Kudüs ve Mescidi-i Aksa özelinde 8 yıldır faaliyet gösteren BURAK Mukaddes Mekanları Tanıtma ve Kültür Derneği Başkanı Adem Yenihayat, çevresi mübarek kılınan kutsal beldede yaşananları ve Müslümanlar olarak neler yapılması gerektiği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Müslümanların Mescidi-i Aksa'da özgürce ibadet edemediğini söyleyen Yenihayat, "Kudüs'e gittiğimizde Kudüslülerden hep şunu duyuyoruz: 'Buraya mutlaka gelin, bizi yalnız bırakmayın. Çünkü siz buraya geldikçe, sizin sayınız burada fazla oldukça Yahudilerin bize karşı tutumlarında bile bir değişiklik görüyoruz. Sakın buraya yalnız bırakmayın' diyorlar." diyerek, ziyaretlerin gerçekleştirilmesi, işgalci çetelere Kudüs'ün sadece Filistinlilere ait bir mesele olmadığının mesajının verilmesi gerektiğini ifade etti.

Kudüs'ün önemi, Kudüs'e Müslümanların niçin sahip çıkması gerektiği konusunda incelemeler yaptıklarını Yenihayat, "Elde ettiğimiz verileri insanlarla paylaşıyoruz. İnsanlarımıza Müslümanım diyen herkesin sahip çıkması gereken önemli bir yer olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Ayrıca İnsanların Kudüs'e yardım göndermeleri konusunda teşviklerimiz oluyor." dedi.

Yenihayat, "Kudüs malumunuz Filistin topraklarında yer alan bir şehir. Bizim için mukaddes bir şehir ama maalesef Filistin diye bir ülke resmiyette yok. Çünkü orası israil tarafından işgal edildi ve dünya haritasında israil devleti olarak geçiyor. Kudüs'e gitmek isteyen bir Müslüman da israil devletinden izin almak zorunda kalıyor ve bu şekilde Kudüs'e girebiliyor. İsrail 1948 yılında kurulduktan sonra birtakım savaşları oldu ve geldiğimiz süreçte Filistinli Müslümanların yaşadığı alan dağılıp küçüldü. Oranın tamamına şu anda israil devleti hâkimdir. Özellikle 1967'den beri Kudüs'te yaşam israilin gözetimi altında devam ediyor. Orada olan bütün sorunlar yönetimi elinde bulunduran israil işgal devletinden kaynaklanıyor" diye konuştu.

"40 yaşından küçük olanlar Mescid-i Aksa'da Cuma namazı kılamıyor"

Kudüs'te yaşayan Müslümanların Mescid-i Aksa'ya istedikleri zaman ibadet etmek için bile özgürce gidemediklerini söyleyen Yenihayat, "Mesela cuma namazı öncesi '40 yaştan küçük olanlar mescidi aksaya giremez' diyerek bir karar çıkarıyorlar. O gün 40 yaşından küçük olan hiçbir insan cuma namazı kılamıyor. Alınan keyfi kararlar oradaki Müslümanların daha tepkisel davranmaya, özgürlüklerini elde etmek için daha çok çaba harcamaya sevk ediyor. Mescide giremeyen ve orada ibadet edemeyen Kudüs halkı bunu engelleyen rejime karşı elindeki taş ile tepki gösteriyor. Buna karşılık israil sert bir şekilde karşılık veriyor. Yeri geldiğinde tutuklama, jop kullanma, biber gazi kullanılma gibi birtakım cezalar ile onları yıldırmaya, 'Buranın hakimi biziz ve biz istediğimiz zaman Kudüs'te rahat dolaşabilirseniz, biz istersek mescidi aksaya gidip namaz kılabilirsiniz' mesajını sürekli olarak veriyor." şeklinde konuştu.

"Kudüslüler, 'Buraya mutlaka gelin, bizi yalnız bırakmayın' diyor"

"Türkiye'deki STK'ların Kudüs ile ilgili yaptıkları çalışmalar sadece Türkiye ile sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda sosyal medyada paylaşılarak dünyada da etki oluşturuyor." diyen Yenihayat, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

"Birçok insanın Kudüs'teki haksızlıklara, üzülme, baskıya, acı ve gözyaşına şahit olması, bunları duymalarını sağlamış oluyor. Bunun dışında orada Mescid-i Aksa'ya sahip çıkan, Mescid-i Aksa adında mücadele veren Müslüman kardeşlerimize destek verilmiş oluyor. Bu destek çok farklı alanlarda kendini gösteriyor. Onlara gıda kıyafet yardımı yapılabiliyor. Oradaki yetimhanelere destek veriliyor. Yetimlerin birçok ihtiyacını Türkiye'deki kurumlar karşılıyor. Mescidi Aksa'ya daha fazla insanın gidip orada namaz kılması sağlanmış oluyor. Türkiye'de Kudüs'ün önemi anlatıldıkça Kudüs'e gitmek isteyenlerin sayısı çoğalıyor. Mescidi Aksa'ya Türk vatandaşlarının daha çok gitmesi, hem Filistinli Müslümanlara büyük bir moral ve destek oluyor hem de onların yalnız bırakılmayacak mesajını veriyor. Bu zaman zaman israilin oradaki küstahlıklarını, baskılarını engelleyebiliyor, azaltabiliyor ve daha dikkatli davranmaya sevk edebiliyor. Kudüs'e gittiğimizde Kudüslülerden hep şunu duyuyoruz: 'Buraya mutlaka gelin, bizi yalnız bırakmayın. Çünkü siz buraya geldikçe, sizin sayınız burada fazla oldukça Yahudilerin bize karşı tutumlarında bile bir değişiklik görüyoruz. Sakın buraya yalnız bırakmayın' diyorlar."

