BATMAN - Geçtiğimiz haftalarda Gaziantep`te başörtülü olarak kızını okutmak isteyen öğrenci velisi Güllü Çevik`e verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının ardından, Bursa`da da başörtülü olarak çocuklarını okumak isteyen öğrenci velileri Aziz Kayalık ve Mehmet Polat`a 3 yıl 2 ay 10 gün hapis cezası verilmesine yurdun her tarafından tepki ve kınamalar gelmeye devam ediyor.
Mustazaflar Cemiyeti`nce Batman`da düzenlenen kitlesel basın açıklaması saat 17.00`de Gülistan Caddesi`nde yapıldı. Basın açıklamasına çok sayıda STK temsilcisi ile kalabalık bir kitle katıldı.
 
Basın açıklaması Molla Şehmus Emlük Hoca`nın Kur`an`ı Kerim tilaveti ve meali ile başladı. Daha sonra söz alan Bursa ve Gaziantep`te başörtüsü nedeniyle ceza alan velilerin avukatı Av. Abdulgani Orhan, yaşanan süreci anlattı.
 
Orhan, Türkiye`de birçok ilde başörtüsü ile ilgili bir sorun ve yasak olmadığını ancak Bursa ve Gaziantep`te bu zulmün devam ettiğini söyledi. Bursa`da İl Milli Eğitim Müdürünü platform ve avukatlar olarak ziyaret ederek başörtüsü yasağı olmadığı ifade ettiklerini ancak müdürün, "Başörtüsü yasak değil ancak biz başörtüyle okumalarını istemiyoruz" dediğini aktardı.
 
`Bence Bunlar Suçludur Bu Yeterlidir`
Bursa`da Okul Müdiresi, öğretmenler ve görevlilerin velilerden şikayetçi olmadıklarını ve hakaret görmediklerini söylemelerine rağmen Hakimin Müdire Hanıma, bağırarak baskı yaptığını ve "Seni cezaevine attırırım" dediğini aktardı.
 
Hakimin baskısına rağmen müdüre hanımın gerçeği söylediğini ve velilerden hakaret görmediğini belirttiğini anlatan Orhan, Müdüre Hanım ve tanıkların aynı ifadeyi vermesine rağmen Hakim bey ayağa kalkıp kendilerine dönerek, `Bence bunlar suçludur bu yeterlidir` dediğini ifade etti. Yaşanan hukuk garabetini aktaran ve 28 Şubatın hala devam ettiği belirten Orhan, "Hukuk eliyle yargı eliyle `Yargının Yargılı İnfazı` velilere uygulandı" şeklinde konuştu.
Konuşma ve basın açıklaması sırasında sık sık "Zalimler için yaşasın cehennem", "Örtüye uzanan eller kırılsın" ve "bacımın örtüsü zalimin korkusu" şeklinde slogan atıldı.
 
Verilen Bu Kararlar Birer Hukuk Cinayetidir
Daha sonra Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Av. Ahmet Erkul basın açıklamasını okudu. Sık sık tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında Erkul, bu cezaların benzer hak talebinde bulunacak diğer velilere gözdağı vermekten başka bir anlam taşımadığını ifade eden Erkul, bu kararların birer hukuk cinayeti olduğunu belirterek, "Bu ülke halkı, inancı gereği tesettüre bürünmektedir. İnancından dolayı başını örtmektedir. İlköğretimde, lisede, üniversitede, her yaşta ve hizmet alıp verilen her yerde inancına saygı duyulması en tabii ve en temel insani haktır" dedi.
 
Tesettürün Allah`u Teâlâ`nın emri olduğunu ve hiçbir otoritenin buna kısıtlama getiremeyeceğini dile getiren Erkul, "Tesettür hem İslami, hem de insani bir haktır. Kimin nasıl ve hangi yaşta örtüneceğine devlet karışamaz ve örtünmenin şeklini ve sınırlarını sistemler, partiler veya kişiler belirleyemezler. Bir Müslümanın ne zaman, nerede ve nasıl örtüneceğini, örtünün sınırlarını, ölçüsünü belirleyen tek otorite Allah`u Teâlâ`dır" şeklinde konuştu.
 
Tesettürün Müslüman halkın vazgeçilmezi olduğuna dikkat çeken Erkul, "Bizler çocuklarımızın okumalarını istiyor ve cehaleti en büyük düşman olarak görüyoruz. Tesettür, ilköğretim ve üniversiteler dâhil olmak üzere toplumsal hayatın her alanında serbest bırakılmalıdır" ifadelerini kullandı.
 
Yargı Siyasallaşmıştır
Eğitime engel olanların değil de mağdur olanların suçlandığı ve kız çocuklarını okullara almayan idarecilerin cezalandırılması gerekirken velilerin cezalandırıldığı belirten Erkul, "Yapılanların keyfi olduğu açıktır. Bunu yapanlar hiçbir kural tanımıyorlar. Bu uygulamalar krallık rejimlerinde bile yoktur. Eşcinsel evlilik sapıklığı anayasaya konmaya çalışılırken, başörtüsü ile okumak isteyen çocukların velilerine ceza verilmesini aklımız almıyor? Acaba Başbakanın aklı alıyor mu?" ifadelerini kullandı.
 
Öğrenci velilerine farklı illerde aynı gerekçelerle, peş peşe ceza verilmesini çok manidar bulduklarını dile getiren Erkul, "Bu hukuk dışı kararla yargı siyasallaşmıştır. Yargı keyfi davranmıştır, ideolojik davranmıştır. Verilen bu cezaları ve yandaş yargıyı şiddetle kınıyoruz" dedi.
 
Hükümete ve TBMM`ye Çağrı
Bu türden keyfiliklerin basında defalarca yer bulmasına rağmen Milli Eğitim Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve hükümet yetkililerinin bu mağduriyetlere dair bir beyanatları olmadığını dile getiren Erkul, "Sanki bu sorun bir Afrika ülkesinde olmakta ve sanki bu sorun hükümetin ilgi alanının dışındadır. Adalet Bakanlığı bu keyfilikler ve cezalarla ilgili olarak derhal bir teftiş heyeti oluşturmalıdır. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu`nu bu konuda harekete geçmeye çağırıyoruz. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu hukuk dışı kararı verenleri görevden almalıdır" şeklinde çağrıda bulundu.
 
Kanunları çiğneme cesareti gösterenlerin ve zorunlu eğitime zorluk çıkaranların hukuk önünde hesap vermedikçe bu pervasızlıkların devam edeceği vurgulanan açıklamada, başörtüsü sorununu çözeceğiz diye halkın Meclise gönderdiği vekillere şu şekilde çağrıda bulunuldu: "Hukuki dayanaktan yoksun keyfi uygulamalara engel olun. Başörtüsünün toplumsal hayatın her yerinde serbest olması için, bu sorunun bir an önce çözümü için samimi olun. Kamuoyunun ve Müslüman halkın talep ve beklentisi; başörtüsü özgürlüğünün Anayasal güvence altına alınmasıdır. Bunun için yeni Anayasaya, `Genel ahlaka ve adaba aykırı olmamak şartıyla, toplumsal hayatın her alanında kılık kıyafet serbesttir. Bu hak yasalarla dahi sınırlanamaz` şeklinde bir madde eklenmelidir."
 
Açıklamanın sonunda, "Duyarlı tüm sivil toplum kuruluşlarının ve halkımızın bu haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı tepkisiz kalmamalarını, gerekli duyarlılığı göstermelerini bekliyoruz" denildi. (Veysi Demir, Fatih Akgül, M.Sait Çelik - İLKHA)