BATMAN - Eğitim Bir Sen Batman Şube Başkanı M.Şafi Özperk genel merkezi Diyarbakır'da bulunan Mustazaf-Der'in kapatılmasına tepki gösterdi.
Derneğin hukuk adamı kimlikli insanlar tarafından kapatılmasının vicdanlarında çok derin yaralar açtığını belirten Özperk, "Bölgemizde son birkaç yıldır tamamen sivil faaliyetler yürüten, toplumla dayanışma içerisinde olan, tamamen demokratik, legal ve yasal faaliyetler yürüten bir derneğin kapatılma cezasını hukuk adamı kimlikli insanlar tarafından verilmiş olması vicdanlarımızda gerçekten çok derin yaralar açmıştır" dedi.
Son dönemlerde ülkede demokratikleşme, özgürlüklerin önünün açılması, yeni anayasa sürecinin gündeme geldikçe bazı kurumlar, bazı kişiler ve bazı zihniyetlerle adeta başka kurumların rollerini üstlenerekten verdikleri kararla toplumu dizayn etmeye çalıştıklarını ve toplumsal mühendisliğe soyunduklarını kaydeden Özperk, "Acaba birileri yine inançlı kesimin, dindar kesimin bu ülkenin asıl unsurlarını terörize mi etmek istiyor, provoke mi etmek istiyor, ötekileştirmek mi istiyor, toplumun dışına mı itmek istiyor, illegalize mi etmek istiyor diye, ki haklı gerekçeler. Çünkü bizler en az Batman'da bölgede yaşayan insanlar olarak Mustazaf-Der'in faaliyetlerinden haberdarız ve zaman zamanda topluma yönelik yaptığı faaliyetlere katıldığımız, katkı sunduğumuz, destek olduğumuz faaliyetlerdir" şeklinde konuştu.
Yargıtay, Toplumsal Mühendisliğe mi Soyunuyor?
Özperk, tamamen yasal ve tamamen var olan kanunlara uygun yapılan bu faaliyetlerinden dolayı bu derneklerin kapatılması da ayrıca bir hukuk skandalı olduğunu kaydetti. Özperk, "Çünkü bu söz konusu STK'lar Sivil Toplum Kuruluşları faaliyetlerini yürütürken tamamen yasa koyucunun koyduğu yasalarına göre faaliyetlerini yürütürler ve tekrar aynı şeyi tıpkı Güllü Hanım'ın olayında olduğu gibi, Gaziantep Yerel Mahkemesinin verdiği olayda olduğu gibi Yargıtay da acaba toplumsal Mühendisliğe mi soyunuyor sorusu kafamızı meşgul etmekte" ifadelerini kullandı.
Özperk, "Yine buna inanıyoruz ki, bu şıkı bertaraf etmenin, bu tür hukuk garabetlerinin önüne geçmenin, bu tür toplumsal Mühendisliğe soyunanların rolünü, gücünü etkisizleştirmenin en güzel yönü sabırla direnmektir, direnç göstermektir ve Demokratik yasal, legal tepkilerimizi göstermektir" diye görüşlerini ifade etti.
Hükümetin Hanesine Eksi Olarak Geçmiştir
Hükümete seslenen Özperk, "Hükümetin halen daha bu konunun özellikle başörtüsü konusunda ve Sivil Toplum Kuruluşların faaliyetleri konusunda destekleyici, önümüzü açıcı yasal kaldırıcı adımlar atmamış olması da, bize göre Hükümetin hanesine eksi olarak geçmiştir. Ve toplum bunun farkında olacaktır bunu hatırlatacaktır" dedi.
Devletin artık bu ülkenin asıl unsuru olan inançlı insanlarına karşı barışla geldiğine inanmak istediklerini dile getiren Özperk, "Umuyoruz ve diliyoruz ki, şuanda Mecliste devam eden yeni Anayasa yazma faaliyetlerin biran önce sona ermesidir. Bu Anayasada bu tür özgürlüklerimizi kısıtlayan, inancımızı kısıtlayan, ibadetlerimizi yerine getirmemizi kısıtlayan her türlü Kanun, Yasa, Genelge tamamen bertaraf edilmesi ve Devletin artık bize göre bu ülkenin aslı unsuru olan inançlı insanlarına karşı barışla geldiğine inanmak istiyoruz ve yeni Anayasa'nın da buna vesile olmasını heyecanla bekliyoruz" şeklinde konuştu.(Veysi Rüzgar-Fatih Akgül-İLKHA)