1885 - Belçika kralı II. Léopold, Kongo'yu kendi kişisel mülkiyeti ilan etti.

1917: ABD kongresi, Başkan Woodrow Wilson'un vetosuna rağmen, Asyalıların ülkeye göçünü yasaklayan göçmen yasasını onayladı.

1931: Erbilli Mehmet Esad Efendi defnedildi. Menemen Komplosunda İstanbul'dan getirilerek Menemen'de idama mahkum edilen Esat Erbili Efendi, yaşı ilerlemiş olduğundan idam kararı infaz edilemez. Ancak rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede aniden vefat eder. Kimi tarihçiler, onu idamla ortadan kaldıramayanlar tarafından askeri hastanede zehirlenerek öldürüldüğünde ısrar ederler.

1932: İlk Türkçe hutbe Süleymaniye Camii'nde okundu

1933: M.Kemal, 1 Şubat'ta Bursa'da bir grubun, ezan ve kametin Türkçe okunmasını protesto edip, gösteri yapması üzerine Ege gezisini yarıda keserek Bursa'ya geldi.

1937: Anayasa'nın 2. Maddesi'nde yapılan değişiklikle, CHP`nin 6 ilkesi Anayasa metnine girdi: Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır. Resmi Dili Türkçedir. Makam Ankara şehridir.

1958: Cemal Abdunnasır, Birleşik Arap Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı olmak için aday gösterildi.

1958: ABD hava kuvvetleri, Georgia  eyaleti sahili açıklarında bir hidrojen bombası kaybetti. Bomba bulunamadı.

1975: ABD Kongresi'nin 11 Aralık 1974'te aldığı, Türkiye'ye silah ambargosu kararı uygulanmaya başlandı. Ambargonun gerekçesi Türkiye'nin Kıbrıs'a askeri müdahalede bulunmasıydı.

1976: Amerikan uçak firması Lockheed, Türkiye'de rüşvet verdiklerini açıkladı.

1974 ve 75 yıllarında Yahudi sermayeli bir şirketten Lockheed lisansıyla 40 adet uçak satın alınır. 1976`da, Lockheed`in yeminli denetçisi, ABD Senatosu`na verdiği ifadede, şirketin uçak satabilmek için Hollanda, Japonya, İtalya ve Türkiye`de askeri yetkililere 1971-1975 yılları arasında toplam 24 milyon dolar rüşvet verdiğini söyler. Hollanda, Japonya, İtalya, derhal soruşturma başlatır ve sorumlu subaylara gereken cezaları verirler. Türkiye ise kerhen bir soruşturma açar ve soruşturma sonucunda dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emin Alpkaya'nın 1975'de Lice'de meydana gelen depremden sonra Lice'de okul yaptırmak üzere Lockheed firmasından 30 bin dolar aldığı açıklanır. Bu açıklamaya göre rüşvet Lice'deki bir okul için alınmıştır. Buna rağmen büyük yankı getirince Emin Alpkaya bu paranın alınıp Lice'ye okul yaptırmada kullanılmasında Genel Kurmay Başkanı Semih Sancar'ın haberi olduğunu söyler. Sancar bunu inkâr eder. Sonuçta ve sadece Lockheed`in Türkiye Temsilcisi Nezih Dural, rüşvet verme suçundan tutuklandı. Cumhurbaşkanı Korutürk ve Başbakan Demirel aralarında anlaşarak Emin Alpkaya`yı 5 Mart 1976`da istifaya zorladılar. 7 Nisan`da açılan dava, jet hızıyla yürütüldü ve 30 Nisan`da Alpkaya`nın beraatı ile sonuçlandı. Genelkurmay Başkanı Semih Sancar kararı temyiz ettiyse de, Askeri Yargıtay beraat kararını onayladı.

Bir genel, bir ara seçimden sonra hükümetler ve ordu komuta kademesi değişti. Lockheed Skandalıyla ilgili soruşturmalar, 12 Eylül 1980 darbesinden önceki son hükümetin Başbakanı Demirel tarafından şu sözlerle kapatıldı: Bence Lockheed bir muammadır. Üzerinde çok uğraşılmış, bir şey çıkarılamamıştır. Kişi suçu ispatlanmadıkça suçsuzdur, ispatlarlarsa ben de üstüne varırım. Biz üstümüze düşeni yaptık. Çok iyi yaptık...`

Rüşvet verenin tutuklandığı ve rüşvet alanların ise kaydırıldığı bu olay Türkiye klasiği haline gelen diğer yolsuzluklar gibi üstü örtülür. İddialara göre bu rüşvet olayının içinde 12 Eylül darbecilerinden Tahsin Şahinkaya da vardı. Time Dergisinin Dünyanın en zengin 50 generali arasında gösterdiği Tahsin Şahinkaya hem derginin o sayısını Türkiye'ye sokturmadı hem de olayın üstünü örttü.

