VAN- Merkez Boyalar Camiinden akşam namazı sonrası başlayan ve sık sık tekbirlerin getirildiği yürüyüş, Hazreti Ömer Camii bahçesine kurulan temsili Mescidi Aksa Maketine kadar devam ederek yapılan basın açıklamasıyla son buldu.
Basın açıklaması yapılacak alana doğru yürüyüş yapılırken yolda bir grubun Türk Bayrağı açarak "Ya Allah Bismillah Allah-u Ekber sloganları atması" Özgür Der Van Şube Başkanını Fuat Değer`i kızdırdı. Türk Bayrağına karşı olmadıklarını ancak bu mekânın bu sloganların ve Türk Bayrağı açmanın yeri olmadığını ifade eden Değer, " şimdi başkası çıkar başka bayrak açar ise bunun sorumluluğunu kim yapacak. Böyle bir programı provoke etmenin gereği yok diyerek bayrağı indirtti. Burada basın açıklamasını VAHÖP (Van Hak ve Özgürlükler Platformu), diğer bir deyişle Filistin Dostları adına Kemal Çelen okudu.
"Her Dinden İnsanın Dua ve İyi Dileklerini Gazze`ye Taşıyordu"
Katılımın oldukça fazla olduğu gözlenen basın açıklamasında Çelen, "Gazze`de uygulanan insanlık dışı ambargonun son bulması için bundan iki yıl önce (2010 yılı Mayıs ayında) yaklaşık 600 aktivist ve tonlarca yardım malzemesi ile Gazze Özgürlük Filosu Özgür Gazze ve Özgür Filistin için Akdeniz`in mavi sularında Gazze`ye doğru yol alıyordu.Dünyanın dört bir yanından milyonlarca destekçinin canlı yayınlardan takip ettiği Filo, dünya halklarının ortak vicdanını, her dinden insanın dua ve iyi dileklerini Gazze`ye taşıyordu. İsrail 31 Mayıs 2010 günü sabah saat 04.30 sularında tam donanımlı askeri birlikleri ile sivil, masum insanların içinde bulunduğu insani yardım filosuna uluslararası sularda saldırdı. Bu saldırıda 9 insanımız hayatını kaybetti, 56 yardım gönüllüsü ağır yaralandı. İsrail tüm yardım gönüllülerine türlü eziyet ve psikolojik baskılar uygulayarak, kelepçeleyerek gözaltına aldı. Yolcuların özel eşyaları dâhil olmak üzere, gemideki bütün yardım malzemesini gasp etti. İsrail`in bu saldırısı uluslar arası kamuoyunda terörist saldırı olarak nitelendirildi. İsrail`in bu saldırısı şunu da açık ve net bir şekilde gösteriyor ki. İsrail`in bu hukuk tanımaz politikaları sadece bölge için değil, bütün Dünya barışı için de büyük bir tehdittir." Dedi.
"İsrail Yalnızlaşmıştır"
Saldırıdan bu yana geçen iki yıl boyunca İsrail`in gitgide yalnızlaştığını da hatırlatan Çelen, tüm hukuksuzluklarının üzerini örtmeye ve unutturmaya çalışmakla beraber, diğer yandan da yaptıklarını meşru göstermek için gerçekleri çarpıtarak, kamuoyunu yanlış bilgilendirerek, kendisini aklamak çabası içinde bir İsrail olduğunu söyledi.
"Mavi Marmara gemisi ise adaletin, barışın, özgürlüğün sembolü olarak tüm dünyada konuşulmaya, hayırla yad edilmeye devam etmektedir. Filoya bir şekilde katkısı olan tüm insanlar kalplerde sarsılmaz bir yer edinmiştir. İnsanlık. Mavi Marmara`nın başlattığı yürüyüşü, Kudüs`ü özgürleştirecek büyük yürüyüş için önemli adımlardan biri olarak görmektedir. Kudüs`ün özgürlüğü, Siyonizm`e karşı Müslümanların, Hıristiyanların, Yahudilerin ve tüm insanlığın özgürlüğünün anahtarıdır. Kudüs insanlığın kutsalıdır. İlahi dinlerin merkezidir." Şeklindeki konuşmasını Çelen şu şekilde devam ettirdi.
