Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ``20 yıllık periyot içerisinde 6.5 milyon konutu revize edeceğimizi hesap ediyoruz`` dedi.


Bakan Bayraktar, Ereğli ilçesinde düzenlenen MÜSİAD 77. Genel İdare Kurulu toplantısında, Avrupa`nın sanayileşmesini hızlı bir şekilde tamamladıktan sonra, zenginliğin verdiği imkanlarla şehirlerini ya düzgün kurduğunu ya da çok çabuk düzelttiğini söyledi.

Diğer sosyalist blok ülkelerinde de her şey devlet eliyle yapıldığı için meydanlar ve yolların yine düzgün kurulduğunu ifade eden Bayraktar, ``Nüfusumuzun 13 milyon olduğu cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda, şehir nüfusumuz yüzde 10`du. 1950`lerde yüzde 35`lere geldi. Şimdi nüfusun yüzde 76-77`si şehirlerde yaşıyor ve şehirler Avrupa`nın aksine içinden çıkılamaz halde. İstanbul`da, Zonguldak`ta, Batman`da, Diyarbakır`da, Trabzon`da, Van`da böyle`` diye konuştu.

Bayraktar, Türkiye`deki çarpık yapılaşmayla mücadele için geçmişte çeşitli kanunlar çıkarıldığını hatırlatarak, buna rağmen işin içinden çıkılamadığını belirtti.

Yurt dışındaki banliyölerdeki zenginlerin yeşili, bahçesi olan, az katlı evlerde ikamet ettiğini aktaran Bayraktar, şöyle konuştu:

``Bizdeki büyükşehirlerde ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa`da şehrin kenarlarına baktığımızda, gecekondularla dolu, yağ lekesi gibi. Köylerden gelenler kıt kanaat imkanlarla gelip derme çatma ilk etapta gecekondu yapmışlar. Bizde yağ lekesi gibi şehrin gelişmesini tıkayan bir yapı var.

Son 10 senede Türkiye`de bir gayret oldu, 5 milyonun üzerinde konut yapıldı. Bunun 500 binini devlet eliyle ürettik, 4.5 milyonunu özel sektör üretti. Göreceli olarak bu konutlar sağlam konutlar. Özellikle Gölcük ve Düzce depremlerinin getirdiği travmadan sonra daha ciddi şekilde yapı denetim sistemi getirerek, daha ince eleyip sık dokuyarak, yönetmelikleri daha revize etmek suretiyle iyi bir yola girdik. İyi bir konut stoğu elde ettik. ``

Nüfusun yüzde 76-77`sinin ikamet ettiği belde, ilçe ve illerdeki konut sayısının 20 milyon civarında olduğuna değinen Bayraktar, bunların 4`te 1`ini yenilediklerini vurguladı.

Bayraktar, şöyle devam etti:

``Geriye kalan 15 milyon konutun büyük bir bölümünün elden geçmesi gerekir. Hele hele 1 ve kısmen 2. derece fay hattında bulunan konutların, bu 15 milyon konutun yarısından birazından daha azı, acil elden geçirilmeli, taranmalı.

Bizim 5-6 gün evvel Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası`nın hedefi, riskli binaları yerleşim birimlerinden söküp atmaktır, yenilemektir. Bu yasayı çok eleştirenler oldu. Arkadaşlar, bu çok zor bir iş. Allah yardım etsin. Şimdi `mal güvenliği, anayasal hak` diyoruz. `Mülkiyet hakkı esastır` diyoruz. Eyvallah ama yaşama hakkı daha önemli. Bu yasanın ana teması, ruhu insanlarımızın can güvenliğini sağlamaktır. Deprem, sel, heyelan ve yangın olduğu zaman, bu riski taşıyan binalar boş olsun veya yıkılmış olsun, içinde insan yakalamasın.

-`Senin evini yıkacağız sana ev vereceğiz` diye bir şey yok-

Şimdi bir diğer özelliği de 20 yıllık periyot içerisinde 6.5 milyon konutu revize edeceğimizi hesap ediyoruz. 2-5-7-10 ve 20 yıllık bir program yaptık. Bu program içerisinde bunu yürüteceğiz.``

Bayraktar, evinin yıkılma şüphesi olan kişilerin bakanlığı tarafından lisanslandırılan, yetkilendirilen belediyelere, üniversitelere, mühendis odalarına, çevre ve şehircilik il müdürlüklerine başvurarak, yapısını kontrol ettirebileceğini söyledi.

Evi yıkılma tehlikesi olan kişilere, imar planı ve ruhsat yönünden yardım edeceklerini, imkanlar ölçüsünde kredi ve gerekirse ev vereceklerini dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti:

``Gücümüz yettiği kadar, belediyelerle işbirliği içerisinde, valilerin de kontrolünde, yıkılması gereken riskli binayı bizim tebligatlarımıza rağmen yıkmazsa, neticede ayakta durmaya dermanı olmayan binayı yakacağız. Yasa ve muhatabı vatandaşımızdır, insanlarımızdır. Riskli yapılarda oturan insanlarımızdır. Yasaların esas tarifinde, vatandaşlarımızın kendilerinin bu yasa ile evlerini yenilemeleridir. `Senin evini yıkacağız, sana ev vereceğiz` diye bir şey yok.``

Toplantıya 81 ilden oda başkanları, iş adamları katılırken, konuşmaların ardından basına kapalı devam etti.