OSMANİYE - Dün Adana`ya gitmek için Gaziantep`ten yola çıkan kapatılan Mustazaf Der`in Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz ve beraberindeki heyete Osmaniye`den katılan araçlar olmuştu. Aralarında Mustazaf Der Osmaniye Şube Başkanı Abdulkadir Alakuş`un da bulunduğu 5 kişi, benzin almak için benzin istasyonuna girmişti. Bu arada konvoydan kopan aracın önü polislerce sarılmış ve polise mukavemet ettikleri bahanesiyle kapatılan Mustazaf Der`in Osmaniye Şube Başkanı Abdulkadir Alakuş, önce yüzüne biber gazı sıkılmış, ardından yere yatırılarak darp edilmişti. Hastanelik olan Alakuş ve araçta bulunan Nusrettin Katar, İmam Kızılay Süleyman Aslan ve Sedat Uçar karakola götürülerek ifadeleri alınmış ve ardından serbest bırakılmıştı.
 
Sivil Polisler Yolumuzu Kesti
Darp edilen polislerden şikâyetçi olan kapatılan Mustazaf Der`in Osmaniye Şube Başkanı Abdulkadir Alakuş, yaşadığı olayı İlke Haber Ajansı`na anlattı. Kapatılan Mustazaf Der`in Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz ve Gaziantep Mustazaf Der üye ve gönülleri ile beraber Adana`da düzenlenen kitlesel basın açıklamasına katılmak üzere Osmaniye`den geçtiklerini hatırlatan Alakuş, Mustazaf Der Osmaniye Şubesi olarak kendilerinin de konvoya katıldıklarını söyledi. Osmaniye çıkışındaki bir petrole girerek araca mazot doldurduklarını ifade eden Alakuş, bu nedenle konvoydan geri kaldıklarını, arkadan gelen sivil bir Fort Kornet markalı bir aracın kendilerini durdurduğunu söyledi.
 
Teröristmişiz Gibi Silahları Bize Doğrulttular
Araçlarından inen polislerin kendilerine silah doğrultarak `araçtan inin ve ellerinizi arabaya bırakın` dediklerini belirten Alakuş, kendisinin `neden böyle davranıyorsunuz, bizler terörist miyiz?` dediğini söyledi. Polislerin kendilerinden kimliklerini istendiğini belirten Alakuş, kimliklerini vererek `kimlik kontrolü yapabilirsiniz, ancak sizin böyle davranmaya hakkınız yok` dediğini söyledi.
 
Üzerine 30 Polis Çullandı
Alakuş, "Ancak kimliğimizi vermemize ve hiçbir şey olmamasına rağmen polisler, telsizle takviye ekip istedi. Gelenlerin içinde bulunan bir komiser `kim o benim polisime karşı konuşan` dedi. Ben de doğal olarak benim dedim. Komiser, `polisin karşısında konuşanı yere sererim` diyerek tehdit etmeye başladı, ben de `nasıl serersin` diye karşılık verince bana yumruk attı. Başka bir polis de yüzüme biber gazı sıktı, yere düşmem ile tam sayılarını bilmiyorum ama 30 polis birden vurmaya başladılar. Tabi gözüm yandığı için yüzümü kapatmıştım, onun için darbeleri yüzüme gelmedi. Hastanelik oldum, raporum da var. Hınçlarını alamayan polisler daha sonra ellerimi arkadan kelepçeleyerek gözaltına aldı. Hem darp ettiler, hem de şikâyetçi oldular" dedi.
 
Bana Zulmettikleri İçin Davacı Olacağım
Osmaniye`nin küçük bir yerleşim yeri olduğunu ve kendilerinin de dernek çalışmaları yaptıkları için polislerce de tanındığını belirten Alakuş, bu olayın kasıtlı olarak yapıldığını söyledi. Alakuş, "Aslında bu olayın arkasında engelleme girimleri var. Çünkü bizim Adana`daki açıklamaya gideceğimiz herkes tarafından biliyordu, buna gitmemek, açıklamaya katılmamak için bu tür ucuz bahanelerle engellemeye çalıştılar, darp ettiler. Bizler tüm hukuki haklarımızı kullanarak ilk önce kendilerinden davacı olduk. Çünkü bize zulmettiler. Polis, halkın güvenliği için vardır, ancak polis halkını darp ediyor." diye konuştu. (M. Salih Keskin - İLKHA)