İbrahim Toprak / Doğruhaber
Mustazaflar ile Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der) 2004 yılında Diyarbakır’da kuruldu. Kısa zamanda yaptığı sosyal faaliyetlerle dikkatleri üzerine çekti ve halkın teveccühünü kazandı. 8 yılda bazı büyükşehirler dâhil 20 şube açtı.
Bu süre zarfından Mustazaf-Der’in faaliyetlerinden rahatsız olan bazı derin yapılar Mustazaf-Der’i illegal alana itmek için büyük çaba harcadı. Bu gayretlerin en provakatif olanı Hakkâri Yüksekova Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna’nın katledilmesi oldu. Bu olay dışında dernek binaları onlarca kez taşlandı, molotoflu saldırılara maruz kaldı.
Derneğin yaptığı faaliyetler engellenmek istendi. Bunca engelleme, hukuksuz tavırlar ve karalama kampanyalarına rağmen Mustazaf-Der yaptığı sosyal çalışmaları aralıksız sürdürdü. Barışçı ve itidalli yaklaşımı, bölgede olası bir çatışma ve kaos ortamının oluşmasını engelledi.
Ancak yine derin yapılar dernek çalışmalarını durdurabilmek için bu kez yargı silahını kullandı ve “Hizbullah’ın amacı doğrultusunda faaliyet gösterdiği” gerekçesiyle Mustazaf-Der hakkında Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce kapatılma kararı verildi. Bu karar Yargıtay tarafından da onanınca Mustazaf-Der resmen kapatılmış oldu.
“MUSTAZAFLAR HAREKETİ” GELİYOR
Derneğin kapatılmasıyla beraber Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda yüzbinlerce kişinin katıldığı ‘Ahde Vefa’ adında dev bir kınama mitingi düzenlendi. Mitingde verilecek mesajlar önemliydi. Bundan sonraki yol haritasının ne olacağı merakla bekleniyordu. Genel kanaat başka bir isimle sivil toplum alanında çalışmaların devam edeceğiydi.
Derneğin Genel Başkanı Avukat Hüseyin Yılmaz, düşünülenin aksine bir adım atılacağını belirterek bundan böyle “Mustazaflar Hareketi” adıyla çalışmalarını bir adım daha öteye taşıyıp bir üst perdeden faaliyetlerini sürdürme kararı aldıklarını ve siyasi alanda çalışmalar yürüteceklerini söyledi.
HALKIMIZIN TALEPLERİ ÖNEMLİDİR
Ahde Vefa mitinginde verilen mesajları Hüseyin Yılmaz’la konuştuk. “Halkın taleplerini sivil toplum alanında karşılayamaz olduk. Derneğimizin kapatılması vesile oldu ve çalışmalarımızı siyasi alanda sürdürmeye karar verdik. Bu kararı vermemizde halkın taleplerinin yeri büyüktür” diyen Avukat Yılmaz, halkın Mustazaflar camiasına olan ilgi ve teveccühünü de şöyle anlattı: “Derneğimizin kapatılma kararına tepki olarak düzenlediğimiz ‘Ahde Vefa’ mitingine olan katılımla şunu gördük.
Halkımız bize sahip çıktı. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar da halk tarafından benimsendi ve kabul gördü. Bugüne kadar halkımızın huzuru ve refahı için çalışmalarımızı sürdürdük. Bundan sonra da bu bağlamdaki çalışmalarımızı daha bir gür sesle ve daha üst perdeden sürdürmeye devam edeceğiz.”
HALKIN TEMSİLİYET SORUNU VAR
Siyasi olarak yola devam etme kararında birçok sebebin olduğunu belirten Yılmaz, özelde bölgenin bir temsiliyet sorunu olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Bölgede siyasi olarak bir temsiliyet sorunu var. Bölge halkını temsil ettiğini belirten yapılar halkı temsil etme konusunda yetersiz kalıyorlar.
Bu noktada temsil edilmeyen halkın da temsil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diyerek Mustazaflar Hareketi’nin bölgedeki siyasi boşluğu doldurmaya çalışacağını ifade etti.
“SİYASİ ALANDA DAHA AKTİF OLACAĞIZ”
Siyasi bir hareket olarak ele alacakları bazı konu başlıklarını da anlatan Yılmaz, şunları söyledi: “Yaptığımız istişarelerle dernek bazında çalışmalar yapmamayı, toplumsal sorunlar başta olmak üzere inancın önündeki engellerin kaldırılması, hak ihlallerinin ortadan kalkması için elimizden geleni yapmaya, bu tür olaylara müdahil olmaya karar verdik.
Bu kapsamda siyasiler üzerinde daha etkin olmaya çalışacağız ve ilerleyen günlerde somut adımlar atacağız.”
