doğruhaber
 
Hamd, yerlere ve göklere sığmayıp sadece mümin kulunun kalbine sığan mahlûkatın tek sahibi ve kendisinden başka ilah olmayan Allah’a mahsustur. Salât ve selam da hayatının her anı, her zerresi bir numune olan, güzel ahlakın abidesi ve konuşmalarında boş sözlere asla yer vermeyen Allah’ın sevgilisi Muhammed Mustafa (s.a.v)’e âli’ne ve ashabına olsun.
Malayani, yani boş söz dünya ve ahirete fayda vermeyen sözler demektir. Sözün faydasızı, menfaat vermeyeni fazlalıktır ve vakit israfıdır. İsraf bilindiği gibi haramdır. Vakit öyle değerli ve kıymetlidir ki bir daha geri gelmeyecektir. O yüzden bu dünyada ne yapabilirsek bizim için kardır. Vakitler parayla satın alınamaz. İki Müslüman bir araya geldiği zaman Allah’tan ve Resulullah’tan konuşmalıdır.

Bir Hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kişinin malayaniyi terki İslami güzelliğindendir.”
Ayrıca malayani sadece boş konuşmak anlamına gelmez. Geniş manada Mâlâyaniyi, İslâm’ın insana getirdiği mesuliyet telakkisi çerçevesinde anlamak daha uygun olur. Kalb, dil, göz, kulak, akıl, hayal gibi bütün organlarının amellerinden hesaba çekilecek olan insanın, bu hesapta terazinin sevap kefesine girmeyecek şeylerden kaçınması gerekir. Böyle bir malayanî anlayışı, kişiyi hayal kurarken bile iradeli davranmaya, faydalı işler hayal etmeye, hayır aramaya ve bu alışkanlığı kazanmaya sevk eder.

Nur Külliyatında dünyanın üç yüzü olduğu ifade edilir.
Birisi, İlâhî isimlere ayna olma yönü, diğeri ahirete tarla olma ciheti, üçüncüsü de dünyanın zevk ve safa, oyun ve eğlence tarafıdır. İşte bu tasnifteki ilk ikiye girmeyen her iş, her faaliyet, her konuşma malayanidir.

“İnsanlardan öylesi vardır ki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için, eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır.” ( Lokman Suresi-6 )

Kulluk şuurunun farkında olmayan insanlar, dünya hayatıyla sınırlı kalıp kendilerini dünyanın zevk ve eğlencelerine verdikçe, hem kendilerini hem de insanları Allah (c.c.) yolundan saptırır, boş işler ile meşgul olur, insanları da bu uğurda kendilerinin boş ve malayani işlerine alet eder.

İnsanoğlu; boş, asılsız, faydasız ve malayani meşguliyetlerin peşinden koştukça, zamanını ve gençliklerini bu şekilde zayi ettiklerinin farkına çok geç varır. Zira böyle bir hayat, öbür âlemin yani sonsuz ahiret hayatı için bir hazırlık yapma gereksinimini de ortadan kaldırır. İnsan kendini faydasız ve boş işlere verdikçe zamanla mana âleminin kapıları ona kapanır ve Rabbimizin “İşte onlar için aşağılayıcı bir azap vardır” tehdidi ile karşı karşıya kalırlar.

Evet, bu asılsız ve faydasız sözlerden kasıt çoğu âlimlerin görüşlerine ve Kur’an-ı Kerim’in yapılan tefsirlerine göre bazen bir şarkı olur, bazen boş ve asılsız konuşmalar ve malayani işler bazen de okuduğumuz bir yazı olabilir.

Malayani, yani kendisiyle hiçbir hedef gözetilmeyen, iş olsun, eğlence olsun, lâf olsun, vakit geçsin diye yapılan boş konuşmalar ve faydasız işlerdir. Bu ayeti günümüz objektifinden incelediğimiz zaman, bazen izlediğimiz bir video, şarkı klipleri, çeşitli internet sayfaları veya bir film ve dizi olabilir, sonuç itibari ile dünya hayatımız için ve ahiretimiz için asılsız ve faydasız olunca, bizi Allah (c.c.) yolundan alıkoyar ve bizi büyük zarara uğratmış olur.