VAN- Yapılan açıklamayı Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Van Şubesi adına Van Şube Başkanı Serhat Baran Özaydın okurken, kendilerine gelen yüzlerce dilekçe karşısında duyarsız kalamadıklarından dolayı oluşturdukları bir komisyonla inceleme yaptıklarını ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaştıklarını dile getirdi.
"Yapılan Tespitler Gerçekle Bağdaşmıyor"
Özaydın, "Oluşturduğumuz bir komisyonla, hasar tespit sonucunun yanlış olduğu ileri sürülen emsal bir kaç binadan karot numune almak ve teknik inceleme yapmak suretiyle söz konusu emsal bina mahallerine gittik. Basının ve bizlerin gözetiminde standartlara uygun bir şekilde alınan beton karot numune örneklerini Van`da bulunun üç adet özel laboratuvar gözetiminde test ettik. Sonuçlar bugün itibariyle elimize ulaştı. Bu sonuçlar incelendiğinde yapılmış olan tespitlerin gerçeklerle bağdaşmadığı görülmüştür." Dedi.
Özaydın, "Oluşturduğumuz bir komisyonla, hasar tespit sonucunun yanlış olduğu ileri sürülen emsal bir kaç binadan karot numune almak ve teknik inceleme yapmak suretiyle söz konusu emsal bina mahallerine gittik. Basının ve bizlerin gözetiminde standartlara uygun bir şekilde alınan beton karot numune örneklerini Van`da bulunun üç adet özel laboratuvar gözetiminde test ettik. Sonuçlar bugün itibariyle elimize ulaştı. Bu sonuçlar incelendiğinde yapılmış olan tespitlerin gerçeklerle bağdaşmadığı görülmüştür." Dedi.
"30 Kolonlu Binada 14 Kolon Var Denmiş"
Yanlış olduğu iddia edilen tespitlere binaların bulunduğu adreslerden örnekler veren Serhat Baran Özaydın, "Örneğin İki Nisan Caddesi`nde bulunan Yağızer apartmanında Yıldız Teknik Üniversitesinin yapmış olduğu incelemede 14 adet kolon incelenmiş olup 4 adet kolonda hasar olduğu belirtilmiştir. Fakat bizim yapmış olduğumuz incelemede binada 30 adet kolon olduğu ve hiçbir taşıyıcı kolon elemanında hasar olmadığı, ayrıca yine bu binadan üniversite tarafından aldırılan beton basınç dayanımının kendilerinin verdiği raporda 3,81 N/mm2 olduğu fakat bizim gözetimimizde alınan, başlıklanan ve kırımı yapılan karot numune deney sonucundan sonra beton basınç dayanımının 9,00 N/mm2 olduğu ve ağır hasar verilen bu binanın gerçekte kesinlikle ağır hasar olamayacağı anlaşılmıştır," diyerek, İstasyon Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi ve Erciş`te yapılan yanlış raporlandırmaları da anlattı.
Yanlış olduğu iddia edilen tespitlere binaların bulunduğu adreslerden örnekler veren Serhat Baran Özaydın, "Örneğin İki Nisan Caddesi`nde bulunan Yağızer apartmanında Yıldız Teknik Üniversitesinin yapmış olduğu incelemede 14 adet kolon incelenmiş olup 4 adet kolonda hasar olduğu belirtilmiştir. Fakat bizim yapmış olduğumuz incelemede binada 30 adet kolon olduğu ve hiçbir taşıyıcı kolon elemanında hasar olmadığı, ayrıca yine bu binadan üniversite tarafından aldırılan beton basınç dayanımının kendilerinin verdiği raporda 3,81 N/mm2 olduğu fakat bizim gözetimimizde alınan, başlıklanan ve kırımı yapılan karot numune deney sonucundan sonra beton basınç dayanımının 9,00 N/mm2 olduğu ve ağır hasar verilen bu binanın gerçekte kesinlikle ağır hasar olamayacağı anlaşılmıştır," diyerek, İstasyon Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi ve Erciş`te yapılan yanlış raporlandırmaları da anlattı.