"Kudüs sıradan bir toprak parçası değildir"

Kudüs'ün isra mucizesinin gerçekleştiği alan olduğu ve Allah tarafından mübarek belde kılındığını hatırlatan Yeniay, "Kudüs denilince akla öncelikle ilk mescidimiz gelmeli. Bunun haricinde bizzat Kur'an-ı Kerim'de adından söz edilen bir sure olan İsra süresi var. Orada Peygamber Efendimizin bir gece vakti isra yürüyüşü var. Bu mucizenin gerçekleştiği yer ve orada bizzat Peygamberimizin Allah'ın katına yükseldiği bir mekândır. Kur'an-ı Kerim'de 'çevresini mübarek kıldığımız yer' olarak ifade ediliyor. Bu da onun aslında sıradan bir toprak parçası olmadığını, birçok ayette mukaddes belde olarak mescidi aksaya işaret edilmesi o toprakların her Müslüman için ne kadar önemli olduğunu göstermiş oluyor. Bunun dışında peygamber efendimizin çok net bir ifadeyle insanları oraya gitmeye teşvik ettiği bir hadisi var. Peygamberimiz 'Mescidi aksa' ya gidin ve orada namaz kılın. Eğer oraya gidemezseniz kandillerin de yakılmak üzere zeytinyağı gönderin' diyor. Yani oraya sahip çıkın, orayı terk etmeyin, orada namaz kılınması için bir çaba içerisinde olun, orayı önemsiz hale getirmeyin çünkü orası sizin inancınızın bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.

"Kudüs için neler yapabiliriz sorusunu kendimize sormamız lazım"

Kudüs bilincinin oluşması ve İslam dünyasının Kudüs'e sahip çıkması için gayret sarf edilmesi gerektiğini ifade eden Yeniay, "Maalesef Kudüs'ün önemi halkımız tarafından yeterince anlaşılamadı. Fakat halk Kudüs'ü duyduğu zaman gerekli desteği veriyor ve sahip çıkıyor. Buradan anlıyoruz ki öneminin daha geniş kitlelere anlatılması lazım. Bunun anlatılması için çaba ve gayret içerisinde olunması lazım. İslam dünyasında insanlar Kudüs'e niçin sahip çıkılması gerektiği ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmadığı için dünyada da istenilen oranda Kudüs'e karşı bir teveccühün olmadığını görüyoruz. Bunu sağlamak adına da Kudüs'ün önemini daha farklı şekillerde anlatılması gerekiyor. Öncelikle diyoruz ki, Kudüs'ü tanımamız lazım. Biz gerektiği kadar Kudüs'ü tanımazsak gerektiği kadar sevemeyiz. Sevemediğimiz takdirde de gerekli desteği sağlayamayız. Bu anlamda Kudüs'ü, orada yaşananları tarihi süreci ile bilmemiz lazım. Bunun için özellikle gençler ve halkımızın tamamı okumalar yapmalı, uzman kişileri dinlemeli ve bu alanı öğrenmelidirler. Öğrendikten sonra bu kadar önemli olan Kudüs için neler yapabiliriz sorusunu kendimize sormamız lazım." şeklinde konuştu.

"İşgalcilere Kudüs'ün sadece Filistinlilere ait bir mesele olmadığının mesajını vermeliyiz"

Kudüs'te yaşananların olabildiğince geniş kitlelere anlatılması gerektiğine vurgu yapan Yeniay, "Bu zulmün bilinmesi ve engellenmesi için çaba göstermemiz lazım. Oradaki kardeşlerimizin sıkıntılarını giderebilmek için elimizden geleni yapmalıyız. Eğer imkânımız varsa mutlaka Kudüs'e gitmeliyiz. Gitmek için mutlaka çaba içerisinde olmalıyız. Kudüs'e gitmek sadece önemli bir yeri ziyaret etmek değil, işgal güçlerine Kudüs'ün sadece Filistinlilere ait bir mesele olmadığının mesajını da vermemiz gerekiyor. Bu tüm İslam dünyasının sahip çıkması gereken bir dava ve asla orayı terk etmeyeceğiz mesajı verilmelidir. Biz Kudüslü kardeşlerimize diyeceğiz ki bak biz geldik, sizi terk etmedik terk etmeyeceğiz biz hep sizin yanınızdayız. Biz varken siz yalnız kalmayacaksınız ve olabildiğince size destek vereceğiz. Bundan sonraki süreçte de o bölgeyi ziyaret edip oradaki sıkıntıları gördükten sonra da orayla olan irtibatımızı, dualarımızı devam ettireceğiz." dedi. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)