1993: Mehmet Kaya adlı bir müslüman PKK tarafından şehid edildi. 5 Şubat günü evine gelen PKK`lılar, onu dışarı çağırarak, sıktıkları kurşunlarla yaraladılar. Muhammed Kaya kaldırıldığı Viranşehir hastanesinde ne hikmetse elektrik kesildiğinden müdahale yapılmayınca tüm yaşamı boyunca özlediği şehitlik makamına ulaştı. Mehmet Kaya, PKK`nın Doğu ve Güneydoğu'da Firavunluğa özenerek müslüman şahsiyetlere "Ya bize katılacaksın ya bu bölgeyi terk edeceksin ya da öleceksin" dayatmasında bulunduğu yıllarda, tehditlerine kulak asmamış, İslami yaşantısından taviz vermemişti. Bunun üzerine PKK onu cezalandırarak öldürmüştü.

1994: Bosna Savaşı sırasında Markale Pazar yerinde bomba patladı. 68 kişi katledildi, 144 kişi yaralandı.

1994: DEP Genel Sekreteri Murat Bozlak silahlı saldırı sonucu yaralandı.

1997: Sincan belediye başkanı Bekir Yıldız gözaltına alındı. Sincan Belediyesinde düzenlenen Kudüs Gecesi Filistin duyarlılığı üzerinden Türkiyeli bir kısım müslümanı bir araya getirmişti. Ama ne hikmetse bu etkinlik laik ve kimi askeri çevrelerden nefretle tepki görmüştü.

1998: 2007'nin sonları itibariyle en popüler web arama motoru olan Google, Stanford'da doktora yapan iki öğrenci Larry Page ve Sergey Brin tarafından kuruldu.

2003: ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, BM Güvenlik Konseyi'nde Irak ile ilgili yaptığı sert konuşmada, Bağdat yönetiminin kitle imha silahlarına sahip olduğunu reddederek savaşa davetiye çıkardığını söyledi ve Irak'ı El Kaide ile ilişkide bulunmakla suçladı.

2006: Trabzon'daki Santa Maria Kilisesi'nin Katolik rahibi Andrea Santoro, uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldü. Santoro'nun katil zanlısı olarak 16 yaşındaki lise öğrencisi O.A. gözaltına alındı. Türkiye'yi karanlık günlere taşımak için işlenen cinayetlerden biridir bu cinayet.

2010: Almanya'nın Stuttgart yakınlarındaki Donaueschingen kentindeki bir diş doktoru, adı Cihad olan Türk hastayı ismini gerekçe göstererek muayene etmedi. 16 yaşındaki Cihad adlı Türk hastanın iki yıldır gittiği diş doktorunun kapalı olması nedeniyle diğer bir diş doktoruna gittiği belirtilerek, bu hekimin de genci Cihad isminden dolayı muayene etmemesinin tartışmaları üzerine Diş Doktorları Birliği konunun meslek ve sözleşme hukukuna uyup uymadığı konusunda inceleme başlattı. Berlin Antisemitizm Araştırma Kurumu araştırmacıları hareketin kendilerini ürküttüğünü ve bunun Almanya'da yaşayan Müslümanlara karşı yapılan kışkırtmaların meyvesini verdiğinin ispatı olduğunu söylediler.

2012 : Arap Birliği ve Batılı Ülkeler tarafından desteklenen Suriye tasarısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde oylandı. Tasarı Rusya ve Çin Engeline takıldı. Suriye'de şiddetin derhal sona ermesi ile Esed'e "iktidarı bırak!" çağrısı yapan ve Türkiye'nin de desteklediği tasarı, Rusya ve Çin'in vetosu nedeniyle konseyden geçemedi. Öte Yandan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye Karar Tasarısını Kabul Etmemesini Teessüfle Karşıladığını Açıkladı