Alemlerin Rabbi, Habibi Muhammed Mustafa`dan bahsederken şöyle der: Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. ( Ebiya süresi:107 ) Yine O`ndan bahsederken `Muhammed Allah`ın Resülüdür.Onunla beraber olanlar kafirlere karşı çok şiddetli kendi aralarında ise birbirlerine karşı çok merhametlidirler.( Fetih suresi:29 ) der.Evet, peki Muhammed (a.s.)la beraber olanlar kimlerdir?Sadece Sahabe-i kiram mıdır?Yoksa kıyamete kadar gelecek olan O`nun takipçisi olan Ümmet-i Muhammed midir?Hz. Muhammed sadece kendi asrının peygamberi değildir.O kıyamete kadar gelecek olan tüm insanlığın rehberidir, Resülüdür, Nebisidir.Bu yüzden O`nun takipçileri yani onunla beraber olanlar O`na ve ashabına benzemelidirler.Bugün Hz Muhammed`in dinini ihya etmek için teşkilatlanmış, bu amaçla sivil toplum kuruluşları kurmuş Müslümanların da önce kendi aralarında sonra da tüm insanlığa rahmet olmalılar, merhamet olmalılar.Hz. Muhammed tüm yaradılmışlara rahmettir.Onun takipçisi olan bizler yani Ümmet-i Muhhammed de tüm yaratılmışlara rahmet olmalıyız.
Peygamberimizin en göze çarpan iki özelliğinden bahsedeceğim.Hz.Muhamed hem çok şefkatli, merhametli hem de yeryüzünün gelmiş geçmiş en iyi teşkilatçısıdır.Rabbimizin yaymasını emrettiği İslami daveti yeryüzünün tüm coğrafyalarına yaymıştır.Peygamberimizin yakın arkadaşları onunla kardeşliği, Allah için sevmeyi, rıza-i ilahi için fedakarlığı öğrenmişlerdir. Peygamberimiz sahabileri arasında ilk olarak kardeşliği tesis etmiştir. Kardeşlik bağlarıyla birbirine bağlı olmayan bir yapı hiçbir zaman başarıya ulaşamaz. Bugün ümmet-i Muhammed; zulümata boğulmuş, nur arayan insanlığa tekrar rahmet olmalıdır. İslami STK`ların Muhhammedi merhameti yayabilmeleri için birbirine sımsıkı bağlı olan, Allah için seven salih bireyler yetiştirmesi gerekir. Kur`an-ın `bünyanun Mersus` diye tabir ettiği kenetlenmiş bir yapının kurulması her şeyden önemlidir.
Bizler Hz. Muhammed`in dinini ihya etmeye aday olan Mustazaflarız. Bugünler tekrardan İlahi adaletin yeryüzüne hakim kılınacağı günlerdir. Meydanlarda toplanan yüz bin`ler buna şahiddir.Allah-u Teala tekrardan iman edenleri yeryüzüne egemen kılmak istiyor.Buna da birbiriyle kardeş olan, şeytanın vesvese ve hilelerin yenilmeyen salihler erişecektir.Peygamberimiz bunun yolunu göstemiştir.O şöyle der: Müslüman, müslümanın kardeşidir; ona hıyânet etmez, yalan söylemez ve onu sahipsiz bırakmaz. Müslümanın her şeyi; ırzı, malı, kanı müslümana haramdır. Takvâ işte burada (kalpte)dir. Bir kişiye, müslüman kardeşine hakâret etmesi, kötülük olarak yeter.( Buhârî, Müslim)Fakat ne yazık ki mubirül eminin (doğru haberci) sözü doğru çıkmıştır. Bu söz hem geçmişte hem de günümüzde Müslümanların dağılma sebebinin ne olduğunu açıkça ortaya koyuyor:"Sizden önceki toplumların derdi size de bulaştı: Haset ve kin Kin beslemek kökten kazıyan şeydir Allah`a yemin ederim ki iman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız Size birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın (Tirmizi)Öyleyse bizler STK olarak teşkilatlanırken müslümanları yücelten, şeref ve izzet veren kardeşlik mefhumunu göz ardı edemeyiz.Bir yerde merhamet , şefkat ve kardeşlik olursa orada muvafakiyet olur.İnsan hata yapabilir. Hz Muhammed `in merhametiyle birbirimize yaklaşmalı, onun şefkatiyle birbirimize davranmalıyız. Hele hele hocalık yapan, öğretmen olan, kısacası Allah ve Resulü adına insanlara öncülük yapan kimselerin kardeşlik kalesine daha çok sahip çıkmaları gerekir.Çünkü bu kale Muhammedi sevdayı yeryüzüne yayacaktır. Bir kalpte hem Muhammedi sevda hem de iman edenlere kin olmamalıdır.Şeytan hayrın önündeki engeldir. Şeytan, insanın mümin kardeşine olan muhabbetini kırmak, bu sayede İslami çalışmaları sekteye uğratmak için çok çabalar.Kaplere fısıldar.Yürekleri karartır.Allah`ın Resülü hz Ali`ye şu tavsiyede bulunurmuş: `Ya Ali iki Müslümanın arasını düzeltmen yapacağın tüm ibadetlerden daha hayırlıdır.` Peki niçin bu konu o kadar önemli? Çünkü iman kalesi dargınlıktan dolayı yıkılır. Resulullah şöyle der: `Dargınlık dini öldürür. `Öyleyse bizler Rabbimizin şu fermanını şiar edinmeliyiz: " Müminler ancak kardeştirler. Öyle ise kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah`tan korkup sakının. Umulur ki esirgenirsiniz. " (Hucurat Suresi 10)
Ya Rab! Şeytanın hile ve desiselerinden sana sığınırız. Ey kalpleri evirip çeviren yüce Allah!Kalbimizi Peygamberimizin kalbine benzet ve o şekilde sabit tut.Kalplerimizde zerre miktarı kadar müminlere karşı kin bırakma.Bize sahip çık.Bizi kendi halimize de bırakma.Biz mustazaflara Hz Muhammed`in merhametini ve onun insanlığa sunduğu ilahi adaletin hakimiyetini yeryüzüne yaymayı nasip et.Amin.
Abdulkadir Aydoğan / Elazığ – Yaş: 24
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfadan az olsun. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.