklara teslim oldular, İslâmiyet’e girdiklerini sakladılar. Bugün Bolivya’da bu Müslüman grubun yaşadığına dair hiçbir tarihi eser bulunmamakla beraber, sanki Sucre şehrinin duvarları, kapıları, pencereleri “bir zamanlar burada Müslümanlar yaşadı” demektedir.

BOLİVYA’YA İKİNCİ GÖÇ DALGASI

Bolivya’ya ikinci göç, 20. yüzyılın başında 1920 senesinde gerçekleşti. Kosha Bamba şehrine göç edenlerin ilki Filistinli, İsmail Akil isminde bir Müslümandı. İsmail akil kendinden sonra büyük bir aile bıraktı. Ardından Mahmud Ömri’nin ailesi şehre geldi. Mahmud Ömri, İspanyolcayı öğrenince, gayrimüslimlerle diyalog kurmaya, onları İslâmiyet’e davet etmeye başladı.

Ömri, Asya’dan gelen Müslümanların da varlığını haber alınca, hepsini bayramlarda bir araya toplamaya koyuldu. 11 yıl boyunca bu Müslümanları, kendi evinde Cuma namazına ve cemaatle namaz kılmaya davet ederek sonunda Bolivya’da ‘Bolivya İslâmi Merkezi’ ismiyle ilk İslami kurumu kurmayı başardı. Santa Cruz şehrinde 1989 yılında kurulan bu merkez, dinî, kültürel, sosyal bir kurum niteliği taşıyordu.

Müctemia dergisinin Bolivya’daki Müslümanların durumu hakkında sorduğu soruya İslâmi Merkez Müdürü davetçi Ömer Keyvedo, “Müslümanların durumu her geçen gün iyileşiyor. İlk iş olarak Bolivya’daki Müslümanları, sonra komşu ülkelerdeki İslâmi merkezleri, sonra da maddi ve manevi yardımlaşma amaçlı uluslararası İslâmi kurumları araştırdık. Başta Şili Müslümanları olmak üzere komşu ülkelerdeki Müslümanlar, bize maddi yardımlarda bulundular. Toplanan yardımlarla bir İslâmi merkez kurduk, bu merkezin içinde de Bolivya’nın tek camii olan camimizi inşa ettik.

Geçtiğimiz son yıllarda, özellikle de 11 Eylül hadiselerinden sonra, Bolivya asıllılar arasında da İslâmiyet’e girenlerin sayısında artış görüldü. Hatta İslâmiyet’e geçen Bolivyalılar, davet çalışmalarında göçmen Müslümanlardan daha fazla İslama sarıldılar. İslâmi Merkez, davetçiler ve bazı muhlis din kardeşlerimiz aracılığıyla, Mısır’da yaşayan Bolivya Büyükelçisi, Fas’taki Bolivya Büyükelçisi’nin oğlu ve daha birçokları İslâmiyet’e girdiler” şeklinde cevap verdi.

Bolivya İslam Merkezi, 2011 senesinin Ramazan ayında sahur programı yapılan bir radyoyu yayına soktu. Bu radyonun program listesinde sabah ezanı, dua, münacaat, Kur’an-ı Kerim kıraatı ve İspanyolca meali, mübarek Ramazan ayı ve ahlaki konulara dair konuşmalar gibi programlar yer alıyor.