Özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince hazırlanan gerekçeli kararda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hazırlanan iddianame ve mütalaadaki suçlamalar ile sanık Cihan Kırmızıgül`ün emniyet, savcılık, sorgu hakimliği ve duruşmalarda verdiği ifadeler hatırlatıldı.
Devam eden duruşmalardaki tanık ve gizli tanık anlatımları ile sözlü ve yazılı delillere yer verilen gerekçeli kararda, sanık Cihan Kırmızıgül`ün savunmalarında suça katılmadığı ve örgüte üye olmadığını belirtmesine rağmen, kendisinden ele geçirilen cep telefonunda yapılan incelemede, olay tarihinden hemen önce telefonla görüştüğü bazı kişilerin terör örgütü üyeliği ve örgütün propagandasını yapmak gibi suçlardan haklarında polis kaydı olan kişiler olduğu ve ``fıratnews.org`` sitesinden olaya ilişkin yapılan haberlere göre söz konusu kişilerle diyaloğunun olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Kararda, sanık Kırmızıgül`ün üzerinde sadece `puşi` olduğu için gözaltına alındığı beyanına, olay günü olay yerinden polisten kaçarken su kanalına düşmesi, polisin yakalamasının ardından kolluk kuvvetlerine direnmesi ve davaya konu olan sanık vücudundaki yumuşak doku lezyonlarının bu sırada oluşmasının anlaşılması nedeniyle itibar edilmediği anlatıldı.
Kararda, ``Sanığın olayın başlangıcında olay mahallinde ne gibi olaylar olduğuna dair bilgisinin olup olmadığı yönünde söyledikleri, yakalanış anına ilişkin beyanları, yakalanmasından sonra gerek olay mahallinde gerekse olaydan sonra polis merkezine götürüldüğü anda yaşadıklarına dair söylediği hususlar arasında ciddi sayılabilecek çelişkiler olduğu, kaldı ki bir kolluk görevlisi olmayan adli tabip huzurunda kendisine olayın öyküsü sorulduğunda, anlattığı hususların da aşamalarda verdiği anlatımlarla ciddi çelişkiler içerdiği anlaşılmıştır`` denildi.
Sanık Kırmızıgül ile ilgili suçlamaların gerekçelerine yer verilen kararda, ``Dava konusu olay sırasında yasadışı eyleme katılan sanık tarafından yüzünü örtmek maksadıyla, yani suçun işlenişi esnasında, kendisini gizlemek amacıyla kullanılan ve `puşi` diye tabir edilen bezin de Türk Ceza Kanunu`nun (TCK) 54. maddesinde belirtildiği şekliyle, suçun işlenmesini kolaylaştıran, suçun yerine getirilmesiyle doğrudan ilişkili bulunan, suç oluşturan hareketleri gerçekleştirmede fiilen kullanılan, suçun kendisiyle işlendiği ve suçun işlenmesinde yararlanılan araç mahiyetinde olduğu anlaşıldığından müsaderesine karar verildi`` ifadeleri kullanıldı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince, 11 Mayıs 2012`de yapılan duruşmada verilen kararda, Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Fakültesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül`ün, PKK silahlı terör örgütünün çağrısı ve amaçları doğrultusunda yasadışı gösteriye katılarak çevreye molotofkokteyli attığı ve böylece örgüte yardımcı olduğu belirtilmişti.
Mahkeme, sanığa bu suçtan 6 yıl 3 ay, patlayıcı madde bulundurmak suçundan 4 yıl 2 ay ve terör örgütü lehine yapılan gösteri esnasında bir markete taş atarak zarar verdiği gerekçesiyle de 10 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Sanık Kırmızıgül`ü toplamda 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, `puşi`nin de, suçta kullanıldığının anlaşılması üzerine müsaderesine karar vermişti.