“GENİŞ KAPSAMLI İSTİŞARELER YAPTIK”
Siyasi alana girme kararını alırken geniş çaplı bir istişare yaptıklarını ve birçok sivil toplum kuruluşu, kanaat önderi ve farklı çevrelerle görüştüklerini dile getiren Yılmaz, kısa vadeli süreci şöyle anlattı: “Mustazaflar hareketine karar vermeden önce geniş çaplı bir istişare ve değerlendirmemiz oldu.
Yaptığımız istişarelerde yeni bir hareketin ortaya çıkması kanaati ortaya çıktı ve ‘Mustazaflar Hareketi’ yapısını kurmaya karar verdik. Ahde Vefa mitinginde de bunu halkımızla paylaştık, kamuoyuna duyurduk.
Şimdi bu hareket halk arasında konuşulacak, kamuoyunda tartışılacak. Bunların da neticesini alacağız ve önümüzdeki günlerde de düzenleyeceğimiz toplantılar, çalıştaylar ve benzeri programlarla bundan sonraki süreçte neler olacağını açıklayacağız.”
HALKIMIZ FAZLA BEKLEMEYECEK
Yaptıkları çalışmaların çok uzun sürmeyeceğini belirten Yılmaz, “Halkımızı fazla bekletmeyeceğiz” diyerek yeni siyasi hareketin kısa zamanda yol haritasının açıklanacağı mesajını verdi.
Yılmaz, “Yaptığımız istişareler ve çalışmaları fazla uzun tutmayacağız. Ama en nihayetinde bir süreçtir. Şunu da söylemek isterim Mustazaf-Der olarak tek başımıza alabileceğimiz bir karar değildir bu. Veya tek başımıza bir yol haritası belirlemek düşüncesinde değiliz.
Çünkü ortak platformlarda çalıştığımız Sivil Toplum kuruluşları var, onların da görüş ve düşünceleri ve onların da destekleri bizim için önemli. Ayrıca halkımızın istek ve talepleri de önemli. Bu çalışmalar sonrasında bir sonuç ortaya çıkacaktır. Ancak inşallah bu süreç çok sürmeyecek” diye konuştu.
KAPATMA KARARI, SÜRECİ HIZLANDIRDI
Mustazaf-Der’in kapatılmasıyla başlayan yeni sürecin daha öncede konuşulduğunu, halkın siyasi taleplerinin olduğunu söyleyen Yılmaz, “Neden bizleri temsil etmeyen başka yapı ve görüşlere mecbur ediyorsunuz’ şeklinde istekler vardı.
Bir siyasi hareket olma fikri daha önceden konuşulan ve bizden talep edilen bir şeydi. Mustazaf-Der’in kapatılması bir nevi bu talep edilen süreci hızlandırdı” dedi.
MUSTAZAFLAR HAREKETİNİN ÇİZGİSİ NE OLACAK
Siyasi arenaya çıkacak olan Mustazaflar hareketinin ilke ve sınırlarını da açıklayan Yılmaz, “yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyerek dernek olarak bugüne kadar hangi çizgiyi izlemişlerse bundan sonra da aynı çizgiyi süreceklerini belirtti.
Kur’an ve sünnet eksenli bir hareket olacaklarının altını çizen Yılmaz, Mustazaflar Hareketi’nin ilkelerini şöyle anlattı: “Biz nasıl ki dernek çalışmalarına başlarken dedik ki bizim ölçümüz İslami çerçevedir.
Kur’an ve sünnet çerçevesinde biz dernekçilik yapacağız. İlkelerimiz vardır ve ilkelerimiz el verdiği ölçüde biz çalışmalarımızı yapacağız. Bu konuda siyasi alana girdiysek bizim ölçülerimiz yine Kur’an ve sünnettir.
Kur’an ve sünnetin izin vermediği hiçbir şeyi bizim yapma gibi bir lüksümüz yok. Yani mevcut sistem veya mevcut hukuk el verse bile bir şeylere, eğer bizim inancımız için uygun değilse biz bu alana girmeyiz. Yani bizim için İslam’ın sınırı önemlidir.”
HALKIMIZIN SORUNLARINI İSLAMİ ÇERÇEVEDE ÇÖZECEĞİZ
Siyasi alanda halkın sorunlarına İslami çözümler bulmaya çalışacaklarını vurgulayan Yılmaz, “Biz İslami çerçevede halkımızın sorunlarını çözmeye talip olduğumuz için siyasi alana girme kararı aldık.
Herkes bilmeli ki bizim net çizgimiz ve ölçülerimiz Kur’an ve Sünnet olacaktır. Siyasi alanda bu çerçevede hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.