"İsrail İnsanlık İçin Tehdittir"
"Bu minvalde bizler de VAHÖP (Van Hak ve Özgürlükler Platformu), diğer bir deyişle Filistin Dostları olarak, 31 Mayıs gecesi ve sonrasında yaşananların sorumluluğunu her geçen gün artan bir bilinçle taşımaktayız. Tüm Dünyada barışın sağlanmasının ilk adımının Orta doğuda barışın sağlanmasıyla mümkün olacağını buradan bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Adaletsizliğin olduğu bir dünyada barış ve huzurdan bahsetmemiz söz konusu olamaz. Güvenli bir dünya istiyorsak, tüm insanlık için özgürlük ve adaleti tesis etme sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Bugüne kadar bölgede sürekli bir kriz ve çatışma politikası izleyen İsrail Filistin`e de sadece savaş ve toprak gaspçılığı olarak bakmaktadır. Gerek uygulanan ambargo/abluka gerekse yapılan bombalı saldırılar, kullanılan yasak silahlar, sivillere saldırılar vb. tüm fiilleri bugün Dünya halkları tarafından bir savunma olarak değil, uluslararası mekanizmalar ve sivil toplum kuruluşlarınca da hukuksuz saldırılar olarak görülmekte ve kabul edilmektedir. Bizler de sivil toplum kuruluşları olarak İsrail`in bu hukuk dışı politikasını sadece Filistinliler için değil tüm insanlığın geleceği için de bir tehdit ve tehlike olarak görmekteyiz."
"İsrail`in Destekçileri Deşifre Edilmelidir"
Mavi Marmara`nın İsrail`in gerçek yüzünün ortaya çıkmasını da sağladığını aktaran Kemal Çelen, "Mavi Marmara olayı, İsrail`in o necis yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Ancak bu yeterli değildir. İsrail insanlara zulmederken gücünü kendisine açık veya örtülü destek veren devletlerden almaktadır. Bu devletlerin önemli bir kısmı da halklarının hilafına - İsrail`in etkisi altında- bu destek politikalarını sürdürmektedirler. Gelinen bu süreçte artık tüm destekçileri de deşifre edilmeli ve gereken ihtar da yapılmalıdır. Tüm Dünya devletlerini, dünya halkları ve insanlığın geleceği için adaletten ve insanlığın ortak değerlerinden yana tavır takınmaya davet ediyoruz. Buradan VAHÖP- Filistin Dostları olarak Tüm Dünyaya. Tüm insanlığa sesleniyoruz; Gazze`ye uygulanan ablukanın kalkması için, Kudüs`te evlerin ve mabetlerin yıkılmaması için, Kudüs`ün özgürlüğü için, Filistin halkının hak ve özgürlüklerine kavuşması için. Haydi, İnsanlık Adaleti tecelli etmeye! İsrailli Mavi Marmara baskını sorumluları yargılanmalı ve cezalandırılmalı." dedi.
Basın açıklaması sonrası duygu ve düşüncelerini açıklayan Abdulhelim Almalı, yeryüzünde bu zulmün bitmesi ve İsrail`in yeryüzünde işlediği zulümlerin son bulması için Müslümanların duyarlı olması ve başkaldırılarında sebat etmelerini isteyerek yürüyüşe katılan tüm Müslümanlara minnettar olduklarını ifade etti.
Basın açıklaması olaysız bir şekilde sona ererken kalabalık içerisinde zaman zaman duygulananların olduğu görüldü. (Haşim Tosun- Murat Dalgın-Fırat Arslan-İLKHA)