Zaten İslami Akidenin özünü oluşturan Kelime-i Tevhid de, Allah`ın c.c. varlığı ve Birliğini esas alan bir düşüncedir.
Yani ‘`LA İLAHE İLLALLAH MUHEMMEDUR-RESULULLAH``. Bu kelime, inancımızın ve hayatımızın özünü oluşturan bir kelimedir. Kısaca:
‘`LA`` demekle; dünyada ve kâinatta hiçbir şeyin olmadığını,
‘`İLAHE`` demekle, hiçbir ilah ve kanun koyucunun olmadığını,
‘`İLLA`` demekle, (evet; hiçbir ilah ve kanun koyucu yoktur) ancak,
‘`ALLAH`` demekle de, Allah c.c. vardır. Diyoruz.
Yani; Allah`tan başka hiçbir İlah yoktur. Dünyamıza ve ukbamıza O karışır. Kanun ve hüküm koyan O`dur.
Peki, şimdi bunun ‘`FUTBOL`` ile ne alakası var? Diye sorabilirsiniz. Bakın Futbol ile Şirk arasında ne gibi bir bağlantı var!
Malumunuz olduğu gibi İslam; insanların Vahdeti, birlik ve bütünlüğü için gönderilmiş son ve Hak dindir. Dolayısıyla da toplumun ve insanlığın birleşmesi ve bütünleşmesi için sebep olan tüm vasıtaları teşvik eder, tetikler ve ileriye götürür.
Hakeza toplumun arasını ayıracak sebepleri de ortadan kaldırmak için var gücünü kullanır.
Şu anda dünyanın dört bir yanında insanlığın arasına sokulmuş ‘` en büyük fitne FUTBOL` DUR.`` Zira bugün futbol uğruna insanlar intihar ediyor, büyük kitleler halinde birbirlerine girip kıran kırana kavga ediyor ve ölümler yaşanıyor. Futbol için kalp krizi geçirip hayatını berhava kaybedenler oluyor, futbol için aynı evdeki ana-baba`lar ve kardeşler birbirlerine düşman kesiliyor ve hakeza…
Evvela insanı Allah`tan alıkoyan her şey, o kişinin putudur. Günümüzde insanı Allah`tan alıkoyan sebeplerin başında da ‘`FUTBOL`` geliyor. Tribünlerde veya ekran başında ‘`FUTBOL`` seyreden bir insanın ne aklında ve nede kalbinde o anda ALLAH, Resulullah ve namaz var. Goool diye bağırdığında da ne dünya ve nede Ahiret onun aklında yok. Varsa yoksa aşkı ve muhabbeti, futbol`dur. Ama imanımız açısından, en büyük aşk, aşk-ı ilah`dir ve öyle olmalıdır.
Öyle değilse, insan ne kadar ibadet yapsa da kişiye fayda vermez.
Resulullah s.a.v. Hz. ömer`e (r.a.) şöyle buyuruyor: ``ya ömer beni mi seviyorsun yoksa nefsini mi`` Hz. ömer de ``nefsimden sonra seni ya Resulallah`` diye cevap veriyor. Resulullah s.a.v.`de ``Allah`a yemin ederim ki eğer beni nefsinden önce sevmesen, gerçek iman etmiş olmazsın`` diye buyuruyor. Hz. ömer de imanın gereğini anında yapıyor ve ``ya Resulallah, seni nefsimden daha çok seviyorum`` diyor. ``işte şimdi oldu ya ömer`` diye buyuruyor Efendimiz s.a.v.
Evet; bugünkü futbol anlayışı, Mekke şirk toplumunun kendi elleriyle yapıp sonra da acıktıklarında taptıkları putları yemelerinden bir farkı yok. Günümüz futbolunun putçuluk ve putperestlikten bir farkı yok. Müslüman, imanının gereğini yapar ve önce gönlündeki putları kırar sonra da diğer putları kırar.
Zira kendine faydası olmayanın, bir başkasına faydası hiç olmaz.
