Mustazaf halkımızı müstekbirlerin insafına terk etmeyeceğiz
Mustazaf Der: “Misyonumuzu sürdürmemize hiçbir güç engel olamayacaktır. Mazlum ve Mustazaf halkımızı, zalim ve müstekbirlerin insafına terk etmeyeceğiz.” Dedi.
Mustazaf Der: “Misyonumuzu sürdürmemize hiçbir güç engel olamayacaktır. Mazlum ve Mustazaf halkımızı, zalim ve müstekbirlerin insafına terk etmeyeceğiz.” Dedi.
Diyarbakır
Mustazaf-Der yetkilileri kapatma kararını görüşmek ve takip edilecek yol haritasını belirlemek amacıyla tüm şube başkanlarının katılımıyla Diyarbakır Ticaret Borsası`nda istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıdan sonra yapılan basın açıklamasında Mustazaf-Der’in yaptığı hizmetler hatırlatılarak kapatma kararının hukuksuzluk olduğu vurgulandı.
Derneklerinin yaptığı çalışmalarla hayırlı hizmetlere mazlum ve Mustazaf halkın teveccühüne mazhar olduğunu söyleyen Mustazaf-Der Genel Başkanı Avukat Hüseyin Yılmaz, “Sosyal, kültürel ve ekonomik yönden mahrum ve Mustazaf bırakılmış halkımızın kaybettiği değerleri yeniden inşa etme yolunda, ‘Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun… ‘ (Ali İmran-104) düsturu ve şuuruyla 11 Eylül 2004’te Mustazaflar ile Dayanışma Derneğimizi kurduk.
Bediüzaman’nın tespitleriyle; fakirlikle, cehaletle ve ihtilaflarla mücadeleyi kendimize misyon olarak seçtik. Derneğimiz yaptığı çalışmalarla, halkın kendisinden beklentilerini layıkıyla yerine getirmiştir” dedi.
EMELLERİNE ULAŞAMADILAR
Derneğin farklı şubelerine defalarca menfur saldırıların olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Provokatif saldırılarla camiamızı çatışma ortamına, illegaliteye çekmek istediler. Bu kirli saldırılarla amaçlarına ulaşamayan derin yapılar, bu kez kendilerine bağlı güvenlik güçlerini ve yandaş yargıyı devreye soktular. Hücre evi basar gibi derneklerimizi ve evlerimizi bastılar. Dernek üye ve gönüllülerimize terörist muamelesi yaptılar.
Tüm baskı, tehdit, şantaj, yıldırma ve yıpratma faaliyetlerine, gözdağı verme faaliyetlerine rağmen halkın gösterdiği teveccühe engel olamadılar. Nihayetinde niyet okumalarla ve komplolarla hazırladıkları uydurma delillerle, derneğimize kapatma davası açtılar. Dava, Yargıtay tarafından onanarak, bir nevi yargıya cinayet işletmişlerdir” ifadelerini kullandı.
ZALİMLERDEN ADALET BEKLEMİYORUZ
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizler hiçbir zaman, zalimlerden adalet ve merhamet beklemedik. Beklemiyoruz. Sadece tarafsız olmalarını istedik. Tarafsız olmayı dahi beceremediler. Her ne kadar derin yapılar, hizmetlerimizi tehlikeli addedip, derneğimizi kapatsa da halkımız, çalışmalarımızı takdir etmiş, derneğimizi bağrına basmış ve etrafında kenetlenmiştir. Camiamıza düşmanlık yapanların hevesleri her zaman kursaklarında kaldı.
Amaçlarına ulaşamadılar, hiçbir zaman ulaşamayacaklar da. Derneğimizin kapısına kilit vurulmuş olabilir ama mefkuremize kilit vurulamaz. Derneğimiz kapatılmış olabilir ama misyonu devam ediyor. Bu misyonumuzu sürdürmemize hiçbir güç engel olamayacaktır. Mazlum ve Mustazaf halkımızı, zalim ve müstekbirlerin insafına terk etmeyeceğiz.”
Doğruhaber
Yaptığı yardım faaliyetleri ve Kutlu Doğum etkinlikleri ile milyonlarca insanın gönlünde taht kuran Mustazaf-Der’in yerel mahkeme tarafından verilen kapatma kararı Yargıtay tarafından onandı. Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010 yılında Mustazaf-Der’le ilgili vermiş olduğu kapatma kararı Yargıtay tarafından onanarak Sivil Toplum’a bir yargı darbesi vurulmuş oldu.
