CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ``21. yüzyılda bir ülkede işsiz öğretmen var ve bunların sayısı 400 bini aşmak üzere derseniz, çağdaş dünyaya anlatamazsınız bunu. Çünkü kimse inanmaz, `böyle bir şey mümkün değil derler` ama bizim ülkemizde mümkün`` dedi.

Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde, ``5+1 Eğitim Meslek Grubu`` tarafından ``Atanamayan öğretmenlerin sorunları`` ile ilgili düzenlenen toplantıya katıldı.

``Atanamayan öğretmenler`` sorunun Türkiye`nin gündeminde olmaya devam edeceğini belirten Kılıçdaroğlu, parti olarak sorunu çeşitli platformlarda gündeme getirdiklerini söyledi.

Sorunun yeni çıkmış bir sorun olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ``Kolay çözülecek bir sorun da değil, bundan sonra öyle anlaşılıyor ki; çözülecek bir sorun da değil`` şeklinde konuştu.

Toplantıda çözümlerin ele alınacağını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

``Çözülebilir mi- Evet çözülebilir. Nasıl çözülebilir- Öğretmene ve çocuklara gerekli özeni göstererek çözülebilir. Yani ben okul, derslik sayısını artıracağım, artırdığım sürece benim zaten öğretmen var, arkadan geliyor, takviye geliyor. Bir sorunum yok, diyeceksiniz. Öğretmeni yetiştiriyoruz, ama eğitime yeterli yatırımı ayırmadığınız sürece, derslik sayısını artırmadığınız sürece bu sorunu çözemezsiniz. Gerçekçi bakmak gerekiyor. Dönüp Milli Eğitim Bakanlığı`nın bütçesine bakalım, yatırımlara ne kadar para harcanıyor- Alt alta koyun, bakın her yıl yatırımların azaldığını göreceksiniz.``

Hayırseverlerin de eğitime destekleri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, beklenen ölçüde yatırımların yapılamadığını kaydetti.

``Sorunu aşmak için siyasi anlayışımızı değiştirmek zorundayız`` diyen Kılıçdaroğlu, ``Siyasi anlayış değişmezse, siyasal bakış açısı değişmezse bu sorun yine çözülmez. Bu bakış açısını nasıl değiştireceğiz- İnsan odaklı, çocuk odaklı yeni bir siyasal anlayışı egemen kılacağız`` ifadelerini kullandı.

Köftecilik yapan, Milli Piyango bileti satan atanamayan öğretmenler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

``21. yüzyılda bir ülkede işsiz öğretmen var ve bunların sayısı 400 bini aşmak üzere derseniz, çağdaş dünyaya anlatamazsınız bunu. Çünkü kimse inanmaz, böyle bir şey mümkün değil derler ama bizim ülkemizde mümkün. Onun için sistemin özü şu; örgütlenmişsiniz çok güzel. Atanamayan öğretmenler sorununu çözeceğim diyenlere biraz kulak kabartmanız lazım. Bir dinlemeniz lazım onları. Gerçekten sorunu çözecek mi çözmeyecek mi- Benim sizi dinlemem yetmez. Benim size söz vermem de yetmez. Benim size verdiğim sözü, yerine getirip getirmediğimi test etmeniz lazım. Oy verildi, test edildi, yerine getirilmedi. Defalarca verildi bu sözler ama yerine getirilmedi. 400 bin kişi az değil. Aileleriyle yakınlarıyla baktığınızda 400 bin kişi bir siyasal iktidar açısından, siyasal parti açısından göz ardı edilecek bir sayı değildir.``

Siyasal iktidarın, atanamayan öğretmenlerin beraber oy kullanma olanaklarına sahip olmadığı için sorunlarını göz ardı etmeyi sürdürdüğünü savunan Kılıçdaroğlu, iktidarın bu kişilerin oyunu bu yüzden ``çantada keklik`` gördüğünü ileri sürdü.

Demokrasilerde, siyasal partilerin milletin önünde yapacaklarını anlattıklarını, vatandaşların da buna göre oylarını verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, ``Ama iktidar olduktan sonra gereğini yapmamışsa onlar oylarını alırlar, bir daha `kusura bakma sana oy vermeyiz` derler. Ama hem söz verip yapmamış, hem de oy vermeye devam edeceğim derseniz orada olmaz. Orada bizim anladığımız anlamda çağdaş demokrasi yoktur`` dedi.

Atanamayan öğretmenlerin kendi sorunlarını bildiklerini ve her şeyin farkında olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, ``O zaman sorunu çözecek de sizlersiniz. Çözümü kendinizde arayacaksınız önce. Siyasetçi söz verdi yerine getirmediyse, bir daha ona kusura bakmayın diyeceksiniz`` ifadelerini kullandı.

Atanamayan öğretmenlerin ``siyasallaşması`` gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

``Siyasallaşması lazım derken, `illa gelin hepiniz CHP oy verin` demek istemiyorum. Sorunu çözme bağlamında siyasallaşması lazım. `Benim sorunumu şunlar çözer` demesi lazım. Sizin sorunun çözülmesine katkı vermeniz lazım. O katkı, demokrasilerde sandıktan geçiyor. Katkı verilir, görürsünüz, denersiniz, olmuyorsa, dersiniz `kusura bakma arkadaş, söz verdin, gereğini yapmadın`. Yerine getirirse bilin ki o siyasetçi düzgün bir adamdır. Verdiği sözü de yerine getirmiştir. Bu sadece atanamayan öğretmenlerin sorunu olduğu için söylemiyorum, aynı şey çiftçi için de, esnaf için de, sanayici için de, toplumun her kesimi için geçerli. Demokrasi farklı bir kavramdır ve demokrasi bir kültür işidir. Demokrasi bir spor takımını tutar gibi yola çıkanların rejimi değildir.``

Konuşmasının sonunda sunucudan özel bir isteği olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ``Her konuşmanın sonunda `arz ederim` demeyeceksiniz, arkadaşlar. Konuşmacıyı kürsüye davet edeceksiniz, arz ederim demek o 12 Eylül`de askerlerden kalan bir şey, onu bırakacağız. Demokratik bir toplumuz biz`` diye konuştu.

Toplantıya katılan ve atanamayan bazı öğretmenler de konuşma yaptı. Kravatsız kürsüye çıkan, Ramazan Hakan İnan, atamaları yapılana kadar kravat takmama kararı aldıklarını söyledi.

Osmaniye`den geldiğini belirten Ayşegül Yılmaz da 1999`da mezun olduğunu ve bugüne kadar KPSS`den yeterli puanı alamadığını belirterek, artık sınava girmeyi bıraktığını açıkladı.

Hasan Basri Ekici ise 8 yıldır atama beklediğini belirterek, KPSS`nin kaldırılması gerektiğini söyledi.

Toplantı daha sonra çeşitli sendika temsilcilerinin katılımı ile düzenlenen panelle devam etti.