Rabbu`l Alemin şöyle buyuruyor: ``ey iman edenler, Allah ve Resulü bir konuda karar verdiği zaman, ona uyun.. `semi`na ve ete`na` (işittik ve itaat ettik) deyin....`semi`na ve a`seyna` (yahudiler gibi işittik ve isyan ettik) demeyin`` diye buyuruyor. Haydi, kardeşlerim Hz. Ömervari bir duruş sergileyelim de kıralım nefis ve şeytanın putlarını ve putlaşanları.
Futbol mafyası ve o mafyayı yöneten devletler; insanların aklını futbolla karıştırıp, düşünmeden monoton bir hayat yaşayan toplumları amaç edinmiş ve sonrasında da büyük paraların döndüğü bu büyük pastanın kaymağını yemeyi hedef ve gaye edinmişler.
Dünyada ve özellikle de İslam devletlerinde futbol belasını alabildiğince pohpohlamaya çalışıyorlar. Çünkü onlar için en tehlikeli insan, düşünen ve ardından da vardığı sonucu hayata geçiren insandır. Müslümanlar ‘`GOOOL`` diye bağırdıkça ve ‘`FUTBOL`` ile meşgul oldukça, zalim ve Müstekbirler istedikleri gibi at koşturacak, istedikleri gibi İslam topraklarını işgal edecek ve istedikleri gibi Müslümanların kanına girecekler.
Lozan (esaret) anlaşmasında ‘`lord gürzon``un ‘`bu Kur`an-ı Müslümanların elinden almadıkça onlara hükmedemeyiz`` demesinin ardından, bugüne gelinen sürece bakalım. Elinde Kur`an olan insanımızın elinde şimdi artık ya moda dergileri, ya futbol gazeteleri var. Veya ahlaksız dizi yorumları ile gayrimeşru ‘`DEYYUSVARİ`` ilişki muhabbetleri var.
Takımı kaybeder teselli olsun diye zina eder. Takımı kazanır, sevinçten zina eder. Takımı kaybeder kederden! İçer. Takımı kazanır, zevkten içer. Spor toto, spor loto ve iddaa gibi şanş(!) oyunlarının futbolla direk olarak ilgili olduğu da göz ardı edilmez bir gerçektir ve mezkûr şans oyunlarının da İslam`a göre kesin haram olduğu da yine açıktır. Futbolun Allah`tan ve O`nun yolundan alıkoymasıyla şirke götürmesinin yanında birde, içilen içkiler; yapılan zinalar ve işlenen cinayetlerin vebali de ‘`FUTBOL MÜPTELASININ BOYNUNADIR``. Akide konusunda bilmemek mazeret değil öğrenmemek vebaldir.
Müslüman toplumları bozan ve aralarına tefrika, ikilik ve ayrılık koyan futbola alternatif olarak; birleştirici, bütünleştirici ve vahdete ulaştıran bir ‘`Muhammed-i Sevda`` var.
Muhammed-i Sevdanın Muhabbete, Muhabbetin de Vahdete dönüştüğü Meydanlarda artık farklı diller, farklı ülkeler ve farklı ırklardan insanlar var.
Bugün itibariyle belki farklı dinlerden insanlar bu etkinliklerde yer almıyorlar. Ancak ilerleyen yıllarda ben inanıyorum ki farklı semavi dinlerden insanların da; Muhammed-i Sevdanın Muhabbete, Muhabbetin de Vahdete dönüştüğü meydanlarda boy göstereceklerine inanıyorum ve Allah`ın izni ile bu bir hayal değil, gerçeğe dönüşecek fiili bir duadır.
Artık meydanlar; ikiyüzlü siyasetin ve İslam karşıtı mitinglerin yapıldığı bir arena değil, ‘`MUHAMMED-İ SEVDA``yı gönüllere nakşeden lebaleb ‘`PEYGAMBER SEVDALILARI``nın olacak.
Aşk-ı resul`le kalın, Muhabbetle kalın ve Vahdette kalın. Dininizi ve dünyanızı tefrik edenlere prim vermeyin. Bir ehl-i imanın da dediği gibi
‘`Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl, Muhammedsiz Muhabbet ne hâsıl``.
Muhabbetiniz bol, imanınız kavi ve ferasetiniz sonsuz olsun.
Dua edin dua ile kalın Fi Emanillah Wesselam
Hacı Şahabettin / DOĞRUHABER
e mail: xaloyesrib@windowslive.com