Mustazaf-Der’in kapatılma kararının açıklanmasından sonra onlarca Sivil Toplum Kuruluşu açıklama yaparak Yargıtay’in vermiş olduğu hukuksuz kararı kınadı. Yapılan açıklamalarda Mustazaf-Der’in hiçbir somut delil olmadan uydurma deliller ve zorlama yorumlarla kapatıldığı ifade edildi. İşte hukuksuz karara gösterilen tepkiler:
“HALKIN HÜKÜMETE OLAN GÜVENİ SARSILMIŞTIR”
“Öncelikle verilen bu kararı hukuki bulmuyor ve kınıyoruz” diyen Hür-Der Başkanı Avukat Şaban Dalgın “Açıldığı günden bu yana sürekli topluma hizmet eden, faydalı işler yapan, toplumun iyiliği için çalışan bir derneğin bu şekilde basit iddialarla kapatılması bizleri ve tüm toplumu rencide etmiştir. Bu tür uygulamalar toplumun hükümete olan güvenini sarsmaktadır.
Çünkü bu hukuksuz karar toplumun sivil taleplerinin engellenmesi anlamına geliyor. bu tür olayların bir daha gerçekleşmemesi için mutlaka yasal düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Türkiye’de on binlerce gönüllüsü bulunan bir STK’nın cezalandırılması tüm bu insanların cezalandırılması anlamına gelir” dedi.
“HÜKÜMET ÖZÜR DİLEMELİ”
STK’ların bu tür kapatma davalarıyla rencide edilmemesi için bir an önce dernek ve vakıfların kapatılmasını zorlaştıran bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden Dalgın, “Bir an önce bu hatadan dönülmesi ve Mustazaf-Der camiasından hükümetin özür dilemesi gerektiğine inanıyoruz.
İnsanlar demokratik çalışma ve çabaların bu şekilde yargıyla engellendiği görülürse bu insanların hak taleplerinde yasal yollardan ümitlerini kestiklerini göreceklerdir” diye konuştu.
BU KARAR DEVLETİN ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE BAKIŞ AÇISINI YANSITIYOR
Mustazaf-Der’in kapatılmış olmasının demokratik bir toplumla bağdaşmadığını dile getiren Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, “Türkiye’de rahatlıkla siyasi partiler ve dernekler kapatılabiliyor. Kürt sorunun çözümünü tartışabilmek için önce örgütlenme hakkının önünün açılması gerekiyor.
Yargıda görev yapan insanların da farklı görüşlerde olan insanları örgütlenme hakkının olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Sonuçta ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü dediğimiz şey, bizi rahatsız eden, farklı düşünen kesimlerin de o özgürlüğe sahip olması meselesidir. Yok, eğer bizim gibi düşünen toplumun örgütlenme özgürlüğünden bahsediyorsak o zaman tek tip bir toplumdan bahsetmiş oluruz, bu da askeri hiyerarşik bir toplumdur, özgürlükçü bir toplum değildir” şeklinde konuştu.
DEVLET, RESMİ ALGISI DIŞINDA HİÇBİR YAPIYA TAHAMMÜL EDEMİYOR
Kararın örgütlenme ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu söyleyen Mazlum-Der Genel Başkanı Ömer Faruk Ünsal, “Türkiye’de devlet, gerek siyasi partilerde, gerek basında gerekse de Sivil Toplum Kuruluşlarında maalesef kendi resmi algısı dışında hareket eden hiçbir yapıya hayat hakkı vermemek gibi bir kötü alışkanlık sahibi. Anayasa’da da yer alan ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkı olarak konulan evrensel ilkeye aykırı olarak verilen bu kararı kınıyoruz. Bu kabul edilebilir bir şey değil” diye konuştu.
BU KARAR KEYFİ UYGULAMALARIN AÇIK BİR ÖRNEĞİDİR
Mustazaf-Der’in kapatılmasına bir tepki de Özgür-Der’den geldi. Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklamada, “Bu karar Kemalist rejimin düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik tahammülsüzlüğünün yeni bir örneği olmuştur” dedi. Kemalist devletin köklü bir alışkanlığı olan, muhaliflere ve bilhassa da İslami aidiyet belirten muhaliflere karşı düşmanca yaklaşma refleksinden sıyrılamadığını ifade eden Kaya, “30’u aşkın şubesi ve geniş bir kitle tabanı bulunan bir derneğin keyfi gerekçelerle ve somut bir zemine oturtulmamış isnatlarla yasa dışılıkla suçlanarak kapatılması düşündürücü ve ürkütücüdür.
