STK temsilcileri, “Yeni oluşacak TBMM, bu yasağı her alanda kaldırarak annelere en anlamlı hediyeyi versin” dediler.
BU FIRSATI DEĞERLENDİRELİM
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplumların geleceğinin aile yapısıyla ilgili olduğunu, ailedeki eğitimin kaynağının ise anneler olduğunu söyledi. Gündoğdu, sevgi ve saygımızdan hiçbir eksilmenin olmadığı annelerimize özel olduklarını hissettirmek, kendilerine verdiğimiz değeri göstermek için her fırsatın değerlendirilmesini istedi. “Toplumların sağlam bir zemin üzerinde yükselmesi, aile kurumunun sağlamlığı ve ailede verilen eğitimle mümkündür. Ailedeki eğitimin temel kaynağı ise annedir” şeklinde konuşan Gündoğdu, annelerimizin, anne olmanın yanı sıra çocuklarını hayatın her aşamasına hazırlayan ve yönlendiren birer öğretmen olduğuna dikkat çekti.
ANNELER MAĞDUR EDİLİYOR
Peygamberimizin, ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ sözüyle anneliğin kutsiyeti ve yüceliğinin gerçek ifadesini bulduğunu kaydeden Gündoğdu, “Anne bir milleti yoğuran mukaddes bir el ve toplumun ilk hücresini teşkil eden yuvanın da kurucusudur” dedi. Cumhurbaşkanından başbakanına, yüksek yargı mensuplarına kadar her kademedeki bürokratları yetiştiren annelerimizin günlük yaşamda hak ettiği konumda olmadığına dikkat çeken Gündoğdu, “Eğitimde fırsat eşitlikleri ellerinden alınmış, başörtüsü taktığı zaman TBMM’de milletin temsilcisi olma hakkı gasp edilmiştir. Yine aynı şekilde çalışma hayatında da kıyafet dayatması ile karşılaşmaktadır. Her türlü zorluğu göze alıp, çalışma hayatında yer alan kadın çalışanlarımızın aynı zamanda bir anne oldukları unutulmakta, annelik görevini yerine getirmesinin önüne de birçok zorluk çıkarılmaktadır” şeklinde konuştu. Milletimizin geçmiş başarılarının ardında da yine annelerimizin varlığına dikkat çeken Gündoğdu, ilk eğitimlerini daha ana kucağında alan ecdadımızın, kendilerini bu günlere getiren annelerini gözü yaşlı bırakma pahasına icra edecekleri yüce görevlerden geri kalmadıklarını dile getirdi.
ŞAHİNER: ÖNCE BİZ MAĞDUR EDİLDİK, ŞİMDİ ÇOCUKLARIMIZ
Türkiye Kadınlar Birliği Genel Başkanı Ayşe Serap Şahiner ise, annelerin 28 Şubat’tan bu yana yüzlerinin gülmediğini söyledi. Post-modern darbenin tortularının halen temizlenemediğini vurgulayan Şahiner, “Önce biz mağdur edildik, şimdi çocuklarımız. Artık yeter. Biz anaların mutlu olmasını istiyorsanız, kayıtsız-şartsız her alanda başörtü yasağını ortadan kaldırın. İbadet özgürlüğünün önünde bulunan tüm engelleri kaldırın. Toplumsal barışın olmazsa olmaz şartı eşitliktir. Eşitlik ilkesine sahip çıkılarak doğuştan verilen haklarımızı iade edin” diye konuştu.
DİYANET-SEN: ANALARIN DUALARINI ALANLARI ALLAH DAR EYLEMEZ, YAR EYLER
Diyanet- Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar da, 28 Şubat’ın getirdiği başörtüsü yasağının kaldırılmasının annelere verilecek en güzel hediye olduğunu belirterek, “Hiçbir hukuki dayanağı olmayan başörtü yasağı son bulsun. Seçimlerin hemen ardından TBMM’nin atacağı ilk adım bu yasağı yok etmek olsun. Anaların dualarını alanları Allah dar eylemez, yar eyler” dedi.
ANALAR AĞLATILMASIN
Başörtüsü yasağı devam ettiği müddetçe, normalleşmenin mümkün olmayacağını vurgulayan Bayraktutar, “Başörtü yasağı zulmünde ısrar edenler küçük bir azınlık. Özgürlüklerden yana olanlar ise anketlere de yansıdığı gibi yüzde 80’lik bir kitle. Toplumun talebi özgürlükten yana ise, İslâm da ‘Örtünün’ diyorsa bu zulmü sürdürmek sadece vicdansızlıktır. Yeter ana-babaların ağladığı. Yeter, yavrularımız yeterince mağdur edildi” diye konuştu.
Yeniakit