Özaydın sözlerini şu şekilde devam ettirdi. "Deprem geçirmiş bina birebir denenerek deprem performansını göstermiştir. Yapının deprem performansına bakılarak dayanımı hakkında karar verileceğini belirten FEMA273 yönetmeliği mevcuttur. Ayrıca deprem sonrası yapıların hasar durumunu belirlemek için üniversitelerin ulusal ve uluslar arası uyguladığı yöntemler mevcuttur. Binanın gösterdiği performansın değerlendirilmemesi ve somut şekilde herhangi bir yöntem kullanılmadan binanın hasar seviyesi hakkında karar vermek yanlış, hatalı ve eksiktir. Ve bilimsellikten uzaktır. Üniversiteler tarafından yapılmış olan tüm değerler izafi olup, kişinin görüşüne bağlı olarak değişmektedir. Bu da birçok afetzedenin mağduriyetine yol açmıştır."
"Üniversiteler Hasar Tespitini Yanlış Yapmıştır"
Üniversitelerin kendi alanları olmayan konulara müdahale etmemesi gerektiğini de dile getiren Özaydın, "Üniversitelerin asıl görevleri eğitim vermekken kendi alanları olmayan karot alma hasar tespiti yapma ve güçlendirme projelerinin hazırlanması gibi kendi birikim ve deneyimlerinin dışında olan konularda ticari faaliyetlerde bulunmaları saygınlıklarına gölge düşürmektedir. Aynı şekilde yapılan işlerin kalitesini de bozmaktadır. Üniversitelerin bu tür faaliyetleri bu amaçla yetiştirmiş oldukları mühendislere bırakmaları gerekmektedir . Aksi taktirde bu alanlar teknik bakımdan tekelleşip mühendislik hizmetlerinin gelişmesini engellemektedir. Van ve Ercişte daha yüzlerce binanın bu şekilde yanlış değerlendirilip, kesinlikle ağır hasar sınıfında olmayan fakat ağır hasar verilen binaların, ya yıkılmış yada yıkılacak olması, milli servetin göz göre göre Yıldız Teknik Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesinin hazırlamış olduğu gerçekten uzak raporlarla heba olmasını kınıyoruz ve yapılan bu yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Üniversitelerin kendi alanları olmayan konulara müdahale etmemesi gerektiğini de dile getiren Özaydın, "Üniversitelerin asıl görevleri eğitim vermekken kendi alanları olmayan karot alma hasar tespiti yapma ve güçlendirme projelerinin hazırlanması gibi kendi birikim ve deneyimlerinin dışında olan konularda ticari faaliyetlerde bulunmaları saygınlıklarına gölge düşürmektedir. Aynı şekilde yapılan işlerin kalitesini de bozmaktadır. Üniversitelerin bu tür faaliyetleri bu amaçla yetiştirmiş oldukları mühendislere bırakmaları gerekmektedir . Aksi taktirde bu alanlar teknik bakımdan tekelleşip mühendislik hizmetlerinin gelişmesini engellemektedir. Van ve Ercişte daha yüzlerce binanın bu şekilde yanlış değerlendirilip, kesinlikle ağır hasar sınıfında olmayan fakat ağır hasar verilen binaların, ya yıkılmış yada yıkılacak olması, milli servetin göz göre göre Yıldız Teknik Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesinin hazırlamış olduğu gerçekten uzak raporlarla heba olmasını kınıyoruz ve yapılan bu yanlışlıkların bir an önce düzeltilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
TOKİ konutlarına neden bu kadar talep olduğunun sorulması üzerine de Özaydın, iddia edilen aksine TOKİ konutlarına talep olmadığını ancak, TOKİ`nin emlakçı esnafı gibi çalışarak konut satmak için halkı TOKİlere mecbur bıraktığını iddia etti. Bu sayede hasarsız olan binalara bile ağır hasar verildiğini iddia etti. (Murat Dalgın/Fırat Arslan-İLKHA)