BATMAN- Genel Merkezi Diyarbakır'da bulunan Mustazaf-Der'in, kapatılmasına bir tepki de Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği Sağ-Çev'den geldi. Sağ-Çev Başkanı Mahmut Seyyidoğlu adına yapılan açıklamada, organize ettiği etkinlikleriyle milyonları bir araya getiren Mustazaf Der'in yargı tarafından sudan bahanelerle kapatılmasını tessüfle öğrendiklerini, bu yanlış ve anlaşılmaz kararı kabul edemediklerini belirtti.

Yapılan açıklamada, "Kurulduğu 2004 yılından bu yana yaptığı çalışmalar ve faaliyetlerle mazlum ve mustazaf halkın gönlünde taht kuran Mustazaf-Der'in Yargıtay'ın yerel mahkemenin kararını onaması ile kapatılması Mustazaf Der'in fakirlik, cehalet ve ihtilaflarla mücadeleyi kendisine misyon edindiği hakikatını örtbas edemeyecektir." ifadeleri kullanıldı.

Mustazaf Der'in Kapatılması Adalete Vurulmuş En Büyük Bir Darbedir
Örgütlenme özgürlüğünün mahkeme kararıyla kapatmayla sonuçlanması, vicdanlarda onarılmaz yaralar açtığını ve Sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren Mustazaf-Der'in kapatılması yasal zeminde kendini ifade etme özgürlüğünün önü kapatılmaya çalışıldığını vurgulanan açıklamada, "Hükümetin özgürlükler alanını bunca açma girişimlerine rağmen, yargı tarafından böyle bir karar alınması, 28 Şubat zihniyetinin devam ettirilmeye çalışılmasından başka bir şekilde yorumlanamaz." denildi.

Yasakçı zihniyetlerin tüm dünyada yok olmaya yüz tuttuğu böyle bir zamanda çağdışı bir anlayış ile örgütlenme özgürlüğü aleyhine kararlar çıkmasının kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve kamuoyunun nezdinde de bilinen bir realite olduğunu belirtilen açıklamada, "Toplumun huzuru, mutluluğu, barışı ancak insanlara Allah korkusunu aşılamakla sağlanabilecektir, bunu en iyi yapabilecek İslami sivil toplum kuruluşlarıdır. Amacı hayırdan başka bir şey gütmeyen bu gibi derneklerin kapatılması adalete vurulmuş en büyük bir darbedir. Bize göre, derneklerin kapatılması bir çözüm olmaktan çok sorunun dahada büyüyüp içinden çıkılmaz bir hal alacağı anlamı taşımaktadır. Despot ve dikta rejimlerden kalan böylesi bir anlayış ve hatadan derhal dönülmesi gerektiğine inanıyoruz." denildi.

Kapatılmaya Gerekçe Gösterilen Dikkat Çekici Maddeler Olarak
1)Başörtüsüne özgürlük destegi 2) Elazığ ihya der'e yapılan hukuksuzluğa tepki desteği. 3).Şex Sait ve arkadaşları ile ilgili imza kampanyası 4)Yapılan etkinliklerle ilgili basit ve hayali uydurma deliller gösterilmesi, ayrıca dikkat çekiçidir.

Bu Haksız Ve Hukuksuz Kapatma Kararını Şiddetle Kınıyoruz
Mustazaf Der'in yapmış olduğu etkinlikler ve büyük mitinglerle yüz binleri bir araya toplayarak Müslüman olan halkın gönlüne Peygamber sevdasını tekrardan nakşettiğini ifade edilen açıklamada, "Mustazaf-Der yapmış olduğu bütün bu faaliyetleri yasal çerçevede yapmasına rağmen karanlık odaklar tarafından hedef tahtasına oturtulmuş, birçok dernek binası saldırıya uğrayıp kundaklanmış, üyeleri takibe alınmış, tehdit edilmiş, insani ve İslami duruşunun gereğini yerine getirerek sabır ve aklı selim ile hareket etmiştir. Türkiye'deki mozaik yapıdan, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, toplumsal kaynaşma ve toplumsal barışın tesisinden bahsedildiği şu günlerde verilen bu haksız ve hukuksuz kapatma kararını şiddetle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.

Örtülü İnsanlara Bu Ülkenin İkinci Sınıf Vatandaş Muamelesi Yapılıyor
Açıklamanın sonunda, 'Haydi kızlar okula' kampanyası ile Gaziantep'te kızını okula göndermek için hakkını arayan anneye hapis cezası verilmesine bir anlam veremedikleri belirtilen açıklamada, "Güllü Çevik'e verilen 2 yıl 10 ay hapis cezası bizleri derinden üzmüştür. Özellikle inançlı kesimin, örtülü insanların halen daha bu ülkenin ikinci sınıf vatandaş muamelesini görmeleri bizleri son derece rahatsız etmektedir. Bizim buradan çağrımız, bir kesimi mağdur etmek veya memnun etmek için değil, tamamen şeffaf, adil, hakkaniyet ölçüleri çerçevesinde vicdani uygulamalar ve kararların uygulanmasıdır. İnancı gereği olarak örtündüğü tesettürü için hak arama mücadelesi veren Güllü Çevik bacımızı ve eğitim hakkı gasp edilen yavrumuzun sonuna kadar arkasında olduğumuzu bilmelerini istiyor, onlara hiç hak etmedikleri bu zülmü reva görenleri kınıyoruz." ifadelerine yer verildi. (Veysi Rüzgar-İLKHA)