Şöyle ki, kapatma kararı devlet zihniyeti açısından yasallık-yasadışılık sınırının gayet geçirgen olduğunu ve de son derece keyfi bir tarzda işletildiği gerçeğine ışık tutmaktadır” dedi.
AHDE VEFA PLATFORMU: Ahde Vefa Platformu yayımladığı bildiri ile Mustazaf Der’in kapatılmasına sert tepki gösterdi.
Darbelerle yüzleşildiği iddia edilen bir süreçte Mustazaf Der’in kapatılmasının oldukça manidar olduğunu belirten Ahde Vefa Palatformu, kararın hukuk devleti ilkelerini zedelediği gibi en temel insani hakları da ayaklar altına aldığının altı çizildi.
MARDİN DOST-DER: Mardin Dost-Der, ülke genelinde geniş bir tabanı ve birçok il ve ilçede şubeleri bulunan Mustazaf- Der’ in kapatılmasını yaptığı basın açıklamasıyla kınadı. Dost-Der yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, kararın ideolojik ve hukuksuz olduğu vurgulandı.
YENİ İHYA-DER: Elazığ’da faaliyet yürüten Yeni İhya Der, Mustazaf Der’in kapatılmasını kınadı.Yapılan açıklamada MustazafDer’in haksız ve hukuksuz bir şekilde kapatıldığı belirtildi.
İNSANİ HÜRRİYETLER VE İNANÇ PLATFORMU: İnsani Hürriyetler ve İnanç Platformu, ideolojik, siyasi ve hukuksuz olarak nitelediği Mustazaf Der’in kapatılması kararını kınadı. Yapılan açıklamada,“Mustazaf-Der’in kapısına kilit vurulmuş olabilir ama mefkûresine kilit vurulamaz” denildi.
PEYGAMBER SEVDALILARI PLATFORMU: Mustazaf-Der hakkında açılan kapatma davasının yargıtayca onanması üzerine Peygamber Sevdalıları Platformu da basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Kapılara kilitler vurulabilir, ancak halkların gönlünde taht kuranlar kalplerde taşınır, kalplere de kilit vurulamaz” ifadelerine yer verildi.
TESETTÜR SEFERBERLİĞİ PLATFORMU: TESSEP yaptığı basın açıklamasıyla Mustazaf-Der’in kapatılmasını kınadı. Açıklamada,“Bugün bu ülkede barış ve huzur istenmesine rağmen toplumu iyiliğe çağıran, hayır ve şerden nehiy etmeye çalışan bu derneğin kapatılması, huzura vurulan bir darbedir” denildi.
GENÇ-DER: Bingöl’ün Genç ilçesinde faaliyetlerini yürüten Genç-Der, tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında, kararın ideolojik, hukuksuz ve de düşündürücü olduğu vurgulandı.
DİYARBAKIR MEMUR-SEN: Memur -Sen Diyarbakır İl Başkanı Aziz Aslan, Mustazaf Der’in kapatılmasını hukuk tarihinde bir kara leke olarak gördüklerini ifade ederek, hükümetin bu kara lekeyi bir an önce temizlemesini talep etti.
MUSTAZAFLAR CEMİYETİ: Mustazaflar Cemiyeti’nden yapılan açıklamada, Mustazaf-Der’in yasal sınırlar içinde faaliyetleri olan saygın bir sivil toplum kuruluşu olduğu belirtilerek, kararla adaletten ve insaftan yoksun bir hukuk cinayeti işlendiği ve verilen kararın vicdanları yaralandığı kaydedildi.
KÖKLÜ DEĞİŞİM DERGİSİ: Mustazaf Der’in kapatılmasına bir tepki de, Köklü Değişim Dergisi’nden geldi. Sitesinde yer verdiği ‘Mustazafların Yanındayız!’ şeklindeki açıklama ile kararın hukuksuzluğuna dikkat çekildi. MUŞ SELAM-DER: Muş Selam-Der yayımladığı basın bildirisi ile Mustazaf Der’in yargı kararıyla kapatılmasını kınadı.