Aradan bunca zaman geçtikten sonra Allah (cc)’ın Resulünün sesini duymak… Allah (cc)’ın Resulüyle sohbete oturmak… Ona sormak… Ondan cevap almak… Mümkün mü?

Evet, mümkün… Bu, bir hayal değil, gerçeğin ta kendisi…

Allah (cc)’ın Resulünü tanımanın ilk yolu Kur`an-ı Kerim okumaktır. Yüce Kur`an’da Rabbimizin kendi Resulüyle kelamı vardır. O kelamı kim anlamak istemez? Allah (cc)’ın Resulünü tanımanın ikinci yolu Onu siyerini okumaktır. Siyerde Onun hayat kervanına katılırız. O kervanda kim bulunmak istemez? Allah (cc)’ın Resulünü tanımanın üçüncü yolu Onun sesini duymaktır. Onunla sohbet etmektir. Ona soru sormak, Ondan cevap duymaktır. Bu sohbette kim bulunmak istemez? O sesi kim duymak istemez?

O sohbet Hadis-i Şerif sohbetidir. O ses Hadis sohbetlerindedir. Kendimize bir an için sahabe meclisinde bir köşe bulalım ve o köşeden Allah (cc)’ın Resulü ile sohbet arkadaşı olalım, Onun sesini dinleyelim. Onun sözlerini işitelim.
Müminlerin kalbi Onun sözleriyle dirilir. Ümmetin kalbi ne zaman ölmüşse ihya önderleri o kalbe hadis okumuşlar: Ömer bin Abdulaziz, Mezhep İmamları, İmam Gazali, Selahaddin-i Eyyubi, İmam İbn-i Teymiyye, İmam Rabbani, Şah Veliyullah Dehlevi… (Allah (cc) hepsinden razı olsun.) Hadis üzerinden Allah (cc)’ın Resulüyle Allah (cc)’ın Resulü’nün kendi çağlarındaki ümmetini yüz yüze getirmişler. Bunun için her ihya dönemi, aynı zamanda bir Hadis-i Şerif sohbetleri dönemidir.

Bir ordu, komutanının sesini duyar da ona karşılık vermez mi? Allah (cc)’ın Resulünü duyan mü`min; “Lebbeyke Ya Resulallah! Lebbeyke Ya Resulallah! Lebbeyke Ya Resulallah!” demez mi?

Huneyn Gününde kalpler böyle dirilmedi mi? Öyleyse bugün de dirilişin yolu bu değil midir?

Hangimiz İslam’ı şu Hadis-i Şerif sadeliğinde anlatabilir? Allah (cc)’ın Resulünün anlatımından daha güzel bir anlatıma nasıl sahip olabiliriz?

Buyurun, Hadis-i Şerif sohbetine:

Enes b. Malik(radiyallahu anh)’ten rivayet edilmiştir:

Allah (cc)’ın Nebisi ile mescitte oturuyorduk. O esnada bir adam deve üstünde mescide girdi, sonra devesini çökertti, sonra onu bağladı, sonra “Muhammed hanginizdir? dedi. Nebi (s.a.v), sahabelerin arasında dayanmış, oturuyordu. “İşte, şu dayanmış olan vechi beyaz kimsedir.” dedik. Adam: “Ey Abdulmuttalib’in oğlu!” diye seslendi. Nebi (s.a.v); “Sana cevap vermeye hazırım.” dedi. Adam; “Sana bazı konuları soracağım. Fakat, soracaklarım sana ağır gelebilir. Sonra Sende bana karşı bir kırgınlık oluşmasın.” dedi. Allah (cc)’ın Resulü; “Aklına geleni sor” dedi.

Adam: “Senin ve Senden öncekilerin Rabbi aşkına, Seni bütün insanlara Allah mı gönderdi?” diye sordu. Allah (cc)’ın Resulü; “Allah’a yemin olsun, evet.” dedi. Adam; “Allah aşkına, bir gün ve bir gece içinde beş vakit namaz kılmanı Sana Allah mı emretti?” diye sordu. Allah (cc)’ın Resulü; “Allah’a yemin olsun, evet.” Dedi.

Adam; “Allah aşkına, şu bilinen ayda oruç tutmanı Sana Allah mı emretti?” diye sordu. Allah (cc)’ın Resulü; “Allah’a yemin olsun, evet” dedi.

Adam; “Allah aşkına, şu zekatı zenginlerimizden alıp da fakirlerimize dağıtmanı sana Allah mı emretti? Diye sordu. Allah (cc)’ın Resulü; “Allah’a yemin olsun, evet” dedi.

Adam; “Sen neyle geldiysen ben Ona iman ettim. Kavmimden ardımda bıraktıklarımın elçisiyim. Ben, Sa’d b. Ebi Bekr oğullarının kardeşi Dımam İbn-i Sa’lebe’yim” dedi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbn-i Mace)
Rabbim, bizleri Hadis-i Şerif sohbetinde bulunmayı nasip eylesin…

A.Kadir TURAN / İnzar Dergisi / Mayıs 2012