Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen davada ``Terör örgütü üyesi`` olduğu iddiasıyla yargılanan Ümit Aydın, bir süre önce İzmir`de gözaltına alındı. Diyarbakır`a getirilen Aydın, çıkarıldığı Nöbetçi 6. Ağır Ceza Mahkemesi`nde, hakkındaki yakalama kararı vicahiye çevrilerek cezaevine konuldu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı`nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, sanık Aydın`ın, KCK/Türkiye Meclisi bünyesindeki hukuk komitesinde faaliyet yürüttüğü ve aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir`in de bulunduğu bazı şahısları, KCK adına yargıladığı öne sürülüyor.

OLAYIN AYRINTISI

KCK`nın seçilmiş belediye başkanlarına yönelik aşağılayıcı tavrı belgelendi. BDP`li Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir`in sözde KCK mahkemesi tarafından yargılandığı binaya giriş ve ayrılış fotoğrafları ortaya çıktı.

EYLEMLERE DESTEK VERMİYORSUN

Fotoğraflarda Baydemir, belediyenin temizlik işçisi tarafından yargılanmak için bir binaya giriyor. Baydemir`i sorgulayan sözde hakim Seda Akbaş C. ve belediyede temizlik işçisi olarak gözüken sözde savcı Ümit A`nın fotoğrafları da kamuoyuna yansıdı. Sözde KCK Türkiye Meclisi Hukuk Komitesi üyesi Seda Akbaş C. ve Diyarbakır Belediyesi`nde temizlik işçisi olan Ümit A, PKK`nın 2008 yılında Öcalan`a özgürlük için yaptığı eylemlere yeterince destek vermediği düşünülen Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir`i KCK yasalarına göre yargıladıkları iddiasını içeren ses kayıtları basına yansımıştı.

`KESİN ÇIKARMA`YI GEREKTİREN SUÇ

Sözde sorgulamada Seda Akbaş C, Baydemir`in suçunu şu sözlerle dile getiriyor: "Örgüt hukuk karşısında sorumlu oldukları bilinmesine rağmen, görevini ihmal ettiği ve takındığı bilinçli tutum gereği kesin çıkarma bölümüne girenmaddesi gereği uygulamaya gidilmiştir."Karar üzerine Ümit A,Baydemir`e, "30 gün içerisinde reddetme hakkınız var" diyor.Osman Baydemir, "Benim açımdan itiraz da etmeyeceğim" karşılığını veriyor.

TEMİZLİK İŞÇİSİNDEN BAŞKANA: " BU HAREKETİN BİR HUKUKU VAR"

Temizlik işçisinden başkana: Sorgulamada ilginç bir diyalog yaşanıyor. Konuşmalardan bir kısmı şöyle:

Osman Baydemir: Bu manada taşımamız gereken sorumluluğu taşımadığımız kanaatinemi varılmış?

S.A.C.: Bize intikal eden dosya bu.

Ü.A.: Öncü misyonu olan arkadaşlarımız bu konuda 3-4 kat daha duyarlı olmak zorundadır. Biraz biz pratik görevlilerini daha böyle dikkatli açısından böyle bir kararın uygun olacağını düşündük.

S.A.C.: Senin hukukçuluğun benzer olduğu belli bir duruş geldiği nokta, eylembeni dehşete düşürdü.

Baydemir: Pek çok kararınızın bana göre olmaması lazım. Topluma yansıdığına bak, işte böyle denilmesi lazım, bu karar topluma yansıdığında öyle bir şey olmayacaktır.

Ü.A.: Size aktarılmıştı. Bu hareketin bir hukuku var. Bu halkın sizinle bir hukuku olacak. Sonuçta sizin sorumluluklarınız olacak yerine getirmeniz gereken bir takım vasıflar olacak.

S.A.C.: Bu konuda vicdanı rahatsız edecek bir karar aldığımızı düşünmüyoruz.

BU KİŞİLERİ TANIMIYORUM, ŞAHSIMA HAKARET

Osman Baydemir, sorgulamaya yönelik ses kayıtlarının doğru olmadığını savunmuştu. Baydemir, "İddia edildiği gibi bu hiçbir zaman parti dışındaki bir oluşumtarafından harhangi bir konuda sorgulandığım hususları doğru değildir. Beni sorguladığı iddia edilen şahısların isimlerini basından duydum. Bu şahısları tanımıyorum. Bu iddialar yalan olduğu gibi şahsıma yönelik de bir hakarettir. Doğal olarak partime karşı sorumluluklarımvardır. Bu doğrultuda yaptığım faaliyetlerden dolayı disipline sevk edilmemmümkündür. Fakat bugüne kadar çok şükür partimtarafından disipline de sevk edilmedim" şeklinde konuşmuştu. (Bugün gazetesinin haberi)

AA