VAN - Her yıl Haziran`ın 12`sinde kutlanan `Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü` nedeniyle Van`da çocuk işçiliğine karşı mücadele eden çocuk geliştirme merkezi (ÇOGEM) müdürü Recep Camuşçu ile çocuk işçiliği, çocuk işçiliğine iten sebepler, ailevi ve toplumsal sorumluluklarımız hakkında görüştük.
 
Tüm dünyada olduğu gibi Van`da da çocuk işçiliğinin had safhada olduğunu belirten Camuşçu, bu konuda aileler, bireyler ve toplum olarak bilinçlenmemiz gerektiğini dile getirdi.
 
ÇOGEM olarak haftanın belirli günlerinde çocukların sokaktan kurtarma adına eğitim verdiklerini bildiren Camuşçu, "Bunların arasında okulunu terk eden çocuklar var. Bunları okulla tekrar ilişkilendirip okullarına devam etmelerini sağlıyoruz. Bunun haricinde eksik oldukları konularda kendileri için etütler yapıyoruz. Herhangi bir eksikliği varsa yardım ediyoruz. Bilgisayar kursumuz var, resim kursu, drama kursu, satranç kursumuz var. Onların da topluma katkı sağlamaları için faaliyetlerde bulunuyoruz. Bu kapsamda ileriki günlerde çocuklara meslek edinme kursları açacağız. Berberlik kursu, terzilik kursu özellikle de çok ihtiyaç olunan doğalgaz tesisatı kursu vermeyi planlıyoruz" dedi.
 
`En Büyük Faktör Ailevi Faktör`
Camuşçu, çocuk işçilerin çalışmasının sebepleri arasında ailevi faktörler ve ekonomik faktörler olduğunu ifade ederek bu konuda çocukların aileleriyle irtibata geçip onları bu konuda bilinçlendirdiklerini söyledi.
 
Yaptıkları ziyaret kapsamında çocuk işçiliğinde en büyük faktörün ise ailevi faktör olduğunu vurgulayan Çamuşçu, "Bazı aileler çocuklarının çalıştığının farkında bile değil. Anne- Baba çocuğunun okula gittiğini zannediyor; ama çocuk satıcılık yapıyor. Bazı aileler ise bilerek gönderiyor; çünkü ailelerin ekonomik durumu çok düşük. Bazı aileler de maddi durumu çok kötü olmadığı halde çocukları kendi başına bir şeyler gerçekleştirebilsin diye, kendi harçlığını çıkarsın diye gönderiyor. Halbuki çocuklarını sokaklara salan aileler, çocukları sokakta nelerle karşılaşacak, herhangi bir tehlike ve suiistimale maruz kalacaklar mı endişesi taşımıyorlar" sözlerine yer verdi.
 
`Verdiğimiz O Parayla Çocukları Sokağa Mahkum Ediyoruz`
Çocuk işçiliği ile ilgili bu yaz ayında ailelere 3 seminer vermeyi düşündüklerini bildiren Çamuşçu, psikolog ve sosyolog uzmanlarla beraber ailelere bu işin zor ve birçok tehlike barındırdığını telkin ettiklerini kaydetti.
 
Çocuk işçiliği konusunda sadece ailelerin değil toplumun da mutlaka bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Çamuşçu, bu konuda toplum olarak duygusal davrandığımızı söyleyerek, "Belki de en zayıf noktalarımızdan biri de bu. Çocuk işte, satıyor! Alayım da bir hatırı olsun diyoruz; ama şunu bilmiyoruz: Verdiğimiz o parayla aslında çocuğu sokağa mahkûm ediyoruz. Para kazanan çocuğun aklından da şöyle bir fikir geçebilir: `Burada kalırsam para kazanabileceğim, o zaman burada durayım. Okula gitmeyeyim`… Derken, o arada çocuğun hayatı kayabilir. Bütün zararlı alışkanlıklara sokakta başlıyorlar. Biz de bunları önlemeye çalışıyoruz" ifadelerine yer verdi.
 
`Toplum Olarak Bunun Hesabını Veremeyiz`
Çocukları sokaktan koparmak adına her gün sosyolog uzmanlarla beraber alan taramasına çıktıklarını dile getiren Camuşçu, "Hemen çocuğun yanına gidip, tanışıp diyalog kuruyoruz. Binamızı anlatıyoruz. Mümkünse öğleye kadar alan taramasını bitirip alan taraması yaptığımız çocukları öğle yemeğine getiriyoruz" diyerek, çocuklara yerlerinin sokakların olmadığını söylediklerini belirtti.
 
Sokakta çalışan çocuklara sahip çıkılmadığı takdirde, çocukların başka yollara girebileceğini hatırlatan Çamuşçu, "Bugün biz çocukları ellerinden tutmazsak, yarın başkası tutar ve bizler, bunun hesabını veremeyiz. Toplum olarak bunun hesabını veremediğimiz gibi cezasını da kendimiz çekeriz" sözlerine yer verdi. (Fırat Arslan - İLKHA)