Şüheda Çevik…
Okula başörtüyle gitmek istiyor…
Gidemiyor…
Okul idaresi başka işleri yokmuş gibi aylarca karda kışta bu sabiyi soğukta bekletip sınıfa almıyor…
Yani okuması için seferber olmaları gerekirken cahil kalması için her şeyi yapıyor...
Annesi…
Güllü Çevik…
Kızının hakkını arıyor…
Okul idaresiyle defalarca görüşüyor…
Kızının eğitim hakkı engellendiği için "suç işliyorsunuz" diyor…
"Başörtülü okumasıyla ilgili bir ceza varsa onu verin…
Ama kızımı başörtülü olarak sınıfa alın" diyor…
Bunu söylerken onların yaptığı yanlışı kendi inancıyla ifade ediyor…
"Allahtan korkun…
Sizi Allaha havale ediyorum…
Bunun cezasını Ahiret`te ödersiniz" gibi…
Ama beyefendiler bunu hakaret olarak algılıyor ve suç duyurusunda bulunuyor…
İşte işin garabeti de burda başlıyor…
Onlar şikâyetçi olabilir ama mahkeme eğitim hakkını gasbeden okul idaresi yerine kızının hakkını arayan anneye ceza veriyor…
Sonuç: 2 yıl 10 ay ceza…
Şimdi sormak lazım çok değerli hukukçulara…
Cezayı başörtüye mi kestiniz…
Hakaret ettiğini iddia ettiğiniz anneye mi kestiniz…
İslami inancını temsil eden cümlelerle uyarı görevini yaptığı için, içinde "Allah, ahiret, cehennem" kelimeleri geçen cümlelere mi kestiniz…
Yoksa hepsine birden mi kestiniz?
Bana göre…
Güllü Çevik çarşaflı olmasaydı…
Küçük yaştaki kızı başörtüye sahip çıkmasaydı…
İnandıklarını yaşama noktasında ısrar etmeseydi…
Ve kamuoyunda bu olaya sahip çıkan tek kurum Mustazaf-Der olmasaydı…
Güllü Çevik bu cezayı almazdı…
Şu anda gidin karakollara, mahkemelere…
Birbirlerine ana avrat küfredenler…
Birbirlerini yaralayanlar…
Hatta öldürenler bile serbest bırakılıyor ki…
Mahkemenin verdiği bu karar yanlı, ideolojik ve bir hukuk garabetidir…
Ama…
Bizler inanıyoruz ki…
Bu günler de geçecek…
Rabb`im nurunu tamamlayacak ve hak yerini bulacak…
Şüheda bugün başörtülü olarak okuluna gidemiyor olabilir…
Ancak bir gün mutlaka, annesine ceza kestiğiniz koltuklarda, katlettiğiniz adaleti hem de başörtüsüyle savunuyor olacak…
Bu da böyle biline…
Cevdet Kara / habervaktim.com