ELAZIĞ - Peygamber sevdalıları üye derneklerinden Bilge Der, Mustazaf Der`in kapatılması ve Gaziantep`te başörtülü olarak okumak isteyen kızına destek verdiği için anne Güllü Çevik`e verilen hapis cezasını kınamak için PTT Meydanında kitlesel basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasından önce kapatılan Mustazaf-Der`in İstanbul şube başkanı Sait Şahin kısa bir konuşma yaparak, verilen bu cezaların insafa sığmadığını, bu kararların Müslümanların ve İslam`ın önünü kapatmaya yönelik olduğunu belirtti. Konuşmasına "hayırlı faaliyetlerde bulunan ve toplumu cehaletten ve yoksulluktan kurtarmak için gecelerini gündüzlere katıp çalışmakta olan Mustazaf Der`in kapatılması bir hukuk cinayetidir" diyerek başlayan Şahin, "Evet kardeşlerim bana göre bu hukuk cinayetinden daha büyük bir hukuk cinayeti daha yaşandı. O da şudur ki kızının başörtüsüyle okumasını istediği için Gaziantep`te bir anneye verilen 2 yıl 10 aylık cezadır. Değerli Müslümanlar ve insanlığını kaybetmemiş vicdan sahibi insanlar, 28 Şubat dönemini atlattık o dönem artık geride kaldı sanmayın. Bana biri gelip de açıklasın desin ki, Güllü Çevik bacımıza verilen bu ağır cezanın 28 Şubat döneminden ne farkı vardır. Bu bacının uğramış olduğu zulüm geçmiş dönemlerde Müslüman bayanların sırf inançlarının gerektirdiği gibi yaşamaya çalışmalarından dolayı gördükleri zulümden ne farkı vardır.`dedi.
Konuşma esnasında sık sık tekbirler getirilerek, her iki kararı kınayan sloganlar atıldı.
Devlet Kurumlarında Halen İslam`a Düşmanlık Vardır
"Bu iki ceza bu iki hüküm de gösteriyor ki halen devlet kurumlarında İslam`a düşmanlık devam etmektedir "diyerek konuşmasına devam eden Şahin, "Devlet kurumlarının geleneksel Kemalist zihniyetin devam ettirdiğini ve böylece İslam`a düşmanlığın sürdüğünü gösteriyor. Maalesef Müslümanların bu ülkede gördükleri bu tür zulümler ne ilk ne de sondur. Bu ülkede sadece dernekler kapatılmadı. Bu ülke bunlara yabancı değil bu ülkenin yakın tarihinde camiler ahırlara çevrildi. Kuran yasaklandı, ezanlar susturuldu. Bu ülkenin İslam`a düşmanlığı kadim bir düşmanlıktır. Bu bozuk kokuşmuş zihniyetin tek amacı İslam`ı halkın arasından söküp almaktır. Bu ülkede idareyi ele geçiren devleti sahiplenenler hep halkı düşman olarak gördü, Müslümanları düşman olarak gördü. Müslümanlarıyla halkıyla barışmayan bu devlet bir türlü toplumsal barışı sağlayamadı. Eğer toplumsal barış istiyorsan bu ülkede huzur istiyorsan İslam`ın önünü açacaksın Müslümanların önünü açacaksın İslami derneklerin önünü açacaksın. Bu kararlar apaçık bir şekilde Kuran`ın ifadesiyle Allah`ın nurunu söndürmeye çalışanların verdiği kararlardır" diye konuştu.
Daha sonra basın açıklamasını okuyan Elazığ Bilge Der başkanı Emrullah Şahin, Merkezi Diyarbakır`da bulunan, Mustazaf Der hakkında verilen kapatma kararı ve kızını başörtülü olarak okutmak isteyen Gaziantepli anneye verilen 2 yıl 6 aylık cezayı kınamak için toplandıklarını belirtti.
Bu Karar İstiklal Mahkemelerini Hatırlatıyor
Mustazaf Der`in yaptığı hayırlı faaliyetleri hatırlatan Şahin, kapatma kararının hukukilikten uzak olduğunu ve tekçi zihniyetin farklılıklara tahammülsüzlüğünü gösterdiğini vurguladı. Mustazaf Der`in yargılanma ve cezalandırma tarzının, İstiklal mahkemeleri uygulamalarını aratmadığını ifade eden Şahin, Resmi ideolojiyi koruma refleksli uygulamaları Devlet Güvenlik Mahkemelerinde görmeye alışmıştık. Öyle görünüyor ki, bundan böyle yargı zulmünü, Asliye Hukuk Mahkemelerinde ve Yargıtay da sıklıkla göreceğiz.
Biz bu hukuksuzluklara Elazığ olarak yabancı değiliz. Yakın bir zamanda Elazığ İhya-Der`e kapatma davası açıldı kadın genç yaşlı demeden İhya-Der `in üye ve gönüllülerine komplo kurularak mesnetsiz iddialarla toplam 150 yıl hapis cezası verildi. Bugün Mustazaf-Der de aynı şekilde mesnetsiz iddialarla kapatıldı" dedi.
Bu Hatadan Biran Önce Dönülsün
"Bizler Bilge Der olarak, bugün Mustazaf-Der`in hukuksuz bir şekilde kapatılmasını nefretle kınıyoruz" diyen Şahin, Gaziantep`te Güllü Çevik`e verilen cezaya da değinerek, "Ayrıca kanımızı donduracak türden başka bir hukuksuzluğu ve insafsızca yargılamayı kızı başörtülü olarak okula gittiği ve bir anne olarak kızının arkasında duran Gaziantepli anneye verilen 2 yıl 6 aylık cezada gördük. Acaba kızını başörtülü olarak gönderen diğer baba ve annelere bir gözdağı mı bu? Eğer başörtülü olarak kızını okula göndermek suçsa haberiniz olsun ki, sizin nazarınızda suç olan bu fiili inancımızdan dolayı yapmayı bir izzet olarak görüyoruz. Bu yapılan hatadan bir an önce dönülmesini bekliyoruz. Bu bacımıza yapılanları nefretle kınıyoruz" diye konuştu.
İslami camialara komplo ve tuzak kurmaktan, iftira ve karalamalarınızdan vazgeçilmesini isteyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Halk ile İslam`ın arasına girmeyi bırakın. Sivil toplum kuruluşlarının sesini kesme, başörtülü okumayı engelleme, bacılarımızı cezaevlerine atma ve derneklerin kapılarına kilit vurma yerine halkın, inancı ve kimliği ile barışın.
Ey adaleti ve hukuku öncelediğini söyleyen hükümet; sen de adil ve tarafsız ol! Akredite camialara yapılan hukuk dışı uygulamalara karşı çıktığın gibi, böylesi hukuk dışı uygulamalara da karşı çık! İslami dernek ve kurumlar üzerindeki baskıyı kaldır! Müslüman halkımızın dini ve dili üzerindeki engelleri kaldıracak kalıcı düzenlemeleri bir an evvel yap!" (Sadullah Şahin